bugün

ırkçılığın bilimsel kökeni bilerek veya bilmeyerek charles darwin tarafından oluşturulmuştur.
(bkz: türlerin kökeni)
Sellahaddin eyyubi gibi büyük bir adamı Kürt ulan bu diyecek kadar saçmalayan kökenlerdir.

genelde bu gibi küçük, kültürsüz toplumlarda Eziklikten gelir. Yüzyıllar boyunca egemen olan Milletlere boyun eğerek

Dillerini, kültürlerini yüceltmeye başlarlar, sahte kahramanlar, sahte tarihler yaratırlar selahaddin örneğinde olduğu gibi, sonra da Boylarından büyük işlere kalkışırlar.
insanın savunma içgüdüsünün en iğrenç tezahürlerinden biridir. bazen de bunu süsleyip püsleyip milliyetçilik adı altında sunabilmekteler. en iyi savunma saldırıdır düşüncesi zaten bir nazi partisini bu kadar popüler yapmış veya yaratmıştır. gerektiğinde saldır prensibiyle de gerekli olduğu durumları genişleyebilir bir kavram olması sebebiyle gelecekte saldırı ihtimaline karşı gereklilik kazanabilecek bir saldırıdan önce askeri ve sosyal çökertici harekatlar olabilmektedir.
bunun en bariz örneği günümüzde amerikadır. sebebi ise ırkçılık değilse bile ulusalcı zihniyetinin egemen olma ve geleceğini garanti altına alma içgüdülerini gayet de güzel tetiklemektedir.
konuya katkı olarak,
(bkz: ırkçılığın dayanılmaz hafifliği)
(bkz: etnik gruplara saldırmanın dayanılmaz hafifliği)
ayrıca ırkçılığın sonuçları hakkında,
(bkz: minik ırkçının minik hayalleri)
"dünya türk olsun" - dto nun da aynı şekilde esinlendiği kökendir. dünya neden türk olsunki arkadaş, çeşitlilik yararlıdır, çeşitlilik zenginlik getirir.
Böyle bilinçlere sahip insanlar bütün dünya türk olsa bile kavga edicek, kişileri birbirinden ayıracak, kimisini adam, kimisini köpek sayacak bir şeyler bulurlar.