bugün

Üç kuruşluk ekmek parası uğruna kaç kişinin nefesinin tükendiği belli değil şu anda. Ya da kaç kişinin hala orda olduğunu bilemiyoruz. Korkup birbirlerine sarılarak mı can verdiler, ölürken ne düşündüler, arkasında kimleri bıraktılar, son anda akılları çocuklarında mıydı yoksa umutla baktıkları geleceklerinde miydi bilemiyoruz.

Kapkaranlık bir kuyuda, kaç kişiyi ölüme terk ettik ve hala terk ediyoruz en ufak bir bilgimiz yok.

Zilyon tane mühendis var bu ülkede, bir o kadar denetçi, bir o kadar bunları yetiştiren profesör, öğretmen, bir o kadar ana baba bunlara insan olmayı öğreten. işte ben bu olayda uzaktan yakından ilgisi olan herkesten nefret ettim bu sabah.

Görmeyen, görmek için bakmayan, görüp susan, susup üstünü örten herkesten nefret ettim.

Sizin merhametinizden insanlığınızdan utandım. Kendiminkinden utandığım gibi.

Yazıklar olsun sizin gibi insanlara. Yazıklar olsun bundan sorumlu olanları yetiştiren anne babaya. Yazıklar olsun okulda erdemli olmak yerine formülleri öğreten hocalara, yazıklar olsun bunun üzerinden atıp tutan klavye delikanlılarına ve yazıklar olsun bana.
Analar çocuklar yine feryatta. Biz yarın normale döneceğiz ya onlar?
Neyin hesabını soracaksin? Ölümün diyeti ne? Kömürün ederi ne?
Şerefiyle, ailesinin ekmek parasını çıkarmaya çalışan işçilerdir. Allah ailelerinin yar ve yardımcısı olsun. Söylenecek çok söz var da işte..
hayatımda uzun zamandır hiç böyle kötü olmamıştım sözlük.

sabah iş yerinde haberleri okurken dayanamadım, çıktım ofisten, gözlerimden yaşlar boşanırken kendimi binanın dışına attım. boğuldum sanki aydınlık geniş ofisimizde, soma'da ki şehitlerimizin nasıl boğulduğunu düşününce.

onların alamadığı nefesi aldım.

lanet ettim kendime, üç kuruş için ekmek parası kazanmaya çalışan o bedenlere kıyan bu düzene.

bir yanlış yaptık sözlük. sadece başımızdakiler değildi yanlış yapan. sen yanlış yaptın, ben yanlış yaptım. bizleri yetiştiren insanlar yanlış yaptılar.

boğularak can verenler gitti sözlük, dilerim cennettedirler. ama yoklar artık. soğuk artık bedenleri...

sen, ben 3 gün yas tutsak ne olur.

hangisi unuttur, sevdiklerini teşhis edebilmek için yüzlerce ölüyü gören gözlere.

hangisi dindirir beklenen umut dolu mesajı alamayan yürekleri.

sen ben siyah giysek ne olur, yas tutsak ne olur sözlük.

sen, ben kimiz ki... üç kuruşluk ekmek parası kazanmak için ölümü göze alanların vebali üzerimizde.
(bkz: saati 5 liraya bir deliğe girmek)
biz evimizde doğalgazlarımızla rahat rahat ısınırken, onlar evine ekmek götürebilmek için gece gündüz, her an tehlike olduğunu bile bile az miktarda para için çalıştılar.

insan gerçekten üzülüyor.
mekanları cennet olsun.
hakkınızı helal edin koca yürekliler.