bugün

cumhuriyetin yıllarında mustafa kemalin denediği ilk yıllarda kısmen başarılı olur gibi gözüktüğü zira mübadeleler sayesinde türk halkının kurtululş savaşı sonrası kin duyduğu rum nüfusunun büyük çoğunluğunun bertaraf edildiği ama uzun vadede bu azınlıkların aslında osmanlı kültürünün önemli parçaları olduğu ve yapılanın hata olduğunun anlaşıldığı tabi iş işten geçtiği için osmanlı döneminde rengarenk kültür ürünlerinin artık görülemediği bunun da ülkeye çok şeyler kaybettirdiği açıktır.

her yıl bıkmadan usanmadan düzenlenen ve sürekli kendini tekrar eden bilmemne ili günlerinin bin tanesine ermeni asıllı osmanlı bestekarı tatyos efendinin gamzedeyim deva bulmam adlı eserini şahsen değişmem.
azınlıklar rumuyla arabıyla ermenisiyle yahudisiyle lazıyla ve diğer yüzlerce etnik gurubuyla osmanlının rengidir neşesidir. osmnanlının son yüzyılında bazı emperyalist güçler imparatorluğu zayıflatmak için bu azınlıkları kışkırtasalar da aslında hepsi osmanlının kedisidir. devlet i aliyyenin ayağının dibinde olmayı severler arada tırmık atasalarsa daima itaat ederler.
Mustafa Kemal'in başardığı eylemdir. türk tarih kurumu ve türk dil kurumunun kuruluşu gibi eylemler hep bu amaca yöneliktir. ne mutlu türküm diyene sözü de bu çerçevede değerlendirilmelidir. Zira, Osmanlı Devlet'i zamanında bir millet bilincinin çok yoğun şekilde oluşmadığı çok acıktı ve dönemin şartları gereği bir millet yapısının oluşturulması gerekiyordu.