bugün
- kemalizm25
- icardi190515
- müge anlı daki 18 yaşındaki lamia13
- bu gece intihar edeceğim77
- siklememe sanatı8
- japonya'nın yarısı kürtlerindir15
- trt'nin osmanlı dizileri26
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz16
- her canlı şeyi sudan yarattık11
- fenerbahçe28
- albay kemal16
- bütün pitbullar uyutulmalı20
- rte'nin artık fenerbahçeli değilim açıklaması12
- 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi19
- pipisine tapılan adam16
- kılıçdaroğlu'nun yeniden aday olacağım demesi24
- afganistana vizelerin kaldırılması15
- son 22 yılın özeti16
- kemalistlerin islamcılara daima saplaması12
- allah neye benzer17
- açık sınırı 19bin ytl9
- akp döneminde kürtlerin asimile olması11
- ichbinmaschinenbau12
- hiç aldatmayan erkekte sorun vardır12
- escort olmaya karar vermek8
- keyiflenmek için ne yapıyorsun9
- fatih de bizim atatürk de bizim9
- eğitim konusunda dünyada örnek gösteriliyoruz15
- köpeğe ekmek verip tecavüz eden adam22
- allahın emirleri sorgulanabilir mi21
- türbanlıların açık kızlara çok öfkeli olması12
- içkisi kumarı dövmesi olmayan erkek10
- suriyeli 3 çocuğun akran zorbalığı yapması17
- midyenin 20 lira olmasına şaşıran gurbetçi11
- otobüste görülen kıza aşık olmak10
- üçten fazla dövmesi olan kız8
- fener'i kimse eleştiremez hatalıyken de savunurum8
- sözlük abazanları kız bulduğu zaman olacaklar15
- fener niye şampiyon olmuyor diye ağlayan çocuk13
- galatasaray27
- fenerbahçe 38 de 38 yapsa olacaklar11
- dövmesi olan erkek12
- hadise'nin külotla marş söylemesi30
- şarap içip entry girmek8
- utanmadan fenerbahçe kollanıyor diyebilmek8
- ali koç10
- kocaeli de ders basan veli9
- ilkokuldaki sevgilinizle yaptığınız çılgınlıklar11
- okan buruk'un rakiplerine küfür etmesi22
- sinovac mı biontech mı12
ilk okula yeni başlamış, adaptasyon zorluğu çeken öğrencinin köküne kibrit suyu döken öğretmendir. Genel olarak öğrenciler okula gitmek istemez ve bunun gibi bir durumda üstüne ek gelirse tadından yenmez. ilk okulda, daha 1.sınıftayken denk geldiğim olaydı. zaten okulu hiç bir zaman sevmedim. bana gereksiz bir düzen gibi gelirdi. her gün gitmemek için bir bahane arardım. bazen sabah çok erken uyanıp sevinirdim annemle babam beni yatakta unuttu, bu gün okula gitmeyeceğim. tüm bu sıkıntılara soğuk, yanına yaklaştığımızda uzaklaş, yaklaşma, 2 adım geri git oradan konuş diyen hiç gülmeyen aksine bağıran ve etrafa her daim teneffüslerde bile etrafa sinirli bakışlar atan bir öğretmen eklenmişti. sınıfta ki her öğrenciye böyle davranırdı.
sıraların arasında defterlere bakarken bize dokunmamak için elleri havada gezerdi. dokunduğu zamanda işaret parmağının tırnağı ucu ile omuza bastırarak uyarırdı. hepimizde iyi ailelerin çocuklarıydık bitli falanda değildik. gerçekten bu durumdan en az etkilenen kişi ben olmuştum. bu davranışları ile sınıfta çok küçük bebeyi ağlatmıştı. ben ise buna sevinirdim. bana kimse gölge etmesin başka ihsan eylemeden yaşardım. daha sonra taşıdık o semtten başka okula başladım.
yeni öğretmenim eskisi gibi olmasa da ideal bir mesafede yaklaşırdı. herkes gibi oda kusursuz değildi. hala nedenini çözemedim? bana karşı çok ayrımcı davranırdı. sınıfta göz bebekleri vardı. bu kişiler benden, çalışkan, akıllı, saygılı, uslu değillerdi. hatta sınıfta benden daha uslu çocuk yoktu.*. bu öğretmeninde ayrımcı davranışı ile oluşturduğu izlenim yüzünden orta okulda her hocaya o gözle baktım. bazılarında haklıda çıktım. orta okul ve lisede derslere farklı hocalar girmesinden dolayı beni yanıltan en fazla 3 öğretmen çıkmıştır.
bilgisi ile bizi ezmeye çalışanı da vücut özellikleri yüzünden dalga geçeni de gördüm. bunun hepsine niye katlanırlardı. benimde yaşadığım ve gördüğüm olaylar yüzünden öğretmenler düşman olmuştum. bu tip öğretmenler sadece öğrencilerine değil velilere karşıda anormal bir saygısızlık yapabiliyorlardı. velisini çağırdığı çocuğun velisi gelince git yarın gel deyip, şu an konuşmuyorum, beni meşgul etme diyeni de gelen veliyi yerin dibine sokanı da gördüm. Allaha şükür ki ben ne kendimi ne de ailemi bu tip insanlarla yüz yüze getirdim. hocalar bana soru sormadıkça gözlerinin içine bile bakmadım. bazen benim hakkımda yaptıkları şakada bile yüzümü çevirmem etkili oldu sanırsam.
lisenin son gününde ise bu hocaların bazıları yanıma gelip sen çok saygılı akıllı bir çocuktun demeleri ile 'demek ki sizi kim olursa olsun her açıdan hor gören bir insana yüz vermemeliyim' diye düşündüm. okulda yüzlerine bile bakmadığım o herkese kötü davranan öğretmenler bana övgü yağdırırken bir yandan öbür öğrencilerle okul bahçesinde tüm okulun önünde rezil eden laflar söylüyorlardı. gerçekten o an değişik bir andı. ben böyle düşünürken üniversiteye girmenin verdiği heyecanla okula gittim. içimden diyorum ki kim bilir bu hocalar nasıldır, adamlar üniversite hocası' ama tam tersi oldu. hayatımda böyle süper insanlarla tanışmadım, sanki onlarla konuştuğumda ufkum genişledi. lise ve ilkokul hocaları gibi ciddi anlamda boş nasihat edip, kötülemek yerine her şeye çözüm bulan insanlar çıktı karşıma. çok disiplinli kişilerdi ama gerekli şeylerde disiplini vardı bu insanların en önemlisi kibar olmalarıydı. evet bu hikayeyi niye anlattım. sadece eğitimin sadece iyi ders anlatmak olmadığı aklıma geldi. kim ne derse desin Türkiye de bize eğitim veren bu öğretmenlerin yarısı eğitim verdiği öğrencilerden daha dar kafalı.
sıraların arasında defterlere bakarken bize dokunmamak için elleri havada gezerdi. dokunduğu zamanda işaret parmağının tırnağı ucu ile omuza bastırarak uyarırdı. hepimizde iyi ailelerin çocuklarıydık bitli falanda değildik. gerçekten bu durumdan en az etkilenen kişi ben olmuştum. bu davranışları ile sınıfta çok küçük bebeyi ağlatmıştı. ben ise buna sevinirdim. bana kimse gölge etmesin başka ihsan eylemeden yaşardım. daha sonra taşıdık o semtten başka okula başladım.
yeni öğretmenim eskisi gibi olmasa da ideal bir mesafede yaklaşırdı. herkes gibi oda kusursuz değildi. hala nedenini çözemedim? bana karşı çok ayrımcı davranırdı. sınıfta göz bebekleri vardı. bu kişiler benden, çalışkan, akıllı, saygılı, uslu değillerdi. hatta sınıfta benden daha uslu çocuk yoktu.*. bu öğretmeninde ayrımcı davranışı ile oluşturduğu izlenim yüzünden orta okulda her hocaya o gözle baktım. bazılarında haklıda çıktım. orta okul ve lisede derslere farklı hocalar girmesinden dolayı beni yanıltan en fazla 3 öğretmen çıkmıştır.
bilgisi ile bizi ezmeye çalışanı da vücut özellikleri yüzünden dalga geçeni de gördüm. bunun hepsine niye katlanırlardı. benimde yaşadığım ve gördüğüm olaylar yüzünden öğretmenler düşman olmuştum. bu tip öğretmenler sadece öğrencilerine değil velilere karşıda anormal bir saygısızlık yapabiliyorlardı. velisini çağırdığı çocuğun velisi gelince git yarın gel deyip, şu an konuşmuyorum, beni meşgul etme diyeni de gelen veliyi yerin dibine sokanı da gördüm. Allaha şükür ki ben ne kendimi ne de ailemi bu tip insanlarla yüz yüze getirdim. hocalar bana soru sormadıkça gözlerinin içine bile bakmadım. bazen benim hakkımda yaptıkları şakada bile yüzümü çevirmem etkili oldu sanırsam.
lisenin son gününde ise bu hocaların bazıları yanıma gelip sen çok saygılı akıllı bir çocuktun demeleri ile 'demek ki sizi kim olursa olsun her açıdan hor gören bir insana yüz vermemeliyim' diye düşündüm. okulda yüzlerine bile bakmadığım o herkese kötü davranan öğretmenler bana övgü yağdırırken bir yandan öbür öğrencilerle okul bahçesinde tüm okulun önünde rezil eden laflar söylüyorlardı. gerçekten o an değişik bir andı. ben böyle düşünürken üniversiteye girmenin verdiği heyecanla okula gittim. içimden diyorum ki kim bilir bu hocalar nasıldır, adamlar üniversite hocası' ama tam tersi oldu. hayatımda böyle süper insanlarla tanışmadım, sanki onlarla konuştuğumda ufkum genişledi. lise ve ilkokul hocaları gibi ciddi anlamda boş nasihat edip, kötülemek yerine her şeye çözüm bulan insanlar çıktı karşıma. çok disiplinli kişilerdi ama gerekli şeylerde disiplini vardı bu insanların en önemlisi kibar olmalarıydı. evet bu hikayeyi niye anlattım. sadece eğitimin sadece iyi ders anlatmak olmadığı aklıma geldi. kim ne derse desin Türkiye de bize eğitim veren bu öğretmenlerin yarısı eğitim verdiği öğrencilerden daha dar kafalı.
ilkokulda müdür yardımcısının çat diye kapıyı açıp elleri masaya koyun bir de kalem çıkarın deyip kafamızı öne eğdirerek kalemle kurcalama meselesi.Oo çok feci.
en az öğrencisine herkesin önünde babasının ne iş yaptığını soran öğretmen kadar beyinsizdir.
biri mutlaka çıkar işte, ya babasızdır ya da babasının mesleğini söylemeye utanıyordur. çocuk lan bu. neden psikolojisini bozuyorsun. senin aldığın üniversite eğitimini ben...
biri mutlaka çıkar işte, ya babasızdır ya da babasının mesleğini söylemeye utanıyordur. çocuk lan bu. neden psikolojisini bozuyorsun. senin aldığın üniversite eğitimini ben...
güncel Önemli Başlıklar