bugün

özgürlükten kasıtları ne olduğu anlaşılmayan eylemcilerdir. şöyle bir düşündüm hangi özgürlüğüm kısıtlandı diye. ilk öncelik hayatımda hiç içki içmeyen biriyim ama günah olduğundan değil * , kokusundan ve aciz duruma düşmekten çekindiğim için içmedim hiç.

- istediğin saatte sokağa mı çıkamıyorsun?
- mahalle baskısı mı var?
- rahatça cinsel hayatını yaşayamıyor musun?
- işinden aşından eden mi var?
- ırkçı ayrımcılık mı var?
- eğitim özgürlüğün elinden mi alındı?
- sağlık hizmetlerinden mi yararlanamıyorsun?
- yurt dışına mı çıkamıyorsun?

içki konusunda evet sokağa bakan lokanta vs. yerlerde içki içilmeme olayını ben de eleştiriyorum. insanların bazı yönlerden kısıtlanmasına, tabi ki ben de karşıyım. ama bu eylemcilerin çoğu ideolojik baktıkları için olaya sokaklardadır. şimdi türk kültürü diye bir şey var. bu kültürden hızla uzaklaşılmakta bu da ayrı bir gerçek. insanlar birbirlerine çok rahat orospu çocuğu piç anası sikilmiş gibi küfürleri kendilerine nasıl yakıştırıyorlar. çok hızlı dejenere oluyoruz ve esas beni üzen nokta bu. neyi kimi özeniyor bu gençlik? ben niye kendimi özgür hissederken, bu insanlar kendilerini özgür hissetmiyorlar? empati duygum da körelmiş sanırım. hangi özgürlüğü istiyorsunuz beni aydınlatın ben de öğreneyim lütfen.

not: olay sadece özgürlük isteyenleri anlamak için yazılmıştır. direk kavgacı ruhla saldırma olmasın. sonuna kadar okuma sabrı bile yok çünkü bazı insanların.
öncelikle : (bkz: cevab veremedi)

ve tanım geliyor : nesil itibari ile özgür olmamak nedir bilmediklerinden, düz mantık ile ne istediklerini de bilmediklerini düşündüğüm eylemci türü.

rte ile ilgili her hıyara bir kova tuz ile koşturan zat-ı şahaneler, gayet net sorulmuş bu soruyu, daha doğrusu bu serzenişi görmezden geliyor.

çünkü cevapları yok.

"bu ülkede, şu anda, kanunlar çerçevesinde ne isteyip de yapamıyorsun?" sorusuna mantıklı bir cevap dönebilen varsa buyursun.

şöyle cevaplar gelebilir belki :

kürtaj olamıyorum : olma amk! olmaman için her gün gidip rte'ye oy vermem gerekiyorsa, hiç üşenmem gider her gün oy atarım.

içki içemiyorum : hassssiktir ordan! istanbul'u ele alırsak mevcut binlerce gece klübü, bar, pavyon, restoranı geçtim neredeyse her sokakta bir tekel bayisi var ulan! ha her istediğim yerde içemiyorum dersen gel abi canın istediğinde benim balkonda demlen. lafı mı olur! özgürlük bu nihayetinde!

istediğim gibi sevişemiyorum, başbakan yatak odama kadar karışıyor : adam 3 çocuk yapın en az diyor. bunu da "allah'ın hakkı üçtür" mantığı ile değil, ülkedeki genç nüfus eksilmesin mantığı ile söylüyor. haklıdır haksızdır, yerlidir yersizdir tartışılır ama bir özgürlük kısıtlaması olarak değerlendirilemez. çin'de mesela 1 çocuktan fazla yapman kanunen yasak. yaaassssaaah. bu öyle bir şey değil. bir dilek, bir tavsiye, bir temenni. ve sana hitaben değil. sen üreme mümkünse.

porno siteye giremiyorum : bak şimdi turnayı gözünden vurdun. istersen girersin yemeyelim birbirimizi de tamam, haklısın. engelliyor devlet bir şekilde. hacı adamım ama aç pankartını altına imza atmazsam ne olayım.

başka?

baş örtümle mesela yargıç olamıyorum : haklısın bacım, sen şöyle geç.

kürtçe öğrenemiyorum : geçti o iş, çekil aradan.

haber alma özgürlüğüm yok : ulan yerlere göklere koyamadığınız halk tv ne? her gün "tayyip tayyip" diye başbakanın bir anasına sövmediğini bırakan sözcü ne? bin tane farklı tandansta haber kanalı ve gazete var lan memlekette. seç, beğen, oku, izle. her allah'ın günü başbakana kendi adıyla hitap edip söven bir gazete var ve 300.000 gibi bir tiraja sahip; haaala "haber alma özgürlüğüm yok!" e siktir git ulan!

düşüncemi dile getiremiyorum : bura nere? ha angut bura nere? başbakanın başlığını bir oku bakayım neler yazıyor. akp'nin başlığını oku bakayım neler yazıyor. yazsana bunları kuzey kore'de! götünden kaç ünite kan gidiyor görürüz! yukarıda bahsettiğim gazeteler, dergilerin yazarları neler yazıyor, neler söylüyor. kanunlara aykırı olmayan, diğer insanların özgürlüğüne hakkına, hukukuna, kutsalına vs. kast etmeyen hangi düşünceni nerede söylemek istedin de devlet sana engel oldu? yoksa düşüncen mi yok?

gösteri ve yürüyüş yapamıyorum : metropol ulan burası, kafana göre yapamazsın tabi sığıra bak! sen kafana göre toplan 100 kişi, yığıl bir yerlere, trafiği tıka, ben misal hasta evladımı hastaneye geç ulaştırayım senin yüzünden, sonra o taşıdığın dövizleri götüne sokayım! olur mu? olur. "biz şu şu şu şu sebeplerde gösteri yapmak istiyoruz" dedin de sana yer gösteren mi olmadı? mesela de ki "kadıköy meydanında 10 temmuz tarihinde pornoya özgürlük mitingi yapmak istiyoruz". ver dilekçeni kime vermen gerekiyorsa, red cevabı gelsin, yer gösterilmesin, müsade edilmesin sıkayım ellerinden, özür dileyeyim burda.

bana halkın özgürlüğüüü, faşist iktidaaaarrr, gençliğimi yaşama özgürlüğüüüü vs. bin türlü tümüyle muğlak, tümüyle mesnetsiz, tümüyle götünden uydurma şeylerle gelme aslanım.

10 sene önce vatandaşın yapabildiği fakat şu an senin yapamadığın ne var memlekette?

soru bu!

tırıvırı yapma bana.

ortaya koyabileceğin ertesi gün hapı, kürtaj, porno, alkolden vs. den başka birrrrr bokun yok. onlarında çoğu "düzenleme", "yasak" değil.

aha sırf bunlar için yıktınız ortalığı, amına koydunuz şehrin.

yarısı aç, önemli bölümü iç savaşta, büyük bölümü ekonomik krizin etkisiyle perişan olan dünyaya da böyle sikindirik sebeplerle koparttığınız tantana yüzünden götüyle güldürdünüz bizi.

afferim.

ekleme :

19 mayıs ve 29 ekimi kutlayamıyorum : ben siktir çekmekten yoruldum sen yemekten yorulmadın. her boku kendine göre yontmazsan rahat uyuyamazsın zaten. şöyle desen tamam : "19 mayıs ve 29 ekimi statlarda jimnastik yaparak kutlayamıyorum ya da bu şekilde kutlayan çocuğumu izleyemiyorum". haklısın.