bugün
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var17
- abber'ın ruh hastası olması23
- insan olmaya ceyrek kala17
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi14
- kitap okuyan erkek14
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması19
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- steven s power law10
- anın görüntüsü12
- gideon reid morgan jj43
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
- kürt kızlarının namuslu olduğu gerçeği14
- babalar günü16
- yazarların başarılı olduğu dersler11
- herkes fakirse neden avmler dolu12
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları15
- diamond tema11
- memati192310
- sevgiliyle aynı evde yaşamak8
- ismeti yazar yapan moderatör13
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- özge özacar'ın memeleri10
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi8
- hoşlanılan kıza bayramda mesaj atmak11
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- güzel kadınların problemli olması19
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- özgür özel8
- ups boobss nickli yazar28
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler11
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
- erkeklerin hiç iltifat almaması13
- 14 haziran 2024 almanya iskoçya maçı15
- 5 milyon tl verseler fatih ürekle sevişir misiniz17
- erkekte en seksi göz rengi hangisidir sorunsalı15
- moda iskelesi8
- yurtdışı çıkış harcı8
- iğneye iplik geçiremeyenlerin ioçk'yı eleştirmesi11
- hasan can kaya11
- kızlar kilolu erkeklerle seksten zevk alırmı22
Bugün çok az kişi tarafından kullanılan türkçe. Evet.
dünyanın en sikko icadı.
ani ve hızlı bir değişim hiçbir zaman genel kabul görmemiş ve kulağa yabancı gelmiştir. Bunun en güzel örneklerinden birisi Mustafa Kemal Atatürk'ün bizzat sonradan vazgeçtiği mutlaka öz Türkçe kullanımı amaçlayan uygulamasıdır. Konuğu olan isveç Prensine hitaben yaptığı atatürk'ün 3 ekim 1934 tarihli öztürkçe konuşması bu durumu özetler niteliktedir.
"Altes Ruayâl,
Bu gece, yüce konuklarımıza, Türkiye’ye uğur getirdiklerini söylerken duyduğum, tükel özgü bir kıvançtır. Burada kaldığınız uzca, sizi sarmaktan hiç durmayacak ılık sevgi içinde, bu yurtta, yurdunuz için beslenmiş duyguların bir yankısını bulacaksınız. isveç-Türk uluslarının kazanmış oldukları utkuların silinmez damgalarını tarih taşımaktadır. Süerdemliği, önü, bu iki ulus, ünlü sanlı sözlerinin derinliğinde sonsuz tutmaktadır. Ancak, daha başka bir alanda da onlar erdemlerini, o denli yaltırıklı yöntemle göstermişlerdir. Bu yolda kazandıkları utkular, gerçekten daha az özence değer değildir. Avrupa’nın iki bitim ucunda yerlerini berkiten uluslarımız, ataç özlüklerinin tüm ıssıları olarak baysak, önürme, uygunluk kıldacıları olmuş bulunuyorlar; onlar bugün en güzel utkuyu kazanmaya anıklanıyorlar; baysal utkusu.
Altes Ruayâl,
Yetmiş beşinci doğum yılında oğuz babanız, bütün acunda saygılı bir sevginin söyüncü ile çevrelendi. Genlik, baysal içinde erk sürmenin gücü işte bundadır. Ünlü babanız, yüksek kralınız beşinci Güstav’ın gönenci için en ıssı dileklerimi sunarken, Altes Ruvayâl, sizin Altes Ruvayâl, prenses Louise, sevimli kızınız Altes Prenses ingrid’in esenliğine, tüzün isveç ulusunun gönencine içiyorum."
Böylesine hızlı ve yoğun bir değişimin kabul görmeyeceğini anlayan Mustafa Kemal Atütürk değişimin zamana yayılmasını öngörerek daha esnek bir yaklaşım sergilemiştir.
"Altes Ruayâl,
Bu gece, yüce konuklarımıza, Türkiye’ye uğur getirdiklerini söylerken duyduğum, tükel özgü bir kıvançtır. Burada kaldığınız uzca, sizi sarmaktan hiç durmayacak ılık sevgi içinde, bu yurtta, yurdunuz için beslenmiş duyguların bir yankısını bulacaksınız. isveç-Türk uluslarının kazanmış oldukları utkuların silinmez damgalarını tarih taşımaktadır. Süerdemliği, önü, bu iki ulus, ünlü sanlı sözlerinin derinliğinde sonsuz tutmaktadır. Ancak, daha başka bir alanda da onlar erdemlerini, o denli yaltırıklı yöntemle göstermişlerdir. Bu yolda kazandıkları utkular, gerçekten daha az özence değer değildir. Avrupa’nın iki bitim ucunda yerlerini berkiten uluslarımız, ataç özlüklerinin tüm ıssıları olarak baysak, önürme, uygunluk kıldacıları olmuş bulunuyorlar; onlar bugün en güzel utkuyu kazanmaya anıklanıyorlar; baysal utkusu.
Altes Ruayâl,
Yetmiş beşinci doğum yılında oğuz babanız, bütün acunda saygılı bir sevginin söyüncü ile çevrelendi. Genlik, baysal içinde erk sürmenin gücü işte bundadır. Ünlü babanız, yüksek kralınız beşinci Güstav’ın gönenci için en ıssı dileklerimi sunarken, Altes Ruvayâl, sizin Altes Ruvayâl, prenses Louise, sevimli kızınız Altes Prenses ingrid’in esenliğine, tüzün isveç ulusunun gönencine içiyorum."
Böylesine hızlı ve yoğun bir değişimin kabul görmeyeceğini anlayan Mustafa Kemal Atütürk değişimin zamana yayılmasını öngörerek daha esnek bir yaklaşım sergilemiştir.
öz türkçe yani gerçek türkçe, yabancı sözlerin yerine türkçeleri konmuş, anlam kaymasına uğramış türkçe sözlere de kendi anlamları iade edilmiş dildir.
azericedir.
Azerice değildir. Çünkü on dördüncü yüzyıla kadar anadolu ve azerbaycan arasındaki dil farkı bu kadar keskin değildi. Hatta ayrılmamıştı bile denebilir. Azerbaycan Türkçesinde rusça ve farsça etkisi vardır. Bugün öz türkçe denebilecek bir dil ancak altayların eteklerinde yaşayan şamanist türklerde zar zor bulunabilir.
Yapılmaya çalışılıp vazgeçilmiş harekettir.
Sonrasında lüzumsuz yabancı sözcükler ayıklanmış ve halkın diline yerleşmiş sözcüklere dokunulmamıştır. Bazı sözcüklerin hem kendisi hemde türkçe türetilmiş hâli dil içinde kullanılır olmuştur. Sözcük-kelime gibi. Aslında yabancı birçok sözcüğün türkçe karşılığı vardır. Fakat zamanla unutulmuştur. Dilde yaşayan bir varlık olduğuna göre muhakkak etkilenecek ve etkileyecektir. Bugün türkçeden etkilenmiş onlarda dil vardır. Işin özü dilin artık o dil olmaktan çıkacak derecede yabancılaşmasını önlemektir.
Sonrasında lüzumsuz yabancı sözcükler ayıklanmış ve halkın diline yerleşmiş sözcüklere dokunulmamıştır. Bazı sözcüklerin hem kendisi hemde türkçe türetilmiş hâli dil içinde kullanılır olmuştur. Sözcük-kelime gibi. Aslında yabancı birçok sözcüğün türkçe karşılığı vardır. Fakat zamanla unutulmuştur. Dilde yaşayan bir varlık olduğuna göre muhakkak etkilenecek ve etkileyecektir. Bugün türkçeden etkilenmiş onlarda dil vardır. Işin özü dilin artık o dil olmaktan çıkacak derecede yabancılaşmasını önlemektir.
falih rıfkı atay çankaya kitabında anlatıyordu..
mustafa kemal bile bu öz türkçe işi için falih rıfkı'ya "çocuk gerçekten dili bir çıkmaza sokmuşuzdur" diyor.
gerçekten içler acısı bir katliamdır bu iş. inkılap yobazları hala bunu pazarlamaya çalışırlar.. sokaktan vatandaşı çevirip sorsan iyi bir şey zanneder.. hatırına gelmez ki: "türkçe varken bu öz türkçe nedir ulan?"
mustafa kemal bile bu öz türkçe işi için falih rıfkı'ya "çocuk gerçekten dili bir çıkmaza sokmuşuzdur" diyor.
gerçekten içler acısı bir katliamdır bu iş. inkılap yobazları hala bunu pazarlamaya çalışırlar.. sokaktan vatandaşı çevirip sorsan iyi bir şey zanneder.. hatırına gelmez ki: "türkçe varken bu öz türkçe nedir ulan?"
Öz türkçe azericede saklıdır azerice dili bütün öztürkçeyi kapsar, öztürkçe azericeden oluşmuştur. Türkçeye geçirildikten sonra bütün öztürkçe resmen azericede saklanmış, iyi bir ırktan meydana gelen Azerbeycan kurulmuştur. kısaca öztürkçe yani azericedir. Örneğin kıza qız derler.
türkçe'nin en büyük katili.
cemil meriç'in nursuzullah ataç'ı anlatması kıssadan hisse olur.
--spoiler--
Cemil Meriç in Nurullah Ataç hakkında ki yorumu ; Oynasınlar diye beynimizi verdik ellerine.Beynimizi yani dili.Şarjörü çıkarılmış bir tabanca bu dil,tehlikesiz.Oyuncak bir tabanca. Ve tek oyuncakları o.Bu kuşağın peygamberi Ataç.Fransa da herhangi bir tabac garsonun bildiklerinden bir hece fazlasını öğrenemeyen bedbaht,hasta ve haysiyetsiz Ataç.Deklaseliğin hıncını dilden alan Ataç.Mızmız ve mıymıntı bir fikir serserisi..
ataç'ın ilham verdiği öz türkçe(!) katletme çabaları hakkında bir link:
http://yakintarihimiz.org...atanlarnurullah-atac.html
--spoiler--
cemil meriç'in nursuzullah ataç'ı anlatması kıssadan hisse olur.
--spoiler--
Cemil Meriç in Nurullah Ataç hakkında ki yorumu ; Oynasınlar diye beynimizi verdik ellerine.Beynimizi yani dili.Şarjörü çıkarılmış bir tabanca bu dil,tehlikesiz.Oyuncak bir tabanca. Ve tek oyuncakları o.Bu kuşağın peygamberi Ataç.Fransa da herhangi bir tabac garsonun bildiklerinden bir hece fazlasını öğrenemeyen bedbaht,hasta ve haysiyetsiz Ataç.Deklaseliğin hıncını dilden alan Ataç.Mızmız ve mıymıntı bir fikir serserisi..
ataç'ın ilham verdiği öz türkçe(!) katletme çabaları hakkında bir link:
http://yakintarihimiz.org...atanlarnurullah-atac.html
--spoiler--
türkiye'nin ilerlemesi ve süper güç olmasında büyük öneme sahip olmuştur. ingiltere ve amerika da zamanında dillerini özleştirebilselerdi bugün dünyanın en gelişmiş ülkeleri olacaklardı.
Oyan yeri,
Seherde oyan yeri,
Kırk-il sel gelse oymaz
Bir gün gam oyan yeri...
Seherde oyan yeri,
Kırk-il sel gelse oymaz
Bir gün gam oyan yeri...
geri zekalıların saçma sapan ve nahoş türetmeler yapmalarından dolayı yayılmayan bir şey. ama yayılması da ne kadar umrumda? türklerin kendilerine ait bir kültürleri mi var? varsa bile bu çekik gözlü ve sarışın oldukları en eski zamanlarından kalmadır ki dili değiştirerek o zamana dönemezsin. bütün genler değişmiş çünkü.
yeni başlayanlar için bir kitap: (bkz: öz türkçe, türkçe okuma-yazma metodu, ferudun fındık])
osmanlıca diye bir dilin olmadığını bilmeyen angutların bilmediği dildir. türkçemiz kendi haliyle güzeldir. öz türkçeye lüzum yoktur. Zira:
bazı klavyesi (fransızca) çalınan (uygur türkçesi) sanal (sanmaktan uydurma) kahraman (farsça) gibi acizlerin kullandığı ama(arapça), dil(farsça), taraf(arapça), lan (arapça), yabancı (farsça), tecavüz(arapça) gibi kelimeler farklı dillerden türkçemize girmiştir. iyi de olmuştur. muhabbet edebiliyoruz. neredeyse arkadaşın bi siki öz türkçe.
bkz:( eşek hoşaftan ne anlar)
bazı klavyesi (fransızca) çalınan (uygur türkçesi) sanal (sanmaktan uydurma) kahraman (farsça) gibi acizlerin kullandığı ama(arapça), dil(farsça), taraf(arapça), lan (arapça), yabancı (farsça), tecavüz(arapça) gibi kelimeler farklı dillerden türkçemize girmiştir. iyi de olmuştur. muhabbet edebiliyoruz. neredeyse arkadaşın bi siki öz türkçe.
bkz:( eşek hoşaftan ne anlar)
bilgisayar. 1960 larda computer in yerine ilk çıktığında çok testis geçilmiştir.
ama şimdilerde millete computer dendiğinde millet böm böm bakmaktadır.
ama şimdilerde millete computer dendiğinde millet böm böm bakmaktadır.
sesler daha damaktan çıkmaktadır. espri yapmaya yatkındır. kelimeler aynı frekansta olduğu için akıcı konuşulur. tarz olarak biraz daha kendini beğenmiş ve gururlu ifade verir. şamanist izler taşır.
hint-avrupa ve sami dillerinin zenginleştirdiği kelimeleri çıktığımızda at avrat dağ taş gibi kelimelerin kaldığı göçebe dilidir.
(bkz: çok oturgaçlı götürgeç)
sanırım göktürklerin dilidir bu. aslında zenginleşmiş bir dilden öz türkçeye dönelim derken türkçeyi katlettiğimizi düşünüyorum. zira türk edebiyatını tetkik ettikçe çok az kelime ile neler neler ifade ediliyor olduğunu görüyoruz. hususen divan edebiyatında vs. bir beyitin sadece şimdi kullandığımız dil haline getirmek için neler neler yazıyorduk. şimdiki piyasa kitaplarını, ucuz kelime oyunlarını, post-moderniz deyip devrik cümlelerden başka bir şey yapamamayı kastetmiyorum. oysa ki az kelime ile daha kapsamlı ifadeler elde etmenin şimdi kullandığımız dil ile çok zor olduğunu ve yeni yeni türkçe diye uydurduğumuz kelimeleri de düşünürsek istemeden dilimizi katlettiğimizi düşünüyorum. herkes şöyle bir düşünse günde kaç kelime kullanıyorum diye herhalde 200-300 kelime etmiyordur bile. kelime kullanmak da farklılık olsun entelektüel gözükmek için değil tefekkür etmek için gereklidir diye düşünüyorum. çünkü yeterli kelime haznesi olmadan karşıdaki kişi ile iyi anlaşmayı geçtim yeterince düşünemiyoruz bile. çevremizde cereyan eden olayları, iş hayatımızdaki meseleleri özel hayatımızdaki meseleleri ve sorunları çözmek konusunda biraz aciz kalıyoruz. bu durumda harf devriminin etkisinin de büyük bir etkisinin olduğu bence aşikar. iyi niyetle yola çıkılmış ama düzelelim derken yamulmuşuz dil konusunda. dünyanın en büyük kütüphane yangınıdır bir nevi. ne eserler kayboldu. eski eserler daha yeni yeni transkript ediliyor ki edilse bile yine anlamıyoruz, sadeleştiği zaman da dilde biraz evvel bahsettiğim hususları kaybettiğimizi düşünüyorum. benim de genelden aşağı kalır yanım yok bir nevi kendi eksikliklerimi yazdım. bu kadar şey yazdım meramımı anlatabildim mi bilmiyorum.
sinner mirza adlı yazarın uzman olduğu alan.
güncel Önemli Başlıklar