bugün

hayatlarını dizilere ve onun karakterlerine endekslemiş bir toplumda bulunmanın getirisidir. osman ölmektedir, caroline götüyle tavana çıkacaktır. ondan sonra fezaya neden çıkamıyoruz diye soralım yok öyle. kendi mekiği mi imal ediyorum an itibarı ile mars'a gidicem. cep telefonu falan götürmüyeceğim. ufak rakı, beyaz peynir, kavun. içip içip türksat uydusuna doğru işiycem. caroline balla börek yapsa umrumda olmaz o vakit.
(bkz: öyle bir geçer zaman ki izleyen gerzek)
insanların hayatlarının dizilerden ve dizi karakterlerinin yaşamlarından ibaret olması kadar saçma ve gereksiz birşey yok.
( (bkz: öyle bir geçer zamanki izleyen gerzek)
öyle bir geçer zaman ki'nin sol frame i işgal etmesi sonucu çoğu sözlük yazarının hissettiği duygudur.
eksilenmesi kaçınılmaz duygu durumu. anladığım kadarı ile insanların bu diziden tiksinmeye hakkı yok. yahu başbakanı kendi yaptığı stad içerisinde yuhalamak demokratik hak amma siktiri boktan bir diziden tiksinmek linç sebebi. vay anam vay. sonra deyorlar ki içme içince ne halloluyor bende diyorum ki hallolmayınca içiliyor.
(bkz: neşeli hayat)
reklamlarını izlediğinizde sürekli ağlayan insanlar,terk edilen bir kadın ve çocularını görmek ayrıca dillerden düşmemesi bunun için yeterli nedendir.
işten gelinmiş ya da yorucu bir günün sonunda dizi keyfi yapmak isteyip eğer öyle bir geçer zaman ki izleniyorsa vay haline o izleyenlerin. gidin başka şeyler yapın behzat ç izleyin en azından. ajitasyonla nereye kadar. vay osman şöyleymiş vay berrin şöyleymiş. ama belki de o yorgun izleyici böyle rahatlıyor. böyle boşaltıyor kendini. ama gene de izlenip geçilesi üzerinde kafa patlatılmaması gereken dizi.
televizyondan tiksinmekle eşdeğerdir.
yani düşünecek olursak, bir insan neden dizi izler? hoş vakit geçirmek, eğlenmek, abartıya kaçmadan duygusallaşmak, güzel şeyler görmek için.ama bu dizi öyle değil ki, izledikçe elinde olmadan sinirleniyor insan, kendini aliye ve caroline küfrederken, ve hatta "bu hafif oldu ya" deyip daha ağır küfürler icat ederken buluyor. daha beter sinir stres yani, huzurun hesi kalmıyor.
e o zaman niye izleyelim bu diziyi? kendimize kastımız mı var? gerçekten de duygusallık, dram falan da bir yere kadar yani,insanın içi kıyılıyor.
o yüzden diziden tiksinmek ,hatta izlememek bir bakıma mantıklı bir hamle.
caroline'den ve 68 kuşağını bilmeyen senaristlerden dolayı olabilir.
mazoşizmden hoşlanmayan gerçekçi insan duygusudur. ulan hayat zaten sıkıntılı bir yer birde kurmaca sıkıntıları kendimize dert etmeyelim değil mi ? her yanı ağır ajitasyon kokan, en hassas yerlere en kaba biçimde dokunan, oyunculukları vasatı aşmayan, sakız gibi uzadıkça tadı kaçan saplama ekran öcülerinden neden tiksinmeyeyim. ille de kendimi üzecek yoracaksam
sex feet under izlerim.
(bkz: tiksinç)
(bkz: mete piçi)
seovi'nin bayıldığı diziden tiksinmektir. bedeli ise karmanın amuğa koymaktır.