öperken kokusunu içine çektiysen eğer

''öperken kokusunu içine çektiysen eğer, özlerken burnun direği sızlar''

Bir şekilde geçiyor günler ve beklenmedik her şey oluyor beklediklerimin dışında.
oysaki evrene o kadar da enerji yollamıştım senin adına, benim adıma, ''bizim'' adımıza...
bir bedende iki ruh, ne biri yukarıda, nede öteki aşağıda; ikisi de tam karşı karşıyaydı aslında,
nasıl ki ağır ağır işliyorsa sözler ruhuma, ağır ağır girmişsin kanıma; anlayamadım.
anlayamadığım bir ve birçok şey daha var aslında, ne buraya sığar nede kelimelerim yeter buna...
bildiğim tek şey var şimdi, dokunmadan sevmem bir daha...

(bkz: a stranger)

(bkz: b weak)

(bkz: c collapse)

durumunu yaşatır.

boku yemişsin demektir;
bi de üstüne ayrılmışsanız eğer...

(bkz: sigara yaktıran başlıklar)

''giderse kokusu kalır burnunda'' şeklinde tamamlanabilecek yarım cümle. ayrıca:

(bkz: çekme ananı bacını sikeyim çekme)

iyiliğiniz için konuşuyorum burda.

hep bi geç kalmışlık duygusu...

-'senin nasıl sevgilin olmaz, çok aklı başında, güzel bi kızsın, sen mi istemedin olmasını?'

ben istedim ama kalbimi kırıp gitti.
çok istedim, ama hiç bir şeyin farklı olmayacağını bile bile istedim. yalnızlığıma yalnızlık katsın diye değil, ben olsun, biz olalım diye istedim.

demedim.

+kısmet...
-düşünmüyor musun evlenmeyi?mezun da oluyorsun bir kaç aya..

nasıl düşüneyim ki, nasıl güveneyim? nasıl seveyim?
demedim.

+okul bitsin önce.

hep bi yetişememe duygusu. her yere geç kalışım bundan mıdır acaba?
başımı yastığa koyduğumda kocaman bi yalnızlık hissi.

kalbim acıyor. beni kendine inandır...