bugün

insanoğlu ölümü allandırıp pullandırmayı, romantik anlatmayı pek sever ya da çok korkarak anlatır kimi zaman. çünkü insanoğlu kendini yaradılanların ya da doğanın en üstünü görür ve sayar. oysa durum pek de öyle değildir doğadaki bütün canlılar vakti gelince ölür ve bir yaprağın kuruyup ölmesi kadar normaldir insanların ölmesi.

her gün binlerce böcek, milyonlarca yaprak, ağaç ve balık ölüyorken insanoğlu bu kadar abartmamalıdır ölümünü. mesele hayatın son bulmasıysa kedininki de hayat, cenininki de.

ha ağacaın yaprağın bir sosyal hayatı yok, kedinin arkadaşı eşi dostu işi yok benim gibi algılayamaz diyorsun değil mi ?

belki de sen onu algılayamıyorsundur ?
parası olan pazardan imanı olan mezardan korkmaz Necip fazıl kısakürek.
Ölüm romantizmi bi bitmedi ya. Doğarız, ölürüz bu kadar anlam biçmeyin.

Bir defasında küçükken karşıdaki binadan çıkan tabutu görmüş hayli korkmuştum. Kendini yırtarcasına ağlayan insanlar daha ürkütücüydü. Ablalarım korkumu dindirmek için bunun bir tiyatro gösterisi olduğunu söylemişlerdi. O günden beri ölüme bakış açım sanatsal bir şov olması oldu.
Teşekkür ederim ablalarım beni ölümden korkan cesaretsiz biri yapmadığınız için.
ölde görelim .

kafesin dışından aslana meydan okumak ne kadar kolay .

içeri girip aslanın gözlerinin taa içine baksana .

bak nasıl abartıyor seni .
(bkz: ölmeyi bayılmak sanmak)
neden bunu kanıtlayıp güzelce ölmüyorsun dostum .

işkembeden sallamak daha mı kolay oluyor .
Arkadaş hobi olarak ölüp ölüp diriliyor anlaşılan. Çok şımartmışlar bunu demekki böyle bir bilinmeze karşı bukadar meraksız ve inançsız. Dindar yada değil insan ölümü merak eder. Kimisi için büyük bir korku. Bazı zenginler demekki mallar ki milyar dolarlarını uzun yaşamın sırları için harcıyor.
Ölümün doğal olduğunu ve ağırbaşlı karşılamak gerektiğini savunursunuz, taaa ki babanız ölünceye kadar ya da anneniz, kardeşiniz, evlâdınız.

O an herşey değişir.
Tüm savunduklarınız...
Bilgiç bilgiç konuşmalarınız...

Evren ve ulu tengri, Salyanızın sümüğünüze karıştığı o an, o beylik lafları gözünüze sokar.

Fenadır vedalaşmak, ölüme boyun eğmek.
Bilen bilir!
Albert camusun sisifos söyleni kitabında ölüme dair pek çok güzel dipnot vardır. en beğendiklerimden biri olan şu alıntı insanın hayatına yüklediği anlamın açıklaması aslında. Kendimizi fasulye gibi nimetten saydığımız doğru. Sebebi de şöyle bir şey:

-Ağaçlar arasında bir ağaç, hayvanlar arasında bir kedi...

görsel
hakkında pek fikriniz olmadığı halde ölümü bu kadar hafife almayın.kimileri için cennet bahçesi,kimileri içinse cehennem çukuru olacak.
doğru bir parça pamuğun neresini abartıyorsun.
Günahının az oldugundan emin yazar söylemi.
alt tarafı yaşayan bir mekanizmanın artık yaşamıyor oluşudur. ama psikoloji diye de bir gerçek var, hayvanlarda bile var bu.
Ağabey o kadar kolay mı bu işler gözünüzü seveyim ölüm lan bu tamam mecbur doğamız gereği ama yaşanmadan bilinemez.