bugün

özellikle belli bir yaş sonrası daha da görülebilecek bir olgu. bu argümanı ölümün soğukluğu ve insanın ölümü hiç istemediği bir vaka olarak biçimlemesi kadar, inanç ve ibadetler bütününün öteki dünyayı değişik şekillerde sunması olarakta açımlayabiliriz. batıl itikatlarla da şekillenen din, insana kendince bir korku veriyor ki vaziyet insan için kötü tınlamaya başlıyor.

bu psikolojik tarafı ağır basan bir realitedir. bunu insanın yaşadığı süre için ölüme yaklaştığını daha fazla hissettiği zaman dilimine denk düşürmesi kanımca bir samimiyetsizlik örneğidir. çünkü temel mevzu fikirsel değişimden beslenmez, pragmatizmden beslenir ve duyguların izi çıkarcılıkla sürülür.
Korkak ateistlerin "Olmadı tövbe ederim." mantığına yakındır. En çok ergen ateistler panikataktan kaynaklanan göğüs ağrısı sonrası kalp krizi geçirdiğini düşünür ve ağzından çıkan şeyler şudur "Allam sen beni affet, yaşamama izin ver. iyi bir müslüman olacağım. Söz." Ağrı geçince hala ateisttir. Bazıları böyle iki yüzlü döneğin tekidir.
"Düşen uçakta ateist olmaz." sözünün ilgili olduğu konu.