Öleceğimiz güne kadar Birçok başarısız intihar girişimimiz olurdu muhtemelen.
Muhtemelen şu an yaptığımdan tek fark olarak planlarımı hızlandırırdım, hayallerimi daha çok yaşamaya odaklanırdım. Kısacası doya doya yaşardım.
Hayattan hiçbir tat alamazdik. Endişe ve üzüntüyle O günü beklerdik.
Mesela öleceği saati bilen, bekleyen idam mahkûmu psikolojisi, çok kötüdür.
Allah vermesin.
geleceğimin, iradem dışında gerçekleşeceğini düşünür, rahatlardım. Nasılsa iş olacağına varır, diyerek. Oysa ki, şimdi, bilmekteyim ki; tercihlerim, hem günümü hem sonumu belirleyecek. Mesuliyetim büyük, yani.
Çıldırırdınız. Böyle bilmeden yaşamak en güzeli.
Büyük olasılıkla psikolojimiz bozulurdu. System error verirdik.
Dünya aynı şu anki düzeninde devam eder, kimse kimsenin gözünün yaşına bakmaz,
kimse kimseye altı ay sonra bugün öleceksin haydi biraz kalan ömrünün tadını çıkar demezdi;
Yani ne zaman öleceğimizi bilmeden tükettiğimiz ömrümüzü,
tüketimin adeta hayatın kuralı olduğu şu dönemde ne zaman öleceğimizi bilerek tüketmeye devam ederdik;
yaşamaya devam etme mecburiyeti ve saati bilinen o korkunç sona yaklaşmanın boşvermişliğiyle.
Birisi "80 yaşına kadar yaşayacağımı bilsem jelibon yerdim" dedi ya lan.
Yaşamdan zevk alamazdık.
Takıntılı olurduk.
çok daha rahat olurduk. eğer erken bir yaşta öleceksek kendimize yatırım yapmadan eğlencemize bakardık, 90'lı yaşlara kadar yaşayacaksak ona göre çalışırdık açık ve net.
Kahrımızdan her saniye ölürdük.
Şahsen ben stres yapar o tarihten de erken ölürdüm.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar