bugün

öfke çok samimi bi duygu.. geçen gün gene sinir krizi geçirirken farkettim.. şimdi önce yavaş yavaş sinirleniyo insan.. o sırada kafasında kendini sakinleştirme çabalarına başlıyo.. lan diyo değmez bırak.. diğer taraf da iyice hırslanıyo , ama bi amına koyucam artık heeaa diye takılıyo.. artık ilki galip gelirse insan , tey allam ya diyip oturuyo fakat şayet 2. taraf galip gelirse var ya allah..

dakikada alıp verilen nefes sayısı artıyo ,

nabız desen keza öle ,

boyun damaları şişiyo ,

el yumruk moduna geçiyo ,

ayaklar yavaştan tepinmeye hazır ,

el bazen yumruk modundan avuç içi öfkenilen adamı gösterilecek biçimde açılıyo "bak sana koyucam şimdi" demek bu

insan bi terliyo bi daralıyo cam pencere açası , alıp başını koşası geliyo..

o sırada bişi oluyo.. insanın senelerdir sakladığı özene bezene gizlediği ne varsa birbir ağızdan dökülüyo..

2 insan şöyle okkalı bi bağrışsınlar bi içlerini döksünler var ya o ilişkide reset yemiş gibi olurlar..

işte buna öfkenin samimiyeti diyoruz..

sıfır oto kontrol..

zaten romantik komedilerde , hatun kişi sinirlenir "seni sevioruuuuuuum şapşal şey böhühühü bi türlü anlayamadın " diyerekten adamın pektoral kaslarına küçük yumruklarla vurmak suretiyle adamın dudaklarına yapışır..

şimdi benim sinirlenmem tepinip saçlarımı çekmek suretiyle olduğu için o biçim holivudluklar bana ters.. bilen anlatsın.. ama neticede öfke samimi bi duygu..

evet yaşasın öfkelenmek !
bir insanın gerçek yüzünü görmek istiyorsanız onu öfkelendirin ve gerçeği görün denilerek açıklanacak gerçek.
nefret etmek, öfkelenmek kadar haz veren duygu varsa ben burda öleyim.
çok şirin, aynı zamanda hırçın, can olan duygudur. bence yani. evet.
her samimiyet gibi insanı saçmalatır. öfke nefretin üstündeki otokontrolün kalkmış şeklidir. samimi olması kalpler kırmaya sebebiyet verdiği gerçeğini değiştirmez.