kürşat başar ın everest yayınları ndan çıkan son kitabı.

Ben hayatımda (kadınlar dışında) bilgisayar kadar sorun çıkartan başka bir şey görmedim. Üstelik yalnız kendisi sorun çıkartsa neyse... Bir alet, ilişkiye girdiği herşeyle sorun çıkartabilir mi? Bir bilgisayara yazıcı, tarayıcı, fotoğraf makinesi, kamera, cep telefonu gibi ne bağlamaya kalkışsanız ayrı bir dertle uğraşıyorsunuz. Her yüklediğiniz programla alet uyum sorunu yaşıyor. Bu kadar kaprisli kadın bile az bulunur. Hiçbiri yoksa da zaten ya 'hardware' ya 'software'sorunu vardır. Bir bilgisayarın sertlik ve yumuşaklıkla ilgili sürekli sorun yaşaması sizce de garip değil mi? *
çok yönlü gazetecimiz kürşat başar ın ülkemizdeki trajikomik gerçekler üzerine yazdığı çeşit çeşit denemelerinden oluşan 2006 eseri. içerisinde, okurken gülümseten hatta püfff dedirten , medyadan, tv den ve reklam sektöründen ilginç örnekler bulunur.

--spoiler--
benim yazmaya başladığım yıllarda insanın yazar olması için aklını peynir ekmekle yemiş olması lazımdı. ne iş yapıyorsun diye sorana, " yazarım, " dediğiniz zaman, " tamam kardeşim yaz da, meslek ne onu soruyorum." derlerdi. insanın kitap yazarak geçinmesi bir fanteziydi. yani on yıl önce biri çıkıp bana, " günün birinde herkesin bir kitabı olacak, herkes kitap yazacak, kitap yazmak çok havalı birşey olacak," deseydi gülerdim.
bir de şimdi bakın. birbirinden havalı kitapçılarımız avrupa' daki örneklerini aratmıyor. kitapçılara neredeyse hergün uğruyorum da yine yetişemiyorum. neredeyse popstar finalinden son anda elenen adayın hayatı bile ertesi gün kitap haline geliyor.
bir zamanlar hiç unutmuyorum, "neden bizde anı yazılmıyor," tartışmaları yapılıyordu. meğer millet anılarını bekletirmiş. hani biri yazsın da biz de yazalım diye bir öncü aranırmış. şimdi herkes anılarını kaleme alıyor. kendisi almazsa onun yerine bir başkası alıyor. ölmüşse arkasından yazıyorlar. hatta bana öyle gelmeye başladı ki hiç doğmamış insanların bile anıları yayınlanıyor. **
--spoiler--

günümüzde mankenin, şarkıcının, kalecinin, genel yayın yönetmeninin, illa ki yazar olmayan bünyelerin gazetelerde köşe yazarlığı yapmalarına da vermiş veriştirmiştir.
türkçeyi düzgün kullanan ender yazarlarımızdan biri olması bakımından, kürşat başar okunmalıdır.
(bkz: başucumda müzik)
kurşat başar ın tespitleriyle yardığı güzide kitap.
(bkz: entropi)
cem yilmazin da gosterisinde cok guzel bir bicimde bahsettigi, insani gulmesine limit koyan illa uzulmeliyiz mesajini veren, asilmasi gereken sacma tabu.
gülerken zevk alan bir insanın bilinç altına korku vasıtasıyla girmiş olup,kendini daimi kontrol etmek zorunda olan kişinin yada topluluğun gerçekliğe kadar abarttığı abuk öneri.çünkü biz zevkin kollektif bişey olduğunu bilmiyoruz.
mutluluğu kendine yakıştıramayan yurdum insanının türettiği cümledir.

-hedecan gülüosunn sun sunn
* ???? sun sun sun derken?
-ağlıcaksın demek ki
*sun sun sun???
-efekt verdim olm tehlike geliorum diyo
manik atak .
bir çeşit batıl inançtır. (bkz: kelebek camından girmesinler)*
kürşat başar ın şu an okuduğum kitabının adıdır. 192 sayfalık kitapta, hayatta hemen herkesin karşısına çıkabilecek ironi oluşturan konular anlatılmıştır. kahkahalarla güldürmez belki, ancak gerçekleri eğlenceli bir dille anlatır.

--spoiler--

öyle sorular vardır ki insanı delirtir, kimyasını bozar, tansiyonunu yükseltir ama hayat boyu kurtulamazsınız. çocukluktan başlar, ömür boyu sizinle gelir.

örnek mi istiyorsunuz? buyurun vereyim: ''ıssız bir adaya düşseniz yanınıza alacağınız üç şey ne olurdu?''
niye üç?

--spoiler--
romanin ismi gunluk hayatta duydugumuz bir soz oldugu icin dikkatimi cekti ve okumaya karar verdim. uzun suredir elime alamiyorum fakat guzel bir roman kendisi gunluk hayattan ve herkesin yasayabilecegi pek yadirgamayacagi olaylari konu edinmis yazar.
cem yilmaz'in curuttugu tez.