azrail ile faninin karşılaşması gibi bir şey olsa gerek. o kadar fistan, mintan, zıbın, maşallah, kep, takke, kuşak filan... havalı havalı gezinirken çocuksu dünyanın tepelerinde, birden korku vadisine aniden iniş yapmaktır. yüzdeki ifade ışık hızıyla değişir, kulak mahallinde gezinen dudak uçları büzülür ve sarkar. nafile bir kaçış yolu aranır ama çığlıklarla teslim eder en hayati organı uzmanına...
bir kız çocuğunun asla anlayamayacağı andır.
ölene kadar devam edecek olan, çaresizliği tattığı ilk andır.
-ulean babafingoyu kesecen demi?
-uzan çocuuum!
-ben kesecem seni pezemenk!
doğum sancıları başlayan kadınınkine benzer bir andır..
kendini doğumla ölüm arasında bir yerde hissettiği andır. herhangi bir hata da ölüm, sorunsuz geçerse erkekliğe ilk adımı atarak yeniden doğar.

+oğlum bak hiç acımadı gördün mü?
+bak şimdi tam erkek oldun.
-iyi o zaman birşey isteyebilirmiyim.
+tabi oğlum ne istiyorsan.
-bir kadın bulsana deneyelim olmuş mu? hadi...