bugün

şimdi bilgisayar başında valorant oynarken poğaça fanta gömen dijital neslin bilmeyeceği son efsanevi nesildir.
hiç kaymadım ama "gümüş patenler" i okudum ve kaymış kadar oldum.
ata da binmedim. ama b.kundan çok atladım.
rahmetli eniştemin 1958 de abd den hediye olarak getirdiği, ayakkabıyı tabanın yanındaki metal tırnaklarla tutan ve bileğe kayışla bağlanan--şimdiki gibi ayakkabıya monte edilmş değil--patenlerimi takar, maltepe onur sokağınbir başından öbür ucuna bisikletin arkasına tutunarak kayardım.

deneyim kazanınca çaktırmadan kamyonetlerin arkasına tutunup kaymaya başladım. bir defa çok kötü düştüm ama top gibi yuvarlanmayı akıl ettiğimden bir şey olmadı.

sonra orta okula yatılı verdiler, bir daha ayağıma takamadım. edindiğim denge becersi sonra kayak kaymamda çok işe yaradı.
Ah ah hep istemiştim ailem sakatlanırım diye korktukları için yasaklamışlardı. Hoş haklılar biraz yaramazdım. Şimdi ise tabi ki sakatlık korkusu baş gösteriyor yapamıyorum. Hatta buz pateni bile kaynaktan imtina ediyorum. Ama bir gün bir gün bende paten kayacağım. Birde tekerlekli spor ayakkabılar vardı istemiştim yine aynı gerekçeyle yok denildi.