çakallarla dolu bir şehirde yaşamak

herhangi bir şehirde yaşamaktır. ne yazık ki ince düşüncesizlik ve ego şişkinliği ile kaplı bir dünyada her şehirde bu rahatsız edici kişilerden bolca olduğunu kabul etmek gerekiyor. komşunu bile tanımıyorsun, hasta olunca yalnız kalıyorsun, ne zaman metrodan insen tepene biniyorlar, suratına bakıp sırada önüne geçmeyi, izlediğini, dinlediğini millete duyurmayı marifet sayıyorlar. bunlara rağmen iyi kalıp renk bulmak en önemli meseledir zaten.

her fırsatta şark kurnazlığını ilkesi edinmiş, kendini uyanık zanneden sahtekar, üç kağıtçı, soyguncu, fırsatçı, hilekar, yalancı, düzenbaz, pislik, aşağılık, çomar, mikrop, omurgasız, at hırsızı, ahlaksız, karaktersiz rezil tiplerle aynı şehirde yaşamaktır.
ulan insan değil bunlar çakal.