bugün

--spoiler--
Öteki dünyada görecek cezasını.
--spoiler--

He amk, hanlarda hamamlarda saraylarda yaşıyor adam bu dünyada, neymiş öteki dünyada görürmüş.
arkadaşımın bir türlü sevgili olmaya ikna edemediği kız evleniyor, arkadaşımın yorumu aynen şöyle: "Biliyorum, beni kıskandırmak için yapıyor..."
görsel
maksat karın doyurmak.
Çenedir.
(bkz: öğrenciyim ben ya)
Sırf birileri ben demiştim demesin diye aglamazsınız kas katı kesilirsiniz.
Ağlarsanız eğer Kendin düştün ağlama derler ya size işte odur.
Küfür gibidir..
Bazen küfür etmek bu eyleme tabii olabilir.

Yada ego mastürbasyonu.
Gencecik yaşta ölen birinin ardından "Allah onu ne kadar çok seviyormuş ki genç yaşta yanına aldı" demek.
(bkz: seni seven böyle sevsin)
görsel
Her türlü günahı işleyen fakirin ; zenginleri görüp , onlar bu müstifliğin hesabını veremezler . Bizim ne günahımız var ki deyip teselli bulmaktır .
takdir almaya puanı yetmeyen öğrenciye teşekkür verilmesidir züğürt tesellisi.
(bkz: ömrünüzün uzadığı haller)
(bkz: giden gitmiştir gittiği gün bitmiştir)
(bkz: olsun benim yüzüm güzel diyen şişman kız)
Kötü bir işte en önemli şeyi kaybettiği zaman bazı önemsiz, iyi olmayan bir yan bularak sevinmek ve kendini avutma.
bir tl atıp, oynadığın sayı tutarsa uzun parlement veren sigara makinasına bir lira atılır, numaralar seçilir ve putona basılır, numara tutmaz, bu 4 kez tekrarlanır yine tutmaz. ve:

- zaten haramdı amına koyum içemezdim.
sevgili terk edince zaten pek anlaşamıyorduk yea tarzında laf etmektir. kendini kandırmak, içten içe ağlamak ama yinede * dürüst olamayıp saçma sapan şeyler demektir.
gönlümüz zengin deyip geçiştirilir çoğu zaman.
şüphesizki 'komik' ama bazen ihtiyaç duyduğumuz teselli biçimidir.

öncelikle en çok bilinenleri para ve Âşk kavramıyla ilgilidir. en derin yaraları nedense bu ikisi açar bize. mantıklı bir teselli bulunamayınca, arkadaşlar veya internet yoluyla kişiye züğürt tesellisi doping edilir.

fakir bir arkadaş düşünün. parası yok pulu yok, evinde adam gibi eşyası yok. bu arkadaşlar etrafımızda bolca bulunur ve en çok rahmetli sakıp sabancı abimizi anar böyle insanlar.

+bak abi, tamam paramız yok! ama sağlığımız yerinde! sakıp sabancı'nın çocukları engelli! bak adamım araba şirketi var, böyle paraları var! bankaları var! en son büyük okyanusda ada aldı! duyduğuma göre dubai'de 80 katlı oteli varmış! evinin arka bahçesinde ise büyük bir han! şey.... ama huzur yok! işte ne eksik ne eksik diyodum, huzur yok! sağlık yok! param yok ama huzurum ve sağlığım var!

-(dürüst davranan arkadaş) kardeş bana onları ver, huzur kendisi gelir sen merak etme!

bu züğürt tesellisidir. sakıp sabancı bir istisnadır. neden yıllar boyu 'para' ve 'huzur' kelimelerini uzak tuttuk? züğürt kardeşlerimiz üzülmesin diye. ama artık doğruları söylemenin vakti geldi. çok tanıyorum hem 'para' hem 'sağlık' hemde 'huzur'u yan yana götüren insan. inşallah bir gün bizde öyle oluruz, fakat şimdi kendimizi böyle teselli etmenin anlamı yok.

kapıcı çocuğu olan bir arkadaşım vardı. kapıcıları ezmek için söylemiyorum fakat kapıcı çocuklarına ''babanın mesleği ne?'' diye sorunca çocukların yüz ifadeleri değişiyor ve biraz sizi bekletip, gözlerinizin içine bakmadan '' apartman görevlisi '' diyorlar ve konuyu hemen değiştiriyorlar. yani kısacası demek gerekirse kapıcı çocukları durumdan memnun değil hacı. çok kapıcı çocuğu arkadaşım oldu ve hÂl da var. fakat çoğu dediğim gibi durumdan rahatsız gibi davranıyorlar. fakat abdullah diye bir arkadaşım vardı ortaokuldayken. o arkadaş züğürt tesellisi kralıydı. babası kapıcıydı, ve eğer ona '' babanın mesleği ne? '' diye sorarsanız yandınız. size iki saat kapıcı olmanın yararlarını anlatacaktır.

ben: ya abdullah, babanın işi ne?
abdullah: apartman görevlisi...
ben: anladım, cips yiye...
abdullah: fakat apartman görevlisi olmanın pek çok yararı var!
ben: vardır. kanka markete gidip cips yiye...
abdullah: işte mesela biz suyu bedavaya kullanıyoruz!
ben: kola filanda alalım...
abdullah: yani ben banyo yapmayı çok severim, girince iki saat çıkmam!
ben: kanka anlıyorum tamam. top oynıya...
abdullah: ama şimdi siz para veriyosunuz dimi! yazııııık!
ben: kanka sohbet...
abdullah: bize kombide beleş! ısın ısına bildiğin kadar.
ben: tamam kanka! senin okul nasıl gidi...
abdullah: elektirik filan bedava bize, kebap yani! en iyisi kapıcı olmak!
ben: kanka bi sus yeter! anladım!
abdullah: sonra ben sabahları gazete filan götürüyom, üst kattaki abla para veriyo hep!
ben: kanka benim gitmem lazım.
abdullah: millet memleketine gidiyo, gelince hep bişey getiriyo bize!
ben: hadi görüşürüz.
abdullah: dur nereye ya? daha cips yicektik.
-cipsi aldıkdan sonra-
ben: neyse kanka, sizinkiler nasıl?
abdullah: babam mı? süper! biliyosun zaten, kapıcı!
ben: bili...
abdullah: herşey beleş bize!
ben: yeteeeeer!

insanı çıldırtıyodu bu arkadaş. durmadan kendisinin para ödememesini anlatıp, benim para ödememle beni eziyodu. tuhaf bir durumdu, züğürt tesellisi dopingi burda kullanıldığı için arkadaşa bişeyde diyemiyodum.

işin parasal kısmına baktık, şimdi aşk meşk versiyon züğürt tesellisine bakalım;

bir arkadaş vardır. ya sevgilisi ondan ayrılır, yada sevdiği kız yüz vermemiştir. işte böyle durumlarda söz konusu kişinin arkadaşları teselli dopingini yüklemeye başlarlar.

+ühühühü abi, o kız beni terketmiş olabilir, ama siz bana yetersiniz! ühühü!
-haklısın kardeşim!
+ühühühü, hem ben onu kaybetmedim, o beni kaybetti! ühühü!
-haklısın kardeşim. hem o gelip geçici, kardeşlerin kalıcı!
+kalıcısınız dimi lan! ühühü!
-kalıcıyız tabii!
+allah razı olsun lan! benim bitek varlığım sizlersiniz! ühühü!
-başka kimseye ihtiyacın ok kankaaa!
+ühühü! tabii lan! ne sandın toynaaam!
-abi çok içme sen en iyisi, saçmalamaya başladın yine.
+hem zaten o çirkindi! ühühü!
-tabii kanka, ne o saçlar öyle!
+o ayrılmasaydı ben ayrılacaktım zaten!
-boşver kanka, erkeğe benziyo zaten o.
+valla ya, canavara benziyo!
-iğrenç valla kanka, onu gördükçe midem kalkıyo.
+kanka, aslında benimde kalkıyodu ama kız üzülmesin diye çaktırmıyodum.(yalana bak hele)
-tabii kanka. şimdi gitti başka erkeğe, fakat er yada geç ondanda ayrılır.
+kankaaa
-he?
+kaşar o!

belli bir zamandan sonra aralarında konuşma geçen arkadaşlar kıza küfür etmeye başlarlar. erkekler ayrıldıktan sonra kendilerini aynı zamanda kızı aşağılayarak teselli ederler. bunu bir erkek olarak söylüyorum, erkekler tuhaftır...

-g*tü yemeyince bıraktı hemen seni!!!
+pis **ospu!
-i*ne!
+p*ç kurusu!
-s*kik!
+kaka!
-çiş!
+ö kaka!
-maymun suratlı!
+kaşar!
-hemde ne kaşar!
+eski kaşar! böhöhöhö!
-böhöhöhö!

sonradan bozuk espri evresi gerçekleşir. bu evrede söz konusu kişinin yakınında bulunmayın, çünkü bu hÂldeyken kişide inanılmaz derecede ''anarşizm'' hormonu salgılanır.

+çok matrak ikiliyiz lan!!!
-valla kanka!!! biz bize yeteriz!!! geçen gün anana boşaldım, babana arçelik! böhöhöh! şaka yapıyorum kanka hee, yanlış anlama. (bunu illaki belirtirler)
+bende dün pazarda anana saldırdım, sonrada kivi! böhöhöhöhö!
-böhöhöhöhö!
+böhöhöhöhö!
-böhöhöhöhö!
görevli: pardon biraz sessiz olabilirmisiniz, yan masa rahatsız olmuşa
+kim lan o yan masa!

dedim ya, 'anarşizm' hormonu salgılanır diye. yan masaya gidilir, isyan edilir, bütün ayrılık acısını 'yan masa'dan çıkarmak ister kişi. bide yan masada iki sevgili varsa, kavga kaçınılmazdır.

+şşş kardeşim! rahatsız olmuşsun sen bizden!
yan masadaki erkek: evet arkadaşım, biraz sessiz olurmusunuz!
+arkadaşın markadaşın değilim lan senin!
yan masadaki erkek: bak kardeşim, yıldönümümüz! lütfen olay çıkarmayın!
+yıl dönümü haa! hatunun yanında dayak yemek yemiyo dimi!
yan masadaki erkek: lütfen beyfendi, gidermisiniz!
+gitmezsem nolur? hayır gitmezsem nolur?!
-noluyo lan burda! sorun nedir kardeşim!
+artisleniyo p*ç!
yan masadaki erkek: bakın beyler, gidin lütfen! bu gece burda olay istemiyorum!
-bak bana el kol hareketi yapmaaa! bana el kol hareketi yapmaaa!
+sen kimsin lan! ciğerin nekadar senin!
yan masadaki erkeğin sevgilisi: boşver hayatım, kalkalım biz.
yan masadaki erkek: ya dur nereye gidiyosun aşkım. dağ başımı burası! kadıköy'ün göbeği!
+erkekmisin lan sen! eğer erkeksen kalk ayağada göster kendini!
-erkekmisin lan sen!
görevli: beyler diğer masalarda rahatsız oldu, gidermisiniz!
+bak biz fikirtepe çocuğuyuz!
-yok aq, sahrayıcedid değilmi lan?
+olsun lan! fikirtepe'ye yakınız!
-fikirtepe çocuğuna yakınız lan biz!
görevli: zor mu kullanıyım?
+zor kullansan nolur lan? cop mudur jop mudur nedir, bunumu kullanıcan lan!
-kanka allah bilir plastik oyuncak koymuşlardır lan!
+kullan lan bunu! oyuncak bu! heheheh!
-kafamıza gözümüze vur! hehehehe!
(bkz: ölmeden önce söylenilen son söz)

valla arkadaş konudan bukadar çıkacağımı bilsem yazmazdım bu konuşmayı. fakat okadar yazdık şimdi silinmez.

geçen gün facebook'da gördüğüm bir simit resmi, üzerinde ''sevgilimle yediğim lüks yemekler, kardeşimle bölüştüğüm simidin yerini tutmaz.'' yazıyordu. o resimden dolayı yazmak geldi içimden bu entry'yi. belki komik, belki saçma, belki salakça bi teselli, fakat bazen insanın yalanlara inanması onu daha çok mutlu ediyor. bu yüzden züğürt tesellisine doğru olduğu için değil, yalan olduğu için ihtiyacımız var...
faikiriz ama iyi insanlarız biz.
pollyannaclığın türkçesidir, kaybedilen şey çok büyüktür esasında ama birey onun kuyruk acısını çevresindekilere belli etmek istemez çünkü çevresindekilerde kendisinin bir şeyler kaybetmesini beklemektedirler. onları sevindirmemek adına kaybettiği şeyin karşısında esamesi okunmaycak bir şeyle teselli olmaktadır kişi. taş gibi sevgiliyi kaybeden üniversiteli kzın/oğlanın "haaaah ben elimi sallasam ellisi" şeklinde arkadaş ortamında kendini rezil etmesi buna örnektir.
-daha güzelini bulursun kanka
-bi sktr git alaasen.
sen de ayrı yakışıklısın.