bugün

--spoiler--
Ve 15 yaşında bir yıldız
Allâh rasulu için kuşanan ilk kılıç onun belinde
En büyük iftiharı rasulullahın dilinde
Onu öldürene cehennem ateşini müjdeleyin
Rasulullahın cennetteki komşusu
Ve söyleyin o kalpte bulunur mu keder ve gam ?
O kalbin sahibi ki ZÜBEYR BiN AVVAM
--spoiler--

(bkz: hz zübeyr bin avvam)
Muhammed bin Abdullah'ın halası Safiyye'nin oğludur. Cennetle müjdelenen on sahabiden birisidir.

Küçük yaşta babasını kaybetti. Velâyetini amcası Nevfel üstlendi ve onun yanında büyüdü. Ebu Bekir vasıtasıyla Müslüman oldu. 615 yılındaki hicrete katılarak Habeşistan'a gitti. Buradan da Medine'ye geçti.

Bedir Savaşı'na katıldı. Bu savaşta, Mekke ordusunda bulunan ve Kureyş'in aslanı olarak bilinen amcası Nevfel'i öldürdü.[2]

Uhud Savaşı ve Hendek Savaşı'nda da bulundu. Mekke'nin fethinde islam Ordusu'nun sancaktarlığını yaptı. Ömer devrinde de savaşlara katıldı. 642 yılında Mısır'ın fethinde bulundu.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Z%C3%BCbeyr_bin_Avvam
amcası tarafından hasıra sarılıp ateşe tutulmuştur. lakin küfre dönmemiştir.
Peygamberin hala oğludur.
Sakifedeki kararlara karşı çıkmış, Hz.Ali'nin halife olmasını savunmuştur bu yüzden kılıcı 2.halife Ömer bin hattap tarafından alınmış kırılmıştır. (bkz: altı kişilik hilafet şurası) nda oyunu Hz.Ali ye vermiştir. Hz.Ali halife olunca ilk biat edenlerdendir ama daha sonra kararından vazgeçmiştir. Cemel savaşında bir üçgenin bir kenarı olarak tasvir etmek mümkündür. Cemel savaşında 2 ordu karşı karşıya gelince Hz.Ali, Zübeyr'i çağırmış ve onla konuşup hatasını anlamasını sağlamıştır ve ordudan ayrılmıştır. Zübeyr, ordudan ayrılınca, Amr bin Curmuz birkaç adamıyla birlikte, onu takip etmeye başlamış ve Siba’a Vadisi denen yerde onu gafil avlayarak öldürmüştür. Hz.Ali, zübeyr'in öldürülmesinden rahatsız olmuş ve katiline cehennem müjdesini verilmesi söylemiştir.
Madem sırf lillâh için ve islâmiyetin menâfii için içtihad edilmiş ve içtihaddan muharebe tevellüt etmiş; elbette hem katil, hem maktul, ikisi de ehl-i Cennettir, ikisi de ehl-i sevaptır diyebiliriz. Her ne kadar Hazret-i Ali’nin içtihadı musîb ve mukàbilindekilerin hata ise de, yine azâba müstehak değiller. Çünkü, içtihad eden, hakkı bulsa iki sevap var; bulmazsa, bir nevi ibadet olan içtihad sevabı olarak bir sevap alır, hatasından mazurdur. Bizde gayet meşhur ve sözü hüccet bir zât-ı muhakkik, Kürtçe demiş ki:

ژِى شَرِّ صَحَابَانْ مَكَه قَالُ وقِيلْ - لَوْرَا جَنَّتِينَه قَاتِلُ وهَمْ قَتِيلْ

Yani: “Sahabelerin muharebesinde kıyl ü kàl etme. Çünkü hem kàtil ve hem maktul, ikisi de ehl-i Cennettirler.”

(Mektubat-15.Mektup)

Ayrıca öldürmeyin buyuran tanrı ne olm nerenden uyduruyorsun? allah öldürmeyi değil haksız yere öldürmeyi yasak etmiştir.