zeytinli rock fest 2009

rock tatili biletlerinin üzerindeki logoda dahi zeytinli rock fest yazıyor. bu işin aslı nedir hala bilemiyoruz.**

öyle bir tatil düşleyin ki... efendim öncelikle bir fiyat performans analizi yapılır, bu gruba değer mi şu grup tuhaf kaçmaz mı diye. ötesinde çadır, bilet ve diğer kamp malzemeleri heyecan ve aç gözlülükle temin edilir. sonuçta tamamen gitmeye hazır olursun. her şeye rağmen gözünden bir şey kaçar ki; o da en önemlisidir: orada ne harcayacağız kardeşim! eve beş kuruş olmadan dönmeyi ve makarnayla koyun koyuna, ay sonunu beklemeyi göze alırsın. işte bu tatil o tarz bi tatil olacak!

50cl Bira Fiyatını 5 tl Olarak Belirleyip Anasına Küfrettiren Festivaldir.
edit: Biletlerinin Üstünde Zeytinli Felan Yazmayan Festivaldir.. Baba Gibi izmir- Eski Foça / ingiliz Burnu Yazıyor.
edit2: Tamam Lan Yazıyormuş Ufacık,Görememişiz.

dün gece myspace secret shows nanesinden hayko cepkin in sahne alıp aynı zamanda beni de benden aldığı festival..

festivale dair gözlem ve raporlarımı festival bitiminde düz araziye bir kurulu evimden ileticem sözlük.****

kurban'ın birleşmemesi gerektiğini bizlere ıspatlamış festival olmuştur. pislikten kurtulup ortopedik problemlerimi çözünce detayları ileteceğim.

herşeyin ötesinde ah bir de çadırların çivileri yere girseydi de fırtına ile denize uçmasaydık.. * haa bir de şey de bir acayipti.. duş denilen gözünü kısmadan baktığında ucundan su aktığını göremediğin su boruları önünde eşşeğin kulağı kadar sıra vardı !? anlayacağınız eşşeğin şeyine su kaçtı.. 60-70.000 kişiye 6 tane duş - 1 tane su hortumu uygun görmüşler o çok acayipti. ama ne yalan söyleyim hep kötü yanlarından bahsetmek olmaz.. çok eglenceliydi * * neyse gözümdeki saman çıksın daha detaylı yazmayı düşünüyor gibiyim.

evvet sayın rock festivallerini bir halt sanan uludağ okuyucuları şimdi geldik bir bkz yazarının uzuuun entry girme sebebi olan festivale.
1. gün: resmi sitede yazan haltlara inanıp servise binmek üzere konak'a gittik. otobüs tam 3 saat boyunca gelmedi. epica'yı kaçırdık, pentagram'a yetişmek için taksiye 60 tl verdik. sitede yazılan haltlara inanıp çadır ve matı ordan almak niyetindeydik ki mat kalmadığını duyup çivili yataktan bozma bir zemine çadır kurduk. pentagram konseri vasatın da altındaydı. lordi muhteşemdi ki bu 3 gün boyunca başımıza gelen tek güzel olaydı.
2. gün: sitede yazan haltların aksine 10 lira olması gereken matlar 12 liraya satıldı. içmesini bilmeyen binlerce kalitesiz insan yüzünden her cafeyi denemek zorunda kaldık. kızların yanındayken göt kelimesini cümle içinde kullanmayı rock'ın şifresi sanan sözde ortam çocukları yüzünden sevgilimi koluma takıp gönül rahatlığıyla bir tur atamadım neredeyse. o iğrenç mekandan olabildiğince uzak kalalım derken hayko cepkin konseri kaçtı. ogün sanlısoy ağız tadıyla izlendi.
3. gün: festival'in en merak edilen günüydü. önceden de belirttiğim gibi kurban rezaletti. burak hariç hiçbiri beş para etmezdi ki solist olacak veled olayın içine sıçıp gitti adeta. kurban'dan sonra myspace sahnesinde çıkan anemi bile kurban'a fark attı.
4. gün: ilk üç gün yaşadıklarımıza daha fazla dayanamayıp hemen geri döndük.
evet sözlük bu tarz festivallere bir boka yaramışyormuş. eşini, küçücük çocuklarını alıp gezmeye çıkan bir adamın yanından geçerken bardağımı ye fener şeklinde tezahürat yapanları, amına koyimi bağlaç olarak kullanmadan cümle kuramayanları gördüm ve acıdım rockçı geçinenlere. şayet elimde gitarla 3 arkadaşıma kenan doğulu şarkılarından oluşan bir konser versem inanın bundan daha iyi olurdu. kısacası bu festival içmesini bilmeyen binlerce abazan genç bir araya gelirse ne olur sorusuna cevap niteliğindeydi.

4 kişi ve pek çok taşla dolu çadırımızı, sabah içinde olduğumuz halde koyduğumuz yerden 1 metre ilerde bulduğumuz festivaldir. ne saçma rüzgar la bu?

edit: hayır neden eksiledin ki? organizatör filan mısın?

foça kaldırımlarının dili olsa da konuşsa dedirten hadiselere sebep olan festival.

rüzgar ile boğuşulan, rüzgar gibi gelip geçen festivaldir. organizatörler bizlere duş aldırmamak içim ellerinden geleni yaptılar. 2 dk soğuk suda yıkanmak için o sıcakta 45 dk beklemek zorunda kaldık. tuvaletlerin hali içler acısıydı. o taraftan geçerken bile iğrenç koku burnunuzun bi tarafına koyuyordu. çadır kurmak ayrı bir işkenceydi. kayalık zemine çadırı kurmak, devye hendek atlatmak gibi birşeydi. üstüne gece çok sert esen rüzgar olunca bir çok çadırzede oldu. herkesin kendisini özgür bir birey olarakgörmesi, içip sapıtmasıda festivalin eksi tarafıydı ki bunun organizasyonla alakası yok. nerede olursa olsun böyle tipleri görmek mümkün. foça halkı oldukça yardımseverdi. eski foçayı görmüş olduk festival sayesinde. hayran kaldığım bir yer oldu. festival haricinde kafa dinlemek için gidilesi bir yer. sahne performanslarına gelince, mor ve ötesinin konsei çok eğlenceli geçti. yaklaşık 2 saat süren konserde her an ayrı bi güzellikteydi. kurban fena sayılmazdı. bu sene yeni albümlerinde heavy müzik yapacaklarını söylediler. uyut beni adlı şarkıyı çalmamaları tek eksi yönleriydi. geri kalan bütün gruplar ne çok iyiydi, nede rezaletti. herkesin beklentisi farkıydı ama bi şekilde benden geçer not aldılar. seneye yine gideceğim. ama şimdiden seneye fstival yine ingiliz burnunda olursa, mutlaka yanınıza kalın bişeyler alın, çadır içn fazladan kazıklarınız yada çivileriniz olun. paranızı şimdiden biriktirin ve güneş batarken merkezde bi rakı balık yapın

(bkz: rock tatili 2009)