bugün
- 27 nisan 2025 eyüpspor galatasaray maçı27
- aknaz beyaz peynir11
- deprem oldu8
- kabataş yalanı15
- erdoğan sonrası hükümet20
- sırrı süreyya önder25
- kendisinden ayrılan kadını rahatsız eden erkek13
- 4 hak mezhep16
- yolda namaz kılan davarlar31
- aykolik yetkili olsun kampanyası30
- bir erkeğe alınacak en güzel hediye21
- maymunlar evrimden sonra nasıl yeniden var oldular15
- fotokopici bi erkek36
- erdoğan ikinci atatürk tür13
- allah ı niçin göremiyoruz15
- papa francis'in serveti10
- kanal istanbul9
- yazarların ölüme en çok yaklaştıkları an17
- ekrem imamoğlu58
- bik bik'in mutfağına konuk olmak22
- zina çoğalınca deprem olur19
- ermeni soykırımı için özür dileyelim kampanyası12
- cuma gitmeyen erkeğe kadınların bakışı9
- nervio'nun evleneceği adam16
- anın görüntüsü16
- kisinin 17 yasina verecegi ogut8
- v a m p i r o v8
- imansız japonya da derpremde kimseinin ölmemesi13
- anamızın rahmine düşmeden önce neredeydik21
- allah'ın fazla acımasız olması28
- akp düşerse filistin düşer kudüs düşer17
- köpeğe dokunanlar değdiği kısmı 7 kez yıkamalıdır28
- 26 nisan 2025 gaziantep fk fenerbahçe maçı12
- fay hatlarını çimentoyla doldurursak deprem olmaz33
- mesajlaşma adabı9
- tombik kadın mutluluğu9
- true nun çaylak olması8
- ali koç8
- aykolikin sözlüğe kattığı şeyler13
- ibb de 50 iski çalışanının adliyeye sevk edilmesi13
- uludağ sözlük soruşturması8
- sözlüğün en güzel kızını seçiyoruz12
- düğünde ne giyeceğim derdi12
- rock müzik geri gelsin kampanyası10
- sözlükte sizi en çok etkileyen yazarlar8
- claudia s cloud8
iki görüşün çatıştığı zamanlarda ortaya çıkan cümledir. bu cümle ile her insanın farklı şeylerden hoşlandığı kanısına varılır.
kimine göre ot olan, kimine göre b.ktur'un farklı bir deyişi.*
ilk kez reklamın birinde duyduğumuz, daha sonra dilimize yerleşen bir kalıp.
zevkler ve renkler tartisilmaz ama gruplandırılabilinir.
öznel bir olgu zaten tartışılmaz diye düşündüren hadise. aslında ne zevkle ne de renkle alakası olmayan bir düşünce biçimi. sosyal bir konu belki de, hiç bir şeyi herhangi birine zorla beğendiremeyeceğimiz gibi, nefrette ettiremeyiz. kalbindeki düşünceyi asla değiştiremeyeceğimiz içinde en iyisi sen bilirsin demek olacaktır.
zorla güzellik baskı ile iyi şeyler olmaz sonuçta. ama tabii demokrasi gereği, yeni bakış açıları bakımından tartışmakta şarttır. *
zorla güzellik baskı ile iyi şeyler olmaz sonuçta. ama tabii demokrasi gereği, yeni bakış açıları bakımından tartışmakta şarttır. *
saçma bir zevkinizi kimseye kabul ettiremeyince, işin içinden çıkmak için ortaya atılan önermedir.
zevklerini tartışırsın ama iş seninkine gelince kimse beğenmezse tokat gibi bu cümleyi yüzlerine vurursun.
(bkz: bu çelişki midir)
zevklerini tartışırsın ama iş seninkine gelince kimse beğenmezse tokat gibi bu cümleyi yüzlerine vurursun.
(bkz: bu çelişki midir)
şimdi bir yanda ismail yk dinleyen öbür yanda pink floyd dinleyen iki arkadaş olsun. ikisine göre de dinledikleri müzik bir numara,bu şarkıcıları bir numara. asla değişmeyeceğini bildiğiniz şeyleri tartışmak zaten saçma değilmidir? bu ikisi tartışsa yine birbirlerine sırtını dönüp aynı hikayaye devam etmeycekler mi?.çünkü renkler ve zevkler dediğin duygularla hareket ediyor. başkasının senin hissetiklerine ve senin duygularına tecavüz etmesidir tartışmak.ha belki duygudan öte eğitim seviyesidir, yetiştiği çevredir.çok iyi eğitim almış kariyer sahibi ve zengin biri onca jazz plaklarının arasına ismail yk'yı koyabilir mi?.buna karşın kenar mahallerde yoksullukla büyümüş insanların günlerini 4 mevsimi dinleyerek geçirebileceklerini zannetmiyorum.
birde yeni yeni ortaya çıkan rock müzik dayatması var. mesela madonnayla metalicca aynı bilgisayarda bile bulunamazmış. insan ya pop tarzı dinlermiş ya rock. dans parçalarına burun kıvıran,mor ve ötesinin yeni çıkan leziz albümünden sadece şirketi ve küçük sevgilimi bilen sözde mor ve ötesi fanları sarmış durumda çevremi.onlara çok sinir olmaktayım.dinledikleri tek tük rock şarkılarının albümleri var bende.onlar birini dinliyorsa ben hepsini dinliyorum ama yine de bir kere hande yener dinlediğimi gördüklerinde napıyosun sen ya diyerek küçümseme havasına giriyorlar.
elbette zevkler ve renkler derken bunların da bir kalitesi var. ancak ve ancak direk kendileri yerine kaliteleri tartışılabilir. bazı şeylerin özellikle zararlı oldğunu bilerek karışmayın siz bu benim zevkim demek aptallıktır.**
birde yeni yeni ortaya çıkan rock müzik dayatması var. mesela madonnayla metalicca aynı bilgisayarda bile bulunamazmış. insan ya pop tarzı dinlermiş ya rock. dans parçalarına burun kıvıran,mor ve ötesinin yeni çıkan leziz albümünden sadece şirketi ve küçük sevgilimi bilen sözde mor ve ötesi fanları sarmış durumda çevremi.onlara çok sinir olmaktayım.dinledikleri tek tük rock şarkılarının albümleri var bende.onlar birini dinliyorsa ben hepsini dinliyorum ama yine de bir kere hande yener dinlediğimi gördüklerinde napıyosun sen ya diyerek küçümseme havasına giriyorlar.
elbette zevkler ve renkler derken bunların da bir kalitesi var. ancak ve ancak direk kendileri yerine kaliteleri tartışılabilir. bazı şeylerin özellikle zararlı oldğunu bilerek karışmayın siz bu benim zevkim demek aptallıktır.**
zevkler tartışılmaz evet
ama renkler
işte orda durun beyler!..
imza: bir kör
akgün akovanın sevdiğim bakış açısından bi buse...
ama renkler
işte orda durun beyler!..
imza: bir kör
akgün akovanın sevdiğim bakış açısından bi buse...
özgürlük ve özgür seçim varolduğu sürece, insan seçim yaptığı ve yaptığı seçimin sorumluluğunu yüklendiği müddetçe doğrudur, doğru olacaktır.
dünyada insanoğlunun üretebileceği en zevzek sözlerden biri. ben tartışırım güzel kardeşim.*
zevki uğruna çevrenin mına koyan cipe binen kokoşlarla...
ve yine koca götünü kaldırmama lüksüne fakir insanları karın tokluğuna kapıcılıkla, komilikle, uşaklıkla hizmet ettirten kalantorlarla...
ve yine zevki uğruna caanım hayvanları kürk yapanlarla...
ve yine incileri bir yerlerine takıp onları toplayan binlerce siyah afrikalıya zulmedenlerle...
ve yine kendi yağmurlu havada numaralı tribünde veya sıcacık locasında oturup, alım gücü düşük insanları açık tribünde sırılsıklam yapan puro içen, maçtan sonra ahkam kesen başkanlarıyla...
ve dünyanın en s.kindirik sporu golf uğruna ormanları kesen zırtapozlarla...
tartışırım ben. hem de öyle bir tartışırım ki.
zevki uğruna çevrenin mına koyan cipe binen kokoşlarla...
ve yine koca götünü kaldırmama lüksüne fakir insanları karın tokluğuna kapıcılıkla, komilikle, uşaklıkla hizmet ettirten kalantorlarla...
ve yine zevki uğruna caanım hayvanları kürk yapanlarla...
ve yine incileri bir yerlerine takıp onları toplayan binlerce siyah afrikalıya zulmedenlerle...
ve yine kendi yağmurlu havada numaralı tribünde veya sıcacık locasında oturup, alım gücü düşük insanları açık tribünde sırılsıklam yapan puro içen, maçtan sonra ahkam kesen başkanlarıyla...
ve dünyanın en s.kindirik sporu golf uğruna ormanları kesen zırtapozlarla...
tartışırım ben. hem de öyle bir tartışırım ki.
- beni aldatma konusunu tartışmak istiyorum
+ zevkler tartışılmaz
- peki neden zenci kadınlarla aldatıyorsun beni
+ renkler de tartışılmaz
- aq senin
+ haa bak o olur.
+ zevkler tartışılmaz
- peki neden zenci kadınlarla aldatıyorsun beni
+ renkler de tartışılmaz
- aq senin
+ haa bak o olur.
insanların hoşuna giden şeylerin tartışılmasının anlamsız ve bir sonuca götürmeyeceği için boşa olduğunu savunan atasözü gibi ehemmiyete sahip söz.
bu sözü bulan şahısa sesleniyorum, zevkler kısmını anladık ama neden peşine renkler kısmını getirdin? renk tercihi de zevkten ötürü gelen birsey oldugununa göre gereksiz yere acik istiare midir, telhim midir ne menem şeyse *, öyle edebi katliam yapmana ne gerek vardı.
kısa ve öz olarak zevler tartışılmaz deseydik ya.
edit: algılanılan renk kişiden kişiye değişkenlik gösterirmiş. begenılen renk değil de, görülen renk diyebiliriz sanırım. *
bu sözü bulan şahısa sesleniyorum, zevkler kısmını anladık ama neden peşine renkler kısmını getirdin? renk tercihi de zevkten ötürü gelen birsey oldugununa göre gereksiz yere acik istiare midir, telhim midir ne menem şeyse *, öyle edebi katliam yapmana ne gerek vardı.
kısa ve öz olarak zevler tartışılmaz deseydik ya.
edit: algılanılan renk kişiden kişiye değişkenlik gösterirmiş. begenılen renk değil de, görülen renk diyebiliriz sanırım. *
farklı bakış açıları dünyamızı zenginleştirir demenin bir başka yolu. hatta türkçesi, ilk cümle buram buram çeviri kokuyor zira*
doğru yerlerde ve mantıklı insanlar tarafından kullanıldığında çok şey anlatan bir sözdür. evet , ben sevdiğim müzik tarzını kimseyle tartışmak zorunda değilim. sevdiğim bir yazarı ya da filmi... kimi insanlarsa yaptıkları yanlışları örtmek için kullanırlar bu sözü ya da sıyrılmak istedikleri durumlarda.
renk de bir zevk olduğu için anlatım bozukluğu içeren önermedir.
(bkz: kebaplar ve yemekler tartışılmaz)
(bkz: kolalar ve içecekler tartışılmaz)
(bkz: kebaplar ve yemekler tartışılmaz)
(bkz: kolalar ve içecekler tartışılmaz)
(bkz: günaydın çocuklar)
henüz 9-10 yaşlarındayken bir arkadaş çok değişik bir yaklaşımda bulunmuştu bu konuya.
ikimiz otururken bir başka arkadaş gelir yanımıza ve bisikletin jantlarına koyu kahverengi boncuklar taktırmıştır.
-olm çok güzel oldu bisiklet yaa. bakın;
+ya bi siktir git nesi güzel?! renge bak..
#hahhahha
- sen ne anlarsın olm..zevkler ve renkler tartışılmaz!
+ama sen bok rengi seversen tartışılır!
ikimiz otururken bir başka arkadaş gelir yanımıza ve bisikletin jantlarına koyu kahverengi boncuklar taktırmıştır.
-olm çok güzel oldu bisiklet yaa. bakın;
+ya bi siktir git nesi güzel?! renge bak..
#hahhahha
- sen ne anlarsın olm..zevkler ve renkler tartışılmaz!
+ama sen bok rengi seversen tartışılır!
"zevkler ve renkler tartisilmaz", söylendiginde karsidaki kisinin "zevk essekte olur" demesiyle tartismaya dönüsen sözdür.
yanlış bir önermedir. zevkler de renkler de tartışılabilir.
insanlar jackçiler ve sawyercılar, çaycıllar* ve kahveciller*, kediperver ve köpekperver olarak incir çekirdeğini doldurmaz konularda ikiye ayrılırlar. tabi ikiye ayrılanların her zaman tarafsızları da olur, o başka. jack ya da sawyer'dan birini tercih edenler neden onu sevdiklerini uzun uzadıya anlatabilirler, yakışıklılık ölçütlerini de anlatarak. zaten bence insanın zevklerinin şekillenmesinde en büyük rol oynayan şey aynada gördüğü yüzdür. çünkü alıştığı yüz şekilleri esetik kavramına şekil verir.*
renkler de tartışılır, moru veya yeşili niye sevdiğimizi pekala söyleyebiliriz, morun enerjisini, yeşilin verdiği huzuru, kırmızının göz alıcılığını falan tartışabiliriz.
insanlar jackçiler ve sawyercılar, çaycıllar* ve kahveciller*, kediperver ve köpekperver olarak incir çekirdeğini doldurmaz konularda ikiye ayrılırlar. tabi ikiye ayrılanların her zaman tarafsızları da olur, o başka. jack ya da sawyer'dan birini tercih edenler neden onu sevdiklerini uzun uzadıya anlatabilirler, yakışıklılık ölçütlerini de anlatarak. zaten bence insanın zevklerinin şekillenmesinde en büyük rol oynayan şey aynada gördüğü yüzdür. çünkü alıştığı yüz şekilleri esetik kavramına şekil verir.*
renkler de tartışılır, moru veya yeşili niye sevdiğimizi pekala söyleyebiliriz, morun enerjisini, yeşilin verdiği huzuru, kırmızının göz alıcılığını falan tartışabiliriz.
zevkler kısmını anladığım ama renkler kısmına anlam veremediğim önerme.
-olm bu kırmızı değil mi lan?
-yoo, bence yeşil bu.
- nası bence ? len basbaya kırmızı işte!
-bence yeşili daha çok andırıyo..
-hadi lan, koduğumun renk körü...
-olm bu kırmızı değil mi lan?
-yoo, bence yeşil bu.
- nası bence ? len basbaya kırmızı işte!
-bence yeşili daha çok andırıyo..
-hadi lan, koduğumun renk körü...
zevkler ve renkleri bilmem de neden "beşiktaş'ın halini" tartışmıyoruz? bence tartışılmalı..
" renkte bir zevk değil midir? " dedirten önermedir.
tartışılsada sonuca varılmayacak polemiğin ta kendisidir.
hem kendi sevdiğini bir başkasınada sevdirmenin yahut sevdiği şeyden dolayı * birini yargılamanın anlamı nedir ki...
(bkz: uğraşmayın benle lan)
hem kendi sevdiğini bir başkasınada sevdirmenin yahut sevdiği şeyden dolayı * birini yargılamanın anlamı nedir ki...
(bkz: uğraşmayın benle lan)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar