bugün

Zengin olanlar, zenginlik hep kötü gösterilir. ahlaksızlıklar, uyuşturucu, madde bağımlılığı, diğer insanları ezmek, çalışanların emeklerini gasp etmek, şımarık olmak hep zenginlerde mi toparlanıyor yoksa insanlar görmek istediklerini mi onlara yakıştırıyor diye düşündürür.
(bkz: keanu reeves)
(bkz: konu kilit)

edit: bu arada ben dünyanın en kötü insanıyım biline.*
Sürekli zengin olamaya çalışanlar kötüdür. Kanaat eden iyidir.
sistem içinde birilerine basmadan yükselmek mümkün değildir. o yüzden mutlaka bir sıkıntı vardır bu işte.
Biz ne çok zenginiz ne fakir o yüzden bende fifty fiftyim mesela.

Ne desem yalan olur.

Hmm, Demek ki ben kötüyüm.

enteresan.
Dallı bucaklı bi konudur bu. Neden? Nasıl zengin, neye göre zengin?

Kişi vardır, iş adamıdır (şirketler, holding vs.) dürüst, temiz çalışıp zengin olanını görmedim ben. Yukarıda Keanu Reeves örneğinde ki gibi zengin olanlar ayrı bi kategori oluşturur, kişinin kişiliği ile alakadardır. Bunun dışında ilk söylediğim iş adamlarının vakti zamanında türlü yollar ile zengin olup onların çocukları yahut torunları da farklı bir yol çizebilirler ya da aynı yoldan da devam edebilirler. Kısaca iki ucu boklu değnek konusu. Nasıl ayırt edilecek bu durum?
insani değerler ile maddi değerler alakası yoktur.
zenginler acımasızdır.
fakirler yüzsüzdür.
bu kadar basit.
Genellememekle birlikte bir çoğu paranın onları çok önemli bir insan yaptığını sanmakta. Bu da bazılarında dehşet verici bir egoya sebebiyet veriyor. Sonra en büyük fobileri paralarının azalması , para kaybetmek oluveriyor. Paraya endeksli yaşıyorlar. Dünyadan gerçek bir tat alabildiklerini düşünmüyorum.
zenginliğin derecesine bağlı.
sonradan görme değilse, zengin çocuğu değilse kötü değildir*. ben henüz iyisini görmedim. hep bi defosu oluyor.
alakası yok, bu kişinin kendini ne kadar yetiştirdiği, ailesinden ne kadar doğru eğitim aldığıyla alakalıdır.
güncel Önemli Başlıklar