bugün

çok uzun zaman olmuştu bir kızla yakın bir münasebet kurmayalı. adını sanını unutmuştum böyle hislerin. varlığına dahi inanmıyor kendimi teselli etmek için kendime yalanlar bile söyleyemiyordum. herşey açıktı. ne param vardı ne tipim yerindeydi ne de fiyakam düzgündü. piyasada filinta gibi çocuklar vardı haliyle beni kimse görmüyordu bile. bu halin ruhsal etkileri beni dibine kadar asosyal etmişti. kim derdi ki asosyallik bana özlemini çektiğim şeyleri yaşatacak?

boş boş sosyal medyada takılırken birden birisi beni takip etti. hiç alışık olduğum bişey değildi. heyecanla profil sayfasına baktım ki kız. kız ama ne kız. belli ki burjuva. bunu görür görmez hayretler içersinde kalmam bi yana anında kesin birine benzetti diye düşünerek hayal dünyamdan gerçeklere dönerken kızdan mesaj aldım ( hayal dünyamdayken çoktan takibine geri dönmüştüm bile ). herşey çok tuhaf gelişiyordu. mesajda '' tweetlerini çok sevdim. naber? '' yazıyordu. yüzüne araba farı tutulmuş tavşan gibi kalakaldım. şoku üzerimden atıp biraz sohbetin ardından kız benimle buluşmak istediğini söyledi. ben şok üstüne şok yaşarken tamam demiş bulundum ve daha önce adını sanını duymadığım bi mekanda buluşmak için sözleştik.

kıza şekil yapmak için elimden geleni ardıma koymamaya yemin ettim ve hemen cüzdanımı açtım. cebimde 50 lira , tanıdık esnafların hiç bi zaman işime yaramayacak kartları,öğrenci kimliği (bandrolsüz) ve fii tarihinden kalma bi prezervatif vardı. içleniverdim. gardrobu açtım üstte başta bişey yok. hemen arkadaşları aradım kıyafet ve borç istedim. öyle böyle derken buluşma günü geldiğinde cebimde 200 lira üstümde arkadaşlarımdan aldığım kıyafetler vardı. kız beni ne zaman alacaksın diye mesaj attı haydaaa dedim ne alması? kızın eviyle benim evim arasındaki mesafe hayli uzaktı. taksi girmişti bi kere çaresız 7de ordayım diye mesaj attım. soğuk soğuk terliyordum. evden çıkarken dibine gelmiş açık parfümümü üzerinme boca ettim,.esmele çekip sağ ayakla sokağa attım kendimi.

mesafeleri düşünmeye başladım taksiye o kadar para vermek yersizdi. erkenden çıkmıştım zaten . hemen dolmuşa bindim kızın muhtine yakın bi yerde inip ordan bi taksi çevirdim. pratik zekam sayesinde 50 lira cebime kalmıştı.kıza mesaj attım indi aşağıya ve görmeniz lazımdı. dillere destan bi güzelliği vardı ve bu güzelliğini bana nasıl satacağını öylesine iyi biliyordu ki dilim tutuldu kekeleyerek hoşgeldin dedim. dilim tutulmasada pek akıcı konuşacağım yoktu zaten. hayatımda ilk defa böyle bi kızla yanyana gelmiştim. ablamın düğününde arkadaşı aslıyla halay çekişimizi saymazsak.

yol boyunca hiç konuşmadık desem yeridir. mekanın önüne geldik ve ben taksiye 50 lira verdim. cebimde 148 lira kaldı. dolmuşa da lira vermiştim.mekanı görür görmez dedim ki işte oğlum dedim şuandan itibaren sen boku yedin. kaderimdir deyip girdim içeri. kız çok güzel gülüyordu. etkisine kapılmıştım zaten geri dönmem mümkün değildi. masaya oturduk biraz sohbet etmeye başladık kız ne dersem gülüyordu. bana bayılıyomuş gibi bi hali vardı. keşke saatşlerce orda öylece konuşsaydık . keşke masaya garson hiç gelmeseydi. inşallah garson gelmez ,inşallah garson gelmez derken her mekanın iyi yerdeki masasına bakan klasik şef görünümlü saçları seyrek,yüzü traşlı,burun kullarının bi kaçı burnundan firari bir garsoın bet sesiyle masada belirdi. herkese standart gösterdiği samimiyetsiz gülüşüyle hoşgeldiniz dedikten sonra menüyü uzattı. öylece bakıyordum menüye hiç bişey anlamadım. yemeklerden anlamadığım şeyleri fiyatlardan idrak ettiğimde şuurumu kaybetmiş, fakirliğime isyan içerisindeyken kızın tatlı sesiyle kendime geldim.

'' karar verdin mi? '' dedi tebessümle.
telaşlanıp birden sen ne istersen bana da aynısından söyle dedim. kıza beni yönetme şansını vererek eksi haneme bi kesi daha sıkıştırmıştım ki kız siparişleri verdi ,bizim şef görünümlü garson masayı donattı. zevk almaya bak oğlum diyerek ortama koyuldum. yedik içtik herşey çok güzeldi. kalkma vakti geldi.birinin hesap istemesi gerekiyordu. kız yüzüme baktı ben kızın yüzüne. garson hesap dedim duymadı,hemşerim dedim duymadı,bilader dedim duymadı. oh oh dedim duymasın böyle güzel derken kız bakar mısınız diye garsona seslendi ama hesap lütfen demedi çünkü hesabı ödeyecek adam istemeliydi. boka battın dedin çağlar boka battın. hesabı alabilir miyiz dedim. hesap geldiğinde böyle tarifsiz bi korkuyu hayatımda yaşamadığımı farkettim.

hesap özetinde tamı tamına 320 lira yazıyordu. öylesinbe terledim ki mekana dışardan girsem beni gören yaz günü bu ne yağmur dercesine yüzüme bakardı.battı balık yan gider be dedim ölecek değilim ya bari girdi tam girsin diyerek garson masa başında beklerken kıza dönüp ya biz tatlı yemedik beyefendi bize special tatlılarınızdan getirin dedim hay hay dedi gitti tatlıyı yedik hesaba eklendi derken birerde kahve söyledim.

kız benden çok hoşlandığını söyledi bu arada. sürekli benimle görüşmek istediğini çok keyifli vakit geçirdiğini herşey için teekkür ettiğini söyledi. kız bunlardan bahsederken ben acaba üzerinde 10 yaşındaki halimin bulunduğu kimliği bıraksam parayı sonra ödesem acaba ne derler diye düşünüyordum. bi ara elimi cebime atar gibi yaptım kız kafasını sola çevirdi belli ki hesabı ödemeye yanŞMayacaktı,teklif dahi etmeyecekti. ulan dedim yine içimden kıza bak hem zengin hemde benim gibi garibanın rızkına göz dikmiş. bunu yanına bıramam senin dedim.

sandalyemi birazcık geriye ittim,ayağa kalktım. garsonla göz göze geldik. kapıyı kestim önü açıktı. bi anda ivme kazansam mekanda beni tutabilcek kimse yoktu. kıza baktım. tabakta kalan son dilimi ağzıma attım,kahveyi fondipleyip
simiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii iii iii iiit diyerek mekanın çıkış kapısına doğru kaptırdım. şef görünümlü garson üstüme atlamaya çalıştı. mekandaki herkes bana şaşkın şaşkın bakıyordu. kız hayretler içindeydi. kendimi dışarı attım nefesimin kesilmesine ragmen kimse beni yakalayamamıştı.hiç durmadan 2 km koştum. bizim varoşun dolmuşu geldi atladım 2 lira daha verdim. hemen eve gelip kızı blockladım.
cebime baktım 146 lira kalmış. 54 liraya çok güzel bi kızla,çoık kral bi mekanda,çok güzel şeyler yedim diye sevinerek uykuya daldım.
Fakir bir kızla yemeğe çıkmaktan farksızdır.
inanmayacaksınız ama okudum, hikaye yazmaya özenmiş ama kapasite yok, kabiliyet yok, yaşanmışlık yok, biraz filmlerden biraz hayal dünyasından, kurgu berbat, gerçekliği zaten yok. Geçmiyor, ne anlatıyor bu ya diye okunur ancak.

Zaten fake gugıl görselci seni.

Bir kukla kolay yetişmiyor kıymetini Bilelim.

Allahını seversen bir daha yazma.