bugün

merhabalar efendim. yine acıtan sancıtan bir çocukluk vakası ile beraberiz. bugün ki entrymizde sokak arası maçların vazgeçilmez plastik topu ve istemi dışında yaşadığı bir sürü abuk olayları paylaşacağız. konumuz özellikle erkek çocuklarının çok haşır neşir olduğu bu plastik topun bir şerefsizliğini ihtiva eder. cici ve güzel kızlarımızda bu olayla nadirende olsa rastlaşırlar. genellikle istop ve yakartop denilen mahalledeki gizli aşkları açığa çıkaran bu oyunlarda gariban plastik topa abanan çocuklarımız başroldedir.karşı tarafla pek ilgim olmadığımdan* olayın bu tarafını es geçeceğim.bu durum komedisine sadece bakabildiğim açıdan erkeksi duruşumla merhem olmaya çalışıyorum.* yürekleri yakan, iç burkan ve bilinçaltımızda yer eden bu vaka ile yüzleşmenin faydası olacağı kanımca hepimizin yararınadır.

efendim bu kadar klavye atraksiyonundan sonra şerefsiz plastik topun gençler üzerindeki yan etkisini bilim adına dile getirmek isterim. * velhasılı kelam sevgili topu patlayan yada patlatan kuzucuklar sözüm size. Her boku biliyorsun bunuda bilmende herhangi bir sakınca görmüyorum.Giriş gelişme sonuç yapamayacağım kendi tarzımda paylaşacağım işte. mazur görüp görmemen sikimde değil açıkcası ama okuyup eksilesen bile bu gerçeği bilmeni istedim.neyse aşşağıyı iyice oku soru gelecek buradan.

Patlayan plastik top.Ağızdan ne kadar kolay çıkıyor değil mi?Koca koca adamken farkına varamazsın bu acının. O mahallenin en zengin çocuğu belirir bir anda bakkalın köşesinde. Elinde babasının yeni aldığı parlak plastik topu ile. Sektirmemiştir bir kere bile ibne o kadar değerlidir top onun için. Onu gören mahallenin diğer çocuklarının * gözlerinde belirir "hadi okulun bahçesinde top oynayalım." fikri. Ama götleri yemediği için dile getiremezler. Beklenir ha beklenir zengin çocuğunun sikinin keyfi. çok uzun ve sıkıcı geçerse bu dönem zengin çocuğunun yalakalarından biri devreye sokulur ve okulun bahçesine sert ve kavisli bir yol gider. Zengin çocuğu bu kavisli yolda bakkala çakkala uğrar çikolatasını, bisküvitini, havasını, civasını alır ve maç başlamadan daha ezmeye başlar. okulun bahçesinde eğer her boka karşı gelmeyen kahrolası müdür yada müstahdem yoksa sevinç çığlıkları başlar. Ama uzun sürmez bu sevinç çığlıkları. Çünkü eşleşme zamanı gelmiştir. Ve hiç bir bok bilmeyen top sahibi zengin çocuk hep iyi oynayanları yanına çeker. Artık sosyal bir mücadele başlar sahada. Gayri içten içe küfürleşmeler ve kin tutmalar çocukluğunun bu döneminde bünyeye nufüz eder.

Gel gelelim maç başladıktan sonra vuku bulan olaylara..

Zat-ı muhteremler bilmelisiniz ki; bu maç pek çekişmeli geçmez. alenen ortadadır zengin çocuk illaki kazanacaktır. Ama bu ibne öyle mel'un bir varlıktır ki; penaltı,serbest vuruş,endirekt serbest vuruş,korner,taç,aut atışlarını kullanır yetmez rakip takımada karışır. bu sinir harbinde ikili mücadelerde arada kalan plastik top birçok darbeye maruz kalır ama tam o anı beklemektedir. Sahanın en fakir çocuğu ile topun sahibi zengin çocuğunun karşılaştığı anı. Evet o an gelmiştir ve top üzerine düşen görevi yapar. Pat diye sadece paaaaat diye patlar. Tüm gözler ikisinin üzerindedir artık. 1-2 dakikayı bulan aptal saptal bakışların sonunda gerçeklerle yüzleşme vaktidir. Top patlamış hatta fırlma çocuklar tarafından şapka bile yapılmıştır. ama topun sahibi kin dolu gözlerle bakar ve beklenen cümleyi söyler; "oğlum topu patlattın.alacaksın!" her ne kadar fakir çocuk "abi beraber oynadık hepimiz alalım." desede kimse siklemez. keşkelere o yaşta başlanır. ";keşke annen pencerden yemeğe çağırdığında gitseydin." Gibi ağlak tonda saçma sapan bir cümleye hükmeder ve dillere pelesenk olur top alınana kadar. Ama herşeye rağmen o acıyı çekmek ve babasından zor şer alabileceği harçlığı kahrolası (genelde 7 kat kames) plastik topu almaya harcayacaktır. Tabi bunu yaparken küfürleri başta zengin çocuğuna sonra satış koyan arkadaşlarına en son olarakta 7 kat söylenip 1 kat çıkan plastik top üreticilerine yağdırır. takriben birkaç gün içinde top alınır, ama hüzün psikolojide tamiri uzun süreler alacak yaralar bırakır.

Pekte özlenmeyen, oyuncaksız geçen çocukluklara; gücü, eli, dili yettiğince ithaf edilmiştir. Patlamayan topun üretilmesi dileğiyle. kusurlar affola..
çamaşır bulaşık yıkayan teknoloji harikası cep telefonuna "topum patladı" yazarak 3450'ye göndermek.
gizli saklıda olsa küfür yiyen ukâla piçtir. para ile saadet olur sözünü kanıtlar bu fırlama. en gıcık tiptir topunu sittimin çakalı. büyüdüğünde arkadaşının manitaya asılır bu cins adamlar. zenginlik işte güzel şey. *
fakir bebenin patlayan topu ve karşılaştığı sorunlar'dan daha kötü olmayan, bebenin götünden uydurduğu sorunlardır.

(bkz: fakir bebenin patlayan topu ve sonrası)