bugün

2009 un son kapağını yapmış yazar. anlayana tabi..
http://www.bursasporum.co...009un_son_kapagi_Ozdilden
eski çizgisinden kayan yazar.
güzel ironiler yapabilen, başarılı yegane yazarlardan biri...
türkiye'de kürtlere karşı yapılan ırkçılık henüz saldırı olarak görülmediği için normal olan bir sıralamayı yazmıştır. kapak olarak algılamak da cehaletten kaynaklıdır.
05/01/2009 tarihli hürriyet gazetesi'ndeki köşe yazısı aşağıdaki gibi olan yazardır.

Profesör Onur Erol bunların yanında hemşire bile olamaz

Bülent Arınç, kozmik odaya kozmetik oda demeye başladı.

Kendileri o işten iyi anlar çünkü.

¡

Olduğu gibi değil...

Göründüğü gibi olmayı severler.

¡

işsizlik rakamları mesela... Baktın ki çok, alıverirsin fazlalığı, Umudum kalmadı, iş aramıyorum artık diyenleri çıkarırsın...

Olur sana mis gibi liposuction.

¡

Baktın ki, istenmeyen kıllar var medyada...

Komple lazer epilasyon.

¡

Milli gelire takarsın silikonu, şişirirsin, kıçımız açıkta ama, Pamela Anderson gibi göğsümüzü gere gere gezeriz hiç olmazsa.

¡

Emekliler zaten botokslu...

Çakarsın alnının ortasına elektrik, su, doğalgaz, kira şırıngasını, kırışıklık mırışıklık kalmaz; en az 75'e kadar çalışır!

¡

Siz zam zannediyorsunuz...

Peeling o.

ince ince soyma yöntemi.

¡

Bürokraside dolaşımı engelleyen Atatürkçü toksinlere karşı, tek çare, lenf drenaj... Basınçlı makineyle yaparsın masajı, usul usul, hissettirmeden atarsın vücuttan.

¡

Kamuda biriken selülite karşı da, tabii ki, karboksiterapi... Dünyada, cilt altına karbondioksit gazı enjekte edilerek uygulanıyor; bizde ise, cilt altına değil,
direkt insanların suratına gaz püskürtme yöntemiyle daha iyi neticeler elde ediliyor.

(Tekel işçileri mesela... Otura otura obez olmuşlardı, iki seansta gençleştiler,
havuzda yüzmeye filan başladılar.)

¡

Ve bakıyorsun, bunca estetik operasyona rağmen, memlekette her şey aslında olduğu gibi yamuk mu duruyor? Kolayı var kardeşim, rinoplasti... Zorla güzellik yani!
06/01/2010 tarihli hürriyet gazetesindeki yazısında yine taşı gediğine koymuş yazar kişisi.

Zam'biya

Açıklamalar munta'zam...

Benzine okkalı zam yapılıyor.

Azıcık diyorlar.

Mazota kocaman zam yapılıyor.

Ufacık diyorlar.

Köprüye yüklü zam yapılıyor.

Minicik diyorlar.

Sigaraya kalın kalın zam yapılıyor.

incecik diyorlar.

içkiye irikıyım zam yapılıyor.

Küçücük diyorlar.

Elektriğe sert zam yapılıyor.

Yumuşacık diyorlar.

Doğalgaza ağır zam yapılıyor.

Hafifçecik diyorlar.

Suya büyük zam yapılıyor.

Minnacık diyorlar.

Otobüse vapura zam yapılıyor.

Birazcık diyorlar.

¡

E benden günah gitti...

Memura zamcık yapıldı.

¡

Emekliye hüz'zam.

¡

(Adam, patronun odasına hışımla dalmış, Maaşıma zam istiyorum demiş... Patron Neden sana durup dururken zam yapayım ki? diye sorunca, Valla siz bilirsiniz,
peşimde üç büyük şirket var demiş, TEDAŞ, iSKi, iGDAŞ!)

¡

Bu ni'zam inti'zamla bakarsak...

Muaz'zam bi yıl olacak.

Muaz'zam.
enter de olmasa adam yerine koymıcaklar bu herifi.
hey gidi enter sen nelere kadirsin.
duruşu ve bakış açısı güzel yazar. her gün siyasi mizah yazı yazması zor olduğundan artık yazılarında zorlama komiklikleri sıkça görmekteyiz. Belki biraz daha siyasi az mizahi olsa hem inandırıcılığı artacak hem de zorlama esprileri azalacak olan yazardır.
siyaseti mizahla harmanladığını zannediyo pabucumun köşelere yazanı. enter tuşu olmasa klavye kullanmıcak ya işte dua etsin enteri bulana.
kendisiyle konuştum, enter tuşuna basmasına takılan 100 şanslı kişiye klayvesinin enter tuşunu söküp bir taraflarında tatmin olmaları ve sokmaları için hediye edecekmiş.
bugün hürriyet gazetesinde şu yazıyı yazmış yazar.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/13424621.asp
kısa yazılarıyla türk okuyucusunun istedigi türdendir. yazıları insanı zaman zaman güldürürken,dogru tespitleri gözler önüne sermektedir.
usta kalem, izmir üzerine, ilkokul 3 kompozisyonu tarzında yazılarına bir yenisini daha eklemiş. şimdi rastgeldi.
http://hurarsiv.hurriyet....=249&tarih=2009-06-07

Abi nolur yazma artık sinirden çatladım okurken. Lan nedir bu izmiri herkes cennetin göbeği gibi betimlemeye çalışıyor. Sanki başka bi yerde bi bok kalmamış arkadaş. Büyütmeyin lan gözünüzde bi ucundan bi ucuna 1 saat olan bi şehir işte. Ortada bok kokan bi körfezi var 3 tanede içmelik tepesi.
12/01/2010 tarihli hürriyet gazetesindeki köşe yazısı şöyledir kendisinin.

iki'lem...

Baykal çıktı...

AKP'nin oyu yüzde 20'lerde dedi.

Başbakan çıktı...

Ne diyorsa ikiyle çarpın dedi.

*

Türkiye bölünüyor diyor Baykal.

4'e bölünüyoruz demek ki.

*

Başka ne diyor?

*

Memleketi pazarlıyorlar.

Çiftçiyi perişan ettiler.

Esnaf yok ediliyor.

4 gençten 1'i işsiz.

Hunharca vergi uygulanıyor.

2002'den 2009'a kadar, 7 yılda yapılan borç, Cumhuriyet'in ilanından 2002'ye kadar yapılan borçtan fazla... Cumhuriyet tarihi boyunca yapılmış ne kadar büyük tesis, fabrika varsa, ucuz-pahalı demeden yabancıya sattılar...
Buna rağmen, dünya savaşında bile ekonomimiz bu kadar küçülmemişti.

*

Hukuka takla attırılıyor

Hâkimlere baskı yapılıyor.

Yargıyı sindirmeye çalışıyorlar.

Demokrasi değil, faşizm bu.

Terörle müzakere ediliyor.

Öcalan ile görüşülüyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri'ne
karşı asimetrik psikolojik savaş
var, iktidarın himayesinde yürütülüyor... Bunlara bağlı telekulak karargâhı var.

*

Teşkilatlı yolsuzluk yapılıyor.

Türkiye'yi soyuyorlar diyor.

*

AKP, seçim afişlerinde Adnan Menderes'i Turgut Özal'ı filan kullanıyor... Ben CHP'nin yerinde olsam, bizzat Başbakan'ı kullanırım:

Baykal ne diyorsa ikiyle çarpın!
akşamları kahvede yapılan muhabbetleri köşesine aktaran yazar.
başbakan jargonu ile konuşan ve bunu köşesine aktaran yazar.
her seferinde tarafsız olduğunu idda eden ama yine her seferinde hükümetin kötü yanlarını gün yüzüne çıkaran yazarcık. madem tarafsızsın, objektifsin yaz bi günde bu insanların yaptığı iyi şeyleri anlat. ihracattan bahset mesela. ya da yapılan duble yollardan. ve ya de ki bu adamlar geldiler okullarda kitaplar bedava dağıtılmaya başlandı helal olsun de görelim tarafsızlığını.
ihracattan bahsettiği yazılar da olan köşe yazarı.

ha ihracattan bahsettiğinde ithalat verilerini de verdiğinden ihracattan bahsetmiyor zannedersiniz.

malumunuz, ihracat verilerini verirken bazıları, ithalata hiç bulaşmadıklarından bazı gençler ithalat kavramından bihaberlerdir.

"ihracat" edebiyatı yapan gençlere "ithalat" "cari açık" ve "dış ticaret açığı" kavramlarını öğrenmelerini şiddetle tavsiye ederim.

durun durun taze bilgi de vereyim hem de tüik'ten! kasım 2009'daki dış ticaret açığı, 2008 kasım ayının dış ticaret açığına göre %90 yükselmiştir.
şakşakçılığını yapanlar bir hayli fazla bu adamın. bu herif madem bu kadar ermiş, köşelere yazacağına ülkeyi kurtarsaydı. madem bu kadar biliyordu danışmanlık yapsaydı da ülke hayır görseydi.
klavye çıktı mertlik bozuldu. hele enter kavramı vuuu! yazdın mı bi cümle? bas entere hooopp ordan hükümete. boş adam boş. köşelere yazmasından belli boş adam olduğu.
her yazdıklari birilerine fazlasıyla kapak olan yazardır.
her yazdığı birine batan, koyan, deli eden yazar.
her yazdığı tamamen doğru olan ve bu yüzden bunu çürütemeyenlerin bok attığı yazar.
mesela bu aciz kesim türköne apo denen katile paşa olsun lafına ses etmez ama özdil'in apo katildir tarzı yazılarına kudururlar.
bu tarz kıyaslamaları arttırabiliriz.
lan yılmaz hoca o yüzden bu akp'lilerin, fetoşşadan zihniyetin gözüne girmek istiyorsan biraz akp şakşakçısı ol, israil sermayesini öv, obamacı ol hatta az biraz apocu ol.
bak sana sonra nasıl tapıyorlar.
12 ocak tarihli yazısını okuyunca facebookta 'bütün türkler toplanalım' gruplarını paylaşan heyecanlı tipler geldi aklıma.yahu bir insan bu kadar ezber yazamaz.
hukuka baskı var
bir sürü işsiz var
borç şimdi çok daha fazla
yabancıya sattılar
yolsuzluklar yapılıyor.

bebeğim bunları yazabilmek için köşe yazarı olmak gerekmiyor.
bak benim bu lafım da çok ezber.bilmem kaç sayfadır bunu söylemekten biz bıktık sen yazmaktan bıkmadın.bari şunlara bir çözüm önerisi getir de adamın en azından fikri var diyelim,bu ne be 15 yaşındaki ergen gibi 'ülkemizi dış ülkeler bölmek istiyorlar,herkes ajan,hepsi amerikanın oyunu,atam atam sen kalk ben yatam' demeler...kaç yaşında adamsın,insan biraz revize eder fikirlerini.cümlelerini birtakım gelişmelere dayandırır,yazdıklarının daha nitelikli olması için gayret eder.
ben anlatılmak isteneni en basit yoldan anlatırım diyosun ama yemezler bebeğim,birilerinin işine geldiği için orada olduğun belli.haa ama toplumun büyük kesimine hitap ettiğin doğru,ona birşey diyemiyceğim.ee malzeme belli anam sende haklısın.
hürriyet gazetesi'nde bekir coşkun'un yokluğununu aratamayacak kadar başarılı hiciv yazıları yazan ve bugünkü yazısıyla gülmekten yerlere yatıran üstad..

http://www.hurriyet.com.t.../13527235.asp?yazarid=249

söyleyin yalan mı?
statükocu kemalist bir dinazordur. ergenekon'un avukatlığını yapar, darbecilerin çizmesini yalar.
cem yılmaz ın yeni varisi. levent kırca da olabilir bilemedim. hem güldürüyor hem güldürürken düşündürüyor aklı sıra.
hayatı magazin tadında yaşayan herifin teki. hiç bi artısı yok. hiç bi katkısıyı yok bu ülkeye. yer kürede kapladığı alandan başka hiç bi varlığı olmayan stand-up özentisi alelade bi herif işte. anca köşelere yazar.
güncel Önemli Başlıklar