bugün

bu kırmızı don olayını ilk gördüğümde dumur olmuştum...

1998'e gireceğimiz yılbaşından bir anımdır;..

ramazan ayına denk geliyordu, ve biz oturup kara-kara ''ulan nasıl içecez? ramazan ayındayız'' şeklinde düşünmedik hiç. gayet hayvanlar gibi içtik. mesele bu değil de...

o zaman ki kırığım süper bomba kız-kadın arkadaşım, kızkardeşi birkaç büzükteşiyle bir restoranda yiyip-içiyoruz...

saat 24:00'a yaklaşınca hediyeleşme olayı başladı. benim zillinin kızkardaşi hediye paketini mutlulukla ablasına uzattı. paket açıldı, içinden gayet şuh, dantelli bir kızmızı don çıkmaz mı?..

bir an nevrim döndü, ''nooluyor ulan'' dediğimi iyi hatırlıyorum. bunlar kih-kih gülerek ''işte hayatım, şöyle uğur getirir, böyle kısmet açar, vır-vır'' şeklinde izahat yaptılar...

ama, restoranda onca milletin gözü-önünde hediye edilen o don, gelenek-göreneklerine bağlı beni rahatsız etmişti.
Özel bölge dekoltelisi daha çok uğur getiriyormuş.