bugün

mart 1915...dahiliye nezareti...

talat paşa'nın odası...
odada birisi papaz görünümlü 2 ermeni, 1 güvenlik subayı ve 1 tutuklu yüzbaşı, talat paşa ve katibi olmak üzere toplam 6 kişi var...

tutuklu türk yüzbaşısı karı koca iki ermeniyi öldürmekle suçlanmış ve mahkeme tarafından idama mahkum edilmiştir...

talat paşa, son kez tutuklu yüzbaşının yüzüne bakar;

"evladım, suçun bu delillerle (ermenilerin ifadesini kastederek) sabit. mahkemenin verdiği kararı(idam) biliyorsun, söyleyeceğin başka bir şey var mı???"

diye sorar...

tutuklu yüzbaşı muammer kendinden emin cevaplar;

"şeriatın kestiği parmak acımaz paşam..."

talat paşa devam eder;

"o halde suçunu kabul ediyorsun..."

yüzbaşı yanıtlar;

"hayır paşam, ben masumum. esas olan allah'ın adaletidir. öbür dünyada rahat olacağıma inanıyorum..."

talat paşa'nın gözleri yaşarır. yüzbaşıya yönelir, omuzundan babacan bir tavırla kavrar ve yüzbaşı muammer'in hükmünü yüzüne söyler;

"yüzbaşı...ölüme mahkum edildin, eğer bizde hakkın kaldıysa helal et..."

yüzbaşı muammer, talat paşa'nın gözü yaşlı haline üzülerek onu yanıtlar;

"helal olsun paşam. allah vatana, millete zeval vermesin..."

yüzbaşı muammer son bir defa bir türk askeri gibi mertçe topuğunu yere vurur, çakı gibi selamını verir, huzurdan ayrılır...

yüzbaşı huzurdan ayrılırken, talat paşa'nın katibi feryad eder...
"ama paşam, ya yüzbaşı gerçekten masumsa, bu ikisinin ifadesi ile şerefli ve namuslu bir türk subayını idam etmemeliyiz..."

vallahi de billahi de babıali'deki dahiliye nezaretinin duvarları bu feryada şahittir.
talat paşa katibi susturur.
"ben de biliyorum yüzbaşımın masum olduğunu, ama onlar kan istediler, bu devlet onlara istedikleri kanı vermek zorunda..."

darağacı kurulur.
biri papaz olmak üzere iki ermeninin ifadesi ile yüzbaşı muammer kendini şehadete götürecek darağacına tek başına tırmanır, sandalyesini kendi ittirir...

tarihler 2-3 haziran 1921'i gösterdiğinde berlin adliyesinde görülen talat paşa davasında sanık sandalyesindeki sogomon tehliryan kendisine son söz verildiğinde her şeyi itiraf eder...

yüzbaşı muammer'i darağacına yollayanın kendi yalan ifadesi olduğunu, talat paşa ile ilk kez 1915'te dahiliye nezaretinde yüz yüze geldiğini ve talat paşa'nın huzurunda yalan ifade ile yüzbaşı muammer aleyhinde şahitlik yaptığını haykırır.

lakin mahkeme çoktan satın alınmıştır.
mahkemenin satın alınması yetmemiş, juri de satın alınmış, o da yetmemiş, adli tıptan sogomon tehliryan'ın nevrastani'ye(şizofren) bağlı sara hastası olduğuna dair kapı gibi rapor da tamam edilmişti.

sadece 2 gün süren mahkemede, masum talat paşa'nın katilinden bir ermeni milli kahramanı yaratılırken, şehit yüzbaşı muammer'in de ermeni komitacı papaz ve sogomon tehliryan'ın yalan ifadeleri ile idam edildiği tarihe not düşülmüştür...

tamamı yok hükmünde olan sözde ermeni soykırımı, başından sonuna dek yalan ve tutarsız bilgilerle savunulur ve türkiye'nin yıllarca gelin arşivleri açalım, işi tarihçilere bırakalım önerisine rağmen şeref yoksunu yalancı ermeniler tarafından bu teklif reddedilir...

oysa ki almanya'daki mahkemede sunulan tüm kanıtlar sahte belgeler ve dezenformasyon içermektedir, alman mahkeme arşivleri ve dava tutanakları görmek isteyenlere açıktır.
talat paşa davasındaki detaylara şuradan ulaşabilirsiniz;
https://www.atam.gov.tr/w...k%c3%bcmetinin-Tutumu.pdf

bugün ne yazık ki içimizdeki hainler bile ermeni soykırımı yalanına inanıp, onların dümen suyunda fikir beyan ediyor.
ve vatanını karşılıksız seven yüzbaşı muammer gibi nice vatanseverler haksız yere suçlanıyor...

yüzbaşı muammer soysuz ermenilerin iftiraları ile şehadete yürüyen yüzlerce kahramanımızdan sadece biri, tarihte ismi dahi geçmeyen bir kahramanımızdı.

bu hikaye yüzbaşı muammer'in hikayesiydi.

talat paşa'nın şehadetinin 100. yıldönümünde ermeni terörüne kurban giden tüm kahramanlarımızın ruhu şad olsun.

gözleri arkada kalmasın, kinimiz de öfkemiz de diridir...

içimizdeki ermenileri çok iyi biliyoruz...

#tarih