yurt dışında karşılaşabilinecek zorluklar

küflüsü, tüflüsü, sarısı, bilmemnesi gibi binbir çeşit peynir olmasına rağmen beyaz peynir (bkz: teneke peyniri) bulunamadığı için ağız tadıyla kahvaltı edememek, peynir yiyememek.

rakı balık ve müzeyyen senar üçgeni her daim özlenir. kodumun yabancıları rakıyı sokuyorlar balığı götürüyorlar ama müzik deyince raptir elektronik müziktir kafayı sikiyorlar.

yurt dışında yaşamayı bir şans gibi gören yurt içindeki arkadaşlara en az bir ay süreyle yaşatılması gereken zorluklardır. yurt dışında yaşanan zorluklar denilince, dibe vurup almanya'ya giden orada çalışıp altında mercedes'le köyüne dönen insanların çektiği zorluklar düşünülüyor. sonuç olarak "olsun o kadar" gibi yorumlar yapılıyor ama kazın ayağı öyle değil. ülkende iyi kötü seni geçindiren bir işin varsa hiç tanışılmaması dilenen zorluklardır.

avrupada yemek büyük bir sıkıntı değildir sağolsun turcolar avrupanın her yerinde yemek sektörüne girmiştir. uzakdoğuda büyük sıkıntıdır ve genellikle burger king ile çözülür.

avrupada pek sıkıntı çekilmez aslında ama geceleri tehlikelidir ve polise gitmek her zaman işi çözer. türkiye'de türk polisinin yardımını mı gördüm demeyin ve ne olursa olsun yardım isteyin çok sıcak bir şekilde yardım ederler.

ingiltere'de altların eşofman üstlerinde manu formasıyla gördüğünüz ırkçı holigan ve sarhoşlar piçler her zaman küfür ederler ve kavga etmekten de çekinmezler.

karapopolar. her zaman neşeli yardım sever gibi gözükürler hatta içinizden ulan yıllardır bu herifleri bize yanlış tanıtmışlar düşüncesi geçer. aman dikkat size ya uyuşturucu satacaklardır yada pasaportunuzu uçuracaklardır.

avustralya'da memleket özlemi çeker insan nede olsa türkiye'ye en uzak yer olma klişesi beyninize oturmuştur. birde çok sakindir hani azılı bir tip iseniz kavga edememe sıkıntısı yaşarsınız.

uzakdoğu= koku + kalabalık + sizi kazıklamak için dünyaya gelmiş satıcılar demektir. sakız alsanız pazarlık yapın.

yunanistan= insan hiçbir sıkıntı çekmez. hatta ulan ne cillop gibi memleket dersiniz. türkiye gibi trafik sıkıntısı vardır o ayrı. müzik aynı yemek aynı rakı aynı yollar aynı trafik aynı futbol sevgisi aynı çalışmayı sevmemek aynı atina zaten tam bir istanbul. ege'yi seven adan yunanı da sever ve rahat eder.

ispanya= iyidir hoştur hastasıyım fanatiğiyim gel seni vatandaş yapalım deseler 1 dakika kaybedersem adiyim ama araba kıymeti bilmiyorlar. lunaparkın hit oyunu olan çarpışan araba onlarda sokaklarda oynanıyor. çarparsın arabadan bile inmez yoluna devam eder ama arabamızı seven kollayan bir ırk olarak bu bize koyar. karapopolar!!!!! yolda no haşhaş no cocain mırıltısıyla yürüyün etrafınız yes haşhaş yes cocain diyen karapopolarla dolsun.

kesinlikle yemek. özellikle uzakdoğuya gittiyseniz aç kalma ihtimaliniz bir hayli yüksek. bir de alfabesi farklı ülkelere yapılan seyahatler eziyete dönüşebiliyor. eğer ingilizce açıklamalar yeterli değilse mal gibi kalabilirsiniz ortada.

taharet musluğu yoksunluğu.

dil sorunu yoktur, basit ingilizce ile avrupada rahat rahat gezebilirsiniz,
farkli alfabe varsa google istediginiz tabelayi size ceviriyor, yemek kisiye gore degisir.

Arabistanda markete gidip alacağımızı alıp, çıkarken parayı uzatıp üstünü alır çekip giderdim. Güzel oluyordu. *
Dile mile ihtiyaç yok, yeter ki para olsun.