bugün

aslında sadece yoğurt değil de ekmek, babaya sigara ne bileyim annenin bulaşık detarjanı falan fıstık...hep bu angari işlere gönderilen çocuktur. ergenlik çağının verdiği asilikle ve sivilceleri ile küfür ede ede arşınlar o yolu.
tam dayaklıktır. gereksiz atarlanmaları... özgüveninin "bir yoğurt al gel marketten" sözüyle yıkılmasının tesiriyle, dünyaya savaş aça bilecek konuma gelmesi ve bu durumun yoğurt sırasında son bulması paradoksuyla hayatına devam eder.

biliyordur ki yarın ki ekmeği alacak olanda kendisidir.
evin en küçüğü olan ergendir.
Hazır çıkmışkene tenhalarda sigara içtiğinden, kokusunun gitmesini yarım saat bekleyen yazık ona ergendir.

(bkz: Melancholik lover)
(bkz: Seymour glass)
(bkz: Marjikal horse)