bugün

Çok garip bir his sınava iki sene hazırlandım ve dün ne yapacagimi bilemez halde kaldım. iki senedir kendimden her bir parçayı günbegün kaybetmişim. Rus edebiyatı okuyan, tarkovski mi kubrick mi tartismasina giren interrail yapmak için para biriktiren birinden şişko bir embesile dönüştüm. Evet sinav sonucu olarak köpek gibi yaptığımı biliyorum ama iki gündür sarhoş gezmek ve ucuz bim fıstığı yemekten kalan son beyin kırıntılarımı da kaybettim. Henüz sonuç açıklanmadı ve tercih dönemi de olduğu için ne yapsa bilemiyor insan. Sınavdan önce her gün kitaplığımdaki romanlara bakip okuyacam lan sizi diyen ben rusça ogrenmek isteyen ben artik kanepeden kalkip yatagina yatmaya erinen bir vasifsiza dönüştüm. iki senedir 15 metrekare odada hayatım çürüdü ve işin kötü yanı bunu kanıksadım. Ne yapacağını bilmeyen bir gerizekaliya dönüştüm.
Gerizekalıya dönüşmek senin suçun değil üzülme, sistem bizi buna zorluyor. Her şey gönlünce olsun.
Hayallerini okula bağlayan genç dimağlarin düştüğü boşluktur. Acizane tavsiyemdir.
Hayatlarınızı bağladığınız şey sınav degil hayalleriniz olsun, ömrü hayatınız boyunca karşınıza çıkacak fırsatlar silsilesi bir sınav ile sınırlı olamaz. Kadere inancınız sabrınız ile dogru orantılı olmalı, dil öğrenin, gezin, yiyin, icin, dil öğrenin. Ne demiş ustad Neşet Ertaş? Aşk ile koşan yorulmaz. Hayal edin, hayallerinize aşk ile koşun. Vesselam.