bugün

her yıl bilmem kaç yüzbin öğrencinin 0 çekmesi, öğrencilerin matematikte, fizikte sapır sapır dökülmesi gibi etmenlerden öğretmenlerin baş sorumlu olmasıdır.

ben sana bütçemden sana tonla maaş veriyorum.
okula kitap veriyorum, yakıt veriyorum, temel ihtiyaçlar karşılanıyor ama sonuç?

öğrenci çalışmıyor bir bahane olamaz.

benim karşıma öğretmen olarak çıkıyorsan senin görevin o öğrenciyi eğitmektir. dersi sevdirmendir.
zaten hali hazırda başarılı öğrenci olsa sana ne gerek var aq?

memurluğa güvenip yatıyorlar bütün gün.
kendini paralasa da aynı maaşı alacak oturup lak lak yapsa da aynı maaş.
niye kendimi yorayım diyor değil mi?

öğrenciye kimse bok atmasın.
senin görevin öğretmek.
yoksa yapma bu mesleği, git pazarda limon, kestane sat.

öğrenci zaten başarılıysa, zaten derse yatkınlığı varsa ha sen olmuşun ha kahvedeki hasan amca...
Okullardan, eğitim sisteminden, sınav sisteminden bir haber yazar beyanı.
Okullardan, eğitim sisteminden, sınav sisteminden haberdar olarak öğretmen olanların zoruna gitmiş gerçek.

yapma kardeşim bu mesleği o zaman.
şartlar bu git başka mesleğe.

ama yemez garanti parayı bırakmak değil mi?
Kimi öğretmen vardır öğrenciye fiziği sevdirir, içindeki cevheri ortaya çıkartır ve ondan bir newton, einstein, faraday yaratır. Kimileri de vardır ki "ben size bunları yazar çıkarım maaşımı da tıkır tıkır alırım rerörör" der insanı fiziğe küstürü. Genelleme yapılamaz anlayacağın.
Çoğu ingilizce öğretmeninin evet. ÖĞrencilere balık tutmayı öğretmiyorlar, tüm iyi balıkçıları söyleyip istediğinden git ye/al diyorlar. Will, gelecek zaman, 10-15 cümle var burada ezberleyin, sınavda sorarım; hepsi bu.
Öğretmenlerin değil ama sistemin suçuduru bu başarısızlık.