bugün

ekonomisi çökmüş bir küresel ekonomiye sahip ülke.
Bu kadar mal sürüsü, ne zaman büyüdü aramızda?

https://www.facebook.com/...5/?type=1&pnref=story
Bu kadar mal sürüsü, ne zaman büyüdü aramızda?

https://www.facebook.com/...5/?type=1&pnref=story
1400 ışık yılı uzaklikta gezegenlerin keşfedildi 2015 yılında yerin 20 cm altindaki Mayınları bombaları bulamayan turkiye dir.

+ n'olmuş?
- bi şey yok ya mayına basmış 4 polis şehit..
'eski türkiyede acılar vardı gençlerin kanı akıyordu eski türkiye de ocaklara ateş düşüyordu

anneler ağlıyordu
babalar ağlıyordu

yoksulluk vardı
kimsesizlik vardı

biz dağları delerek şirine ulaşıyoz
biz ferhatız
şirinde millet..

yeni türkiye de kan yok birlik var kardeşlik var
biz bu millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik' by rte

tabi yersen

https://youtu.be/3MWUhd8PEro
Zaman: Dün
Kanal: Kanal 7 (gündüz kuşağı)
Program: Bilmem ne hocayla dini sohbetler (necmettin ilk adı galiba)

Telefonla bağlanan ve adını vermek istemeyen bir seyircinin sorusu:

"Annem hastalandı [tansiyonu düştü kafasını çeşmeye vurdu] abdestini yarıda bıraktırdım hastaneye götürdüm günah mı işledim? Hastanede doktora iğne vurmayın abdestli diyecektim emin olamadım. Annemi de günahıma ortak ettim mi?"

Böyle malların mantar gibi çoğaldığı bir ülke.
(bkz: herkesin birbirine saldırdığı ülke)
http://www.milliyet.com.t...-mekke-ye-gundem-2117618/
recep tayyip erdoğan'a göre acıların olmadığı , gençlerin kanının akmadığı , ocaklara ateş düşmediği , annelerin ve babaların ağlamadığı , yoksulluğun ve kimsesizliğin olmadığı , yasakların kalktığı bir devlettir.

ha gerçi o eski türkiye'de bunların olduğunu söylüyordu doğru , yenisinde ne olacağı hakkında bir fikir vermemişti.

(bkz: uzun adam remix)
1 gün haber izlemeyince ertesi gün haberlerine "bir günde bu kadar şey nasıl olmuş" dedirten ülkedir.
Bekaroğlu: Yeni Türkiye lafı en büyük siyasi yalan.

Partide mescit açılmasını ‘bir ihtiyacın giderilmesi' olarak değerlendirdi. CHP'nin bir kitle partisi olduğunu vurguladı. Partisindeki ‘ulusalcı' kanattaki istifalara ilişkin bir soruyu ise “Bu CHP'yi zayıflatmaz, tam tersi daha da güçlendirir. Değişik toplum kesimlerinde karşılık bulmasını sağlar." şeklinde cevapladı.
‘Siyasal islam'ın bittiğine' dair görüşlerin sorulması üzerine ise Bekaroğlu, “Siyasal islam derken Adalet ve Kalkınma Partisi ve onun etrafında kümelenenler, (Hayrettin Karaman hoca) anlaşılıyorsa evet, tükendi. Dertlerinin islam, hak, hukuk, adalet olmadığı; bütün bu kavramları siyasal iktidar için bir araç olarak kullandıkları ortaya çıktı. Bu ülkenin siyasal tarihinde dünya kadar siyasetin karışmış olduğu yolsuzluk, haksızlık, talan, yağma var. Ama bu dönemde, hele 17-25 Aralık'ta söylentiler açısından bu kadar ağır bir ithamla karşı karşıya olan başka bir siyasal ekip olmamıştır.” ifadelerini kullandı.
Mehmet Bekaroğlu, ‘eski-yeni Türkiye' kavramını ise Cumhuriyet tarihinin en büyük yalanı olarak değerlendirdi. Erdoğan’ın bütün araçlarıyla, enstrümanlarıyla eski Türkiye'yi yeniden kurduklarını anlattı. Bekaroğlu, “Eski Türkiye'de, demokrasilerde asla olmaması gerekli olan kırmızı çizgiler, milli siyaset belgeleri filan vardı. Yazılmayan anayasalar, derin devlet filan vardı. Eski vesayetçileri iktidardan uzaklaştırdılar, kendileri bu tarafta aynen milli siyaset belgesini, kırmızı çizgileri koydular. Eski Türkiye'de hukuk kişilere göre işletiyordu. Şimdi aynı şeyi bunlar yapıyorlar. Sadece bu örnek bile Erdoğan'ın oluşturduğu şeyin bir algı yönetimi olduğunu, büyük bir yalan olduğunu ortaya koyuyor. Eski Türkiye'dir bu. Eski Türkiye'den sadece aktörler değişmiştir. Eski Türkiye'de milli siyaset belgesi vardı, Türkiye'yi eski yapan o belgenin var olmasıydı. Mevcut, normal hukukun dışında paralel bir hukukun işlemesiydi, problem bu idi. Orada milli siyaset belgesine PKK'yı, şeriatçıları, ülkücüleri yazmak; şimdiki milli siyaset belgesine cemaati, cemaatleri yazmak hiçbir şeyi değiştirmiyor. Eski Türkiye bütünüyle duruyor.” diye konuştu.

Kaynak: zaman gazetesi.
https://scontent-cdg2-1.x...0e758fff2&oe=56F4844D

Siz ER MUSA’nın hikâyesini bilir misiniz?

Bugün size ingilizlerle aramızda geçen küçük ve fakat ibret dolu bir olaydan söz edeceğim: Olay Kuşadası’nda geçer. Geçenlerde gittiğim Kuşadası’nda dost sohbetinde yeniden gündeme geldi. Sınırlarımız içine girilip binbaşımızı, astsubaylarımızı ve uzman çavuşlarımızın ŞEHiT edildiği şu günlerde ER MUSA’nın hikâyesi önem kazanmaktadır.
1934 yılının Temmuz ayı... ingiltere’nin Akdeniz filosu, Ege’de dolaşırken dört ingiliz askeri tekneyle Kuşadası’nın Dipburun yöresindeki Kanapiçe Koyuna yaklaşırlar.. Deniz sınırlarımızı artık askerlerimizden oluşan Gümrük Muhafaza Alayları korumaktadır. ingiliz Denizciler karaya çıkarken Dipburun Karakol eri Balıkesirli ER MUSA, “Dur! Teslim ol!” diye uyarır ama ingiliz askerleri bu uyarıyı dinlemeyip kaçarlarken Balıkesirli Er Musa tüfeğinin tetiğini arka arkaya çeker. ingiliz subaylarından birisi hayatını kaybeder. Diğeri de yaralanır.
Kuşadası Kaymakamı Dilaver Argun Ankara’yı bilgilendirir. Ankara’dan talimat gelmesi beklenirken, bir ingiliz savaş gemisi Kuşadası Limanı’na demirler. 2 ingiliz subayı karaya çıkıp, Kaymakamın makamına gider. Kaymakamdan askerlerin hesabını sormaya çalışır. Burnu büyük ingilizler öfkelidir. ESKi Osmanlı Türkiyesinde daha evvel istedikleri gibi bu sularda gezen ingilizler, daha yeni kurulmuş bir devletin askerinin “asil ve güneşin batmadığı imparatorluğun askerini” nasıl öldürdüğünü anlamış değildir. Ve onlara göre bu olacak şey değildir. istedikleri gibi bu topraklarda at koşturup istedikleri topraklara ayak basmaya alışmışlardır 1838’den beri…

Donanmamız bu sulara gider taziyelerini bildirir Kaymakam da “Türk sularına izinsiz girilmesi nedeniyle görevin yapıldığını” bildirir. ingiliz asker için gerekli tören yapılır ama ESKi Osmanlı Türkiyesinde konsolosluk bahçesine bir çocuğun erik düşürmek için attığı taşı bile sorun eden ve devletten tazminat ile çocuğun okulunda özrünü bile elde edebilen iNGiLiZLER kızgındır ve ısrarcıdır.
“Er Musa kesinlikle cezalandırılmalıdır ve TAZMiNAT verilmelidir… ”
Diplomatik baskı kurulur hatta daha büyük bir donanmayla Kuşadası kıyılarına gelmeye karar verirler.
Alışmışlardır ESKi OSMANLI TÜRKiYESiNE

Ama artık YENi TÜRKiYE vardır hem de sözde değil uygulamada…
Atatürk bu olayı öğrenir öğrenmez tam da isveçlilerin dediği gibi “ Atatürk gibi düşünüp Atatürk gibi kararını hızla verir” Cevat Abbas’a Ankara’ya iletilmek üzere “Türk askeri, kendisine düşen vazifeyi yapmıştır” der ve Bolu’dan ayrılır.
Verdiği emir şu dur: "Görevini yaptığı anlaşılan Türk eri Balıkesirli Musa, yerinden alınamaz ve cezalandırılamaz. Gerekirse Musa için ingiltere ile savaş göze alınır.
"Şimdi Ankara'ya hareket ediyorum. Ege’de kısmi seferberlik emri veriyorum."
Hükümet ise Kaymakam Dilaver Ergun’a bir takdirname ve para ödülü gönderir. Bu arada. Ege bölgesindeki birlikler kısmi seferberlik durumuna geçirilir. izmir Müstahkem Mevki Komutanlığı birlikleri, Balıkesir’den 2. Kolordu ile Afyon’daki 1. Kolordu bölgeye doğru yola çıkar!
Yani ER MUSASI için Yeni Türkiye Cumhuriyeti kararını vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yöneten iktidar, “Er Musa için” dünyanın ‘kabadayısı’ ingiltere ile gerekirse savaşacaktır!

“YENi” kavramı öyle “ben dedim oldu” diye olunmaz.
YENi TÜRKiYE 1923 sonrasıdır ve HAKKINI da verir.
Bu hak, bir tek ERi için “güneşin batmadığı imparatorluk” ile savaşı göze almaktır.
Birkaç ay önce çarşıya çıkan astsubayını arkadan vurarak öldürenlere o an dersinin verilmediği ülke YENi TÜRiYE değildir. Olsa olsa Osmanlı’daki ESKi TÜRKiYE’nin GERi GELiŞ çabalarıdır o kadar.
1934 Kanapiçe koyundaki olay ingiliz elçisine anlatılırken;
Türkiye Cumhuriyeti’nin TEMELi
“ingiliz askerlerinin bağımsız bir devletin topraklarında ne işi vardır” a dayanır...
“Aman ingilizler bir şey der, barış bozulur, halkın bize vereceği OYLAR gider” DEĞiLDiR…
Bu olayda asker de görevini yapmıştır; hükümet de!
Bu olay Atatürk Cumhuriyetinin gururudur!
Artık Türk kıyılarına öyle el kol sallanarak rahatça girilemeyeceği;
Türk askerinin tekinin bile, hele de görevini yapıyorsa çok önemli olduğu; vurgulanmıştır.…
Ama bir de şu öğrenilmiştir.
Mustafa Kemal Türk milletinin ONURUDUR ve gerekirse ERi için, Türk milletinin onuru için savaşı bile göze alabilmektedir..
DÜNYA LiDERi işte böyle olunuyor….
Mustafa Kemal, boşuna DÜNYA LiDERi ve “TEK ADAM” olmuyor.
Anlaşılıyor değil mi?

Emin Elmacı
Doğusunda çatışmaların bitmediği , polisin askerin gün aşırı şehit edildiği , büyükşehirlerinde bombaların patladığı , sınırları ihlal edilen , ne olduğu belirsiz Suriye'li tiplerin cirit attığı , yine 3 milyar euro karşılığında sayısız suriyeli'nin gelip yerleşeceği , insanların din , ırk diye kutuplaştırıldığı hoşgörüsüz olduğu bir ülke olduk. yeni türkiye'nin başlangıcı buysa 2023 hedefi nasıl olacak diye merak etmemek mümkün değil.
siyasi yapısı sadece akp ve chp'den oluşacaktır.
görsel
görsel
görsel
kimsenin durduramayacağı yeni memleket. ne usa ne rus gavuru ne de maşaları.

içerideki köpekler istedikleri gibi havlasın.
görsel
Bilindiği gibi milliyetçiler, Türkmendağı'nda El Kaide'nin ya da buna benzer diğer cihatçı örgütlerin olmadığını, orada sadece Türkmen grupların olduğunu söyleyip duruyorlardı.
Biz ise Suriye ordusunun Türkmendağı'nı kolayca alamamasını oranın stratejik önemine bağlıyor ve bu nedenle El Nusra'nın oraya sürekli takviye güç gönderdiğini söylüyorduk.
Bu fotoğrafta El Kaide'nin Suriye kolu El Nusra'nın ''Türkmen'' gruplarla ilişkisinin bir kanıtı niteliğinde.Bir yanda IŞiD ile birlikte El Nusra'nın da kullandığı ''Peygamber mühürü'' adıyla anılan kara bayrak, ortada Türk bayrağı, bir diğer yanda ise Suriye Türkmenleri'ni temsil eden mavi bayrak.
işte T.C.'nin Esad'a ve PYD'ye karşı finanse ettiği cihatçı örgütlerle ''Türkmen'' grupların arasındaki ilişki bu kadar nettir.
--spoiler--
Küçük kızları taciz edip görüntülerini kaydeden köy imamı tutuklandı.
--spoiler--

http://www.cumhuriyet.com...koy_imami_tutuklandi.html
kemalistlerin ön planda olmadığı bir türkiye. daha sonrası ise tamamen kaybolacaklar inşallah.
--spoiler--
izmir'de 300 liralık borçlarını ödeyemedikleri için elektrikleri kesilen Kenan Ildırar ve torunu Kenan Ayaz çaresizlikten evlerini mumla aydınlattı. Gece uykuya dalan talihsiz dede-torun mumun devrilmesi sonucu çıkan yangında feci şekilde can verdi
--spoiler--

Bir takım salakların hala dünya lideri, durdurulamayacak bir ülke sandıkları yer.
15 yıl önce bir çok kişinin mum devrilmesi ve sobadan çıkan yangınlar ve zehırlenmelerle öldüğü bir Türkiye değildir.

Çünki artık doğal gaz yaygınlaştı ve elektrik üretim kapasitesi 2 katına çıktı.
--spoiler--
-Saray'ın saatlik maliyeti: 148 bin TL
-"Yoksulluk Sınırı" 4.143,70 TL
--spoiler--

http://www.sozcu.com.tr/2...iniri-1-54442-tl-1122347/
her güne bir patlamayla uyandığınız, devlete başkaldıranların sivilleri avladığı, sivillerin besin zincirinin en alt halkası olduğu bir türkiye, kazasız belasız günler diliyorum hepinize.
Yeni Türkiye dediklerinde itibar etmemistim. Her insan yanılır bende yanildim. adamlar amina goydu ya la ülkenin.
bölünmeye doğru giden bir ülke. bölünse de bölünmese de sonrasında da şeriatla yönetilme var.