bugün

her şeyiyle fıstık gibi şehirdir . bir yanı her daim kudurmuş karadeniz diğer tarafı dimdik dağlar, ikisinin arasında tarih kokan bir şehir. ilk defa gelen için kötü izlenimler bırakabilir o terminal ve değirmendere* görüldüğünde, sabredin zamanla geçer. içten insanıyla uzun sokağıyla,ganitasıyla, hüzün taşıyan bol oksijenli havasıyla kendine bağlar hemen insanı. değerini ayrılınca anlar insan,çok özlenir.
not:her yer yokuştur bu şehirde yürümeyi sevmiyorsanız eziyete dönüşebilir.
bir sevdadır trabzon. o sevdayı yaşamadan bilemezsiniz. parke taşlı yolları, daracık ama bir o kadarda hareketli sokakları, seyre doyum olmayan boz tepesi, uzun sokağı, ata parkı, erdoğdu, fatih, beşirli hareketin hiç eksik olmadığı, şehzadeler şehri trabzon. yiğit uşakların ve horonun doğduğu topraklar...valla çok özledim ballim..en kısa zamanda ordayım...
hiç gitmedim ama tahminimce saat 12'den sonra şehrin hareketliliğinde düşüş olabilir. normal karşılayın.
bir an önce kurtulunması gereken şehirdir. okuduğum 4 yıl boyunca hiç sevmedim. allahtan arkadaşlarımla iyi zamanlar geçirdik de 4 yıl çok da sıkılmadan geçti gitti.
En büyük düzlük alan avni aker stadyumu'nun sahasıdır.
eğer fen lisesinde okumayacaksanız asla gitmemeniz gereken şehirdir.
(bkz: trabzon lisesi)
(bkz: trabzon fen lisesi)
türkiyenin en güzel okullarından biridir.
küçükken sporcu kağıtlarında en çok dikkatimi çeken akçaabat sebatspor lu metin aktaş' tı. o yüzden akçaabat' a bi uğrayın derim.
karadeniz'in en tutucu şehri değildir. en tutucu şehri rize diyebilirim. orada sevgilinizle el ele giderken bile ayakta sevişiyormuşçasına tepki alırsınız. tabi bu trabzon u ak pak yapmaz.