bugün

yedi ulu ozan'dan biri. 15. yüzyıl sonları ve 16. yüzyıl başlarında yaşadığı rivayet edilir.

erkan oğur'un sesiyle,

http://www.youtube.com/watch?v=x4Hi3iNlcSE

"
dediler ki keramet kanı hayder
dayanmaz derdimin derrnanı hayder

kamu mümin'lerin kalbinde mihrin
olubdur dini hem imanı hayder

hakk'ın kudreti sende ayandır
velayet mülkinin sultanı hayder

imamü'l müttekinsin bellü bayık
erenler merdinin merdan'ı hayder

cemad'a dil verirsin emr-i yezdan
verir nutkun ölüye canı hayder

behişt ehline saki'i ezelsin
hakk'ın sende erer ihsanı hayder

yemini dermendde kıl inayet
delalette komagıl anı hayder
"
Adı Fazıl oğlu Mehmet Yemini olarak bilinirse de, gerçek kişiliği, doğum - ölüm tarihleri, eserleri, asıl adı hakkında yeterli bilgi ve belgeler yok. Ancak Alevi - Bektaşi geleneğinde ''Yedi Ulular'' olarak bilinen Fuzuli - Hatayi - Virani - Pir Sultan - Nesimi - Kul Himmet gibi saygın şairler arasında yer alan Y emini, Onaltıncı yüzyılda yaşamış, ancak yaşamı konusunda güvenilir nitelikte hiç bir bilgi bulunmamaktadır .Bektaşi ozanı. Örnrü, Tuna ırmağı yörelerinde geçmiş. Betova'da büyük bir dergahı olan, Bektaşi azizelerinden Akyazılı Sultanın ardalarındandır. Teskireler, bu şairden hiç söz etmez. Ancak Demir Baba velayet namesinde adı: ''Hafız Kelam Yemini'' olarak geçer ki, bundan Kur'an-ı Kerim'i ezbere okuduğu anlaşılmaktadır. Şiirlerinde koyu Alevi-Bektaşi inancını işler. On iki imama gönülden bağlılığını dile getirir.

Şiirleri özellikle Alevi -Bektaşi toplumu içinde çok yaygın olan Yemini'nin kesin olarak doğum ve ölüm tarihleri bilinmemekle beraber, eserlerinden ve dolaylı bilgilerden 15. yüzyıl sonları ile 16. yüzyılın ilk yarısında yaşadığı sanılmaktadır. Yaşantısı hakkında o çağlarda yazılmış teskirelerde yeterli bilgi verilmemektedir. Asıl adının Ali olduğu, Akyazılı ibrahim Dede zaviyesinde hizmet ettiği ve ''Yemini'' mahlasını burada iken yazdığı şiirlerinde kullandığı söylenir. Yemini'nin şiirleri genellikle hece ölçüsü ile yazılmış 01makla beraber, bazı şiirlerinde aruz ölçüsünü de hatasız ve ustaca kullandığı görülür. Şiirlerinin toplu olarak bulunduğu bir divanı şimdiye değin ele geçmemiştir.

1519'da yazdığı ''Faziletname'' (Erdem kitabı) adındaki 7300 beyitten oluşan manzum bir eseri bulunmaktadır. Bu Hz. Muhammed ile Hz. Ali'nin erdemlerinden kerametlerinden, cenklerinden methiye olarak bahseden, Alevilerce kutsal sayılan bir kitaptır . Mesnevi tarzında yazılmıştır. Yeni yazıyla Emek Basımevi tarafından basılmıştır. Fakat bu baskıda bir çok imla hataları bulunmaktadır. Bu şiirlerin bir bölümünde hurufi temaları işlenmiştir. Yemini, Alevi ve Hurufi inancına bağlı bir ozandır. insan - Tanrı birliğinin harflerle açıklanabileceğine inanır. Şiirleri Bektaşilik ile ilgili yazma dergilerde dağınık halde bulunmakta olup, bazı şiirleri gazel tarzında yazılmıştır.

Gerdiş-i carh-ı felek seyran-ı aşk
Cümle eşya tabi-i Ferman-ı aşk
Ayn-ü şin kaf-ı Hak vechindedir
Hüsnünü gören olur kurban-ı aşk

dizeleriyle aşkın niteliklerini, etkinliğini, özelliğini dile getirirken Yunus Emre'nin anlayışına, düşüncelerine katılır. Arınmanın, ölümsüzlüğün ve olgunlaşmanın yolu saydığı aşk ile Tanrı'ya ulaşacağına içten inanır. Şiirde söz edildiği gibi eski yazıda aşk (ayn-şin-kaf) harfleriyle yazılır.

Divan geleneğine bağlıdır. Hurufiliğe yatkın bir eğilimi vardır. Şiirlerinde Fazlullah Hurufi'nin izini sürdüğü, onun görüş ve düşüncelerinden esinlendiği anlaşılmaktadır.
hayatına dair çok az bilgi vadır. Hangi t arihe ve nerede öldüğü de bilinmemektedir. faruk sümer, eribozlu olduğunu söyelr. eserideki ifalerden anlaşıldığına göre babası semerkantlı hafız adlı bir kiişidir. kendi adı muhammed'dir, hafız oğlu ve ibn hafız olarak da anılmakatdır. zaman zaman derviş unvanın kullanmıştır.

eserlirde kutub saydığı kişilerden ilki hüsam şah ( gani baba) adıyla zikrettiğ otman baba'dır. kinicisi yine kutub diye tanıtılan ve kendisine intisap ettiği anlaşılan ibrahim0i sanidir. yemini'nin, mistik gelenekle birlikte hurufi ve şii etkisinde teşekkül etmiş görünen senkretik doktirinin kalenderi hayderi ekranı ile benzerliğniden hareketle bir kalenderi şairi olduğnu söylemek mümkündür. yemini , yaşadığı dönemden çok sonra benzer bir senkretizme uygun olan ve kalenderi zümrelerini de içine alan bektaşi gelenğinin , bırasını devraldığı şairlerinden biri olmuştur. onun hayatına dair doğrulması mümkün görülmeyen bazı riayetler, ayın cemaat geleneğinin menkbevi kayıtlarında yer almaktadır.