bugün

15 yaşındaki ergen halimi düşünüyorum da... kendimi ileride holding sahibi, başarıdan başarıya koşan süper enerjik bir adam olarak hayal ediyordum. her şeyi başarabilirim, her şeyin üstesinden gelirim... yaş geçtikçe yaşanan hayal kırıklıkları ile hedefler küçülmeye başladı. her başarısızlıkta "hayırlısı," deyip yola devam ettim. şimdi ise güvenlik görevlisi olacağım diye götümü yırtıyorum. hani holding sahibi olacaktın? hani kuşlar ağaçlar, bin bir renkli çiçekler? hani villada oturacaktın? kendine alacağın spor arabayı beğeniyordun internetten.

hayat zor zanaat, sevgili tostlar.

vesselam...
hayallerle büyüdük, gerçeklerle öpüldük anlayışının sonucu.
yaş büyüdükçe hayal dünyan küçülür.
yaş ilerledikçe konulan hedeflere ulaşmaya başlamış olmanın sonucu olabilir.iyi bir okuldan mezun olup iyi bir işte çalışıp iyi bir kazancı hedefleyen bir genç buna ulaşınca mevcut durumu koruyup hedef küçültme yoluna gitmiştir. bir ev, bir araba, güzel, anlayışlı bir eş arkasından sağlıklı çocuklar ve mutlu bir hayata kavuştuktan sonra artık hedefler çok spesifik ve küçüktür bu da normaldir.
Wenstminster Manastırının bodrumunda bir Anglikan piskoposunun mezarının üzerinde şu sözler yazılıydı:
"Gençken düşlerim sonsuzdu ve dünyayı değiştirmek isterdim.
Yaşlanıp akıllanınca dünyanın değişmeyeceğini anladım.
Bende düşlerimi biraz küçülterek memleketimi değiştirmeye karar verdim.
Ama o da değişmeyeceğe benziyordu.
"iyice yaşlanınca,artık son gayretle sadece ailemi ve kendime en yakın olanları değiştirmeyi denedim
Malesef bunuda gerçekleştiremedim
" Şimdi ölüm döşeğimde yaterken birden fark ettim ki,
önce yalnız kendimi değiştirseydim onlara örnek olur, ailemi de değiştirebilirdim onlardan alacağım cesaret ve ilham ile
memleketimi daha ileri götürebilirdim.
Kim bilir belki dünyayı bile değiştirebilirdim.
hedefler gibi başka yerlerde küçülür.
aklın gerçekleri görmesiyle ilgilidir. iLkolulda araba çarpacakken birden yatarsam araba üstümden gecer bu insanlar nasıl çarpılıyorlar diye düşünürken olayları idrak edip akıl kemale erince holding sahibi olamayacağımda kendini belli etmeye başlamıştır.
önümüze koyduğumuz çoğu hedefin, kurduğumuz çoğu hayalin anlamsızlaşmasıdır.
küçükken astranot olucamlar, anne ben avukat oluyoruma birakti yerini.
önce dünyayı değiştirmek istersin. zaman geçtikçe anlarsın ki bu pek mümkün değildir. sonra yaşadığın ülkeyi değiştirmek için uğraşırsın. yine anlarsın ki olmayacaktır ve çevrende ki insanları değiştirmeye çalışırsın. bunda da fazla başarılı olamazsın ve artık kendini değiştirme zamanı gelmiştir, fakat bunun için daha fazla süren yoktur.
Yaş ilerledikçe gerçekleri de farkediyor olmanın getirdiği bir durum. Büyük hayaller kurmak, bunlara inanıp mutlu olacağını zannetmek çocukluk işte.
büyüdükçe anlıyor insan hayallerin çoğunun gerçekleşmediğini ,ya küçülüyor hayalleri ya da yok oluyup gidiyor.hayal kurmayı bırakıp gerçeklere yöneliyor insan .
sadece hayal kurmaktan kaynaklanır.
http://m.youtube.com/#/wa...2Fwatch%3Fv%3DIVbnaeju6gI
nedenini derya köroğlu abimiz çok güzel açıklamıştır:

biz büyüdük ve kirlendi dünya...
yaş geçtikçe hayatın gerçeklerini öğrenmek ve gerçekçi düşünmekle doğru orantılıdır.
her geçen gün az daha realistleşmektir. hayallerin abukluğunun, polyannacılığın bizzat farkına varıp "ne yapıyorum lan ben" in farkındalığıdır.
yaş geçtikçe hedefler azalıyor. daha sakin ve huzurlu bir hayat isteniyor. sevdiği insanla olmak, küçük bir eve sahip olmak, sevdiği ve istediği şeyleri yapmak istiyor insan.
hedefim küçülmedi sözlük.

azmettim ve yapacağım, kısmet olurda üniversite diplomamı elime alırsam eğer ilk işim olarak kamyon şoförlüğüne başlayacağım. ve tabi ardından uzun yol şoförlüğü tır veya şehirler arası otobüs.
Aklıma direk bu sözleri getiren önerme.
--spoiler--
Burada, yaşayan en güçlü ve en zeki erkekleri görüyorum. Bu potansiyeli görüyorum. Ve hepsi heba oluyor. Lanet olsun!.. Bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor yada beyaz yakalı köle olmuş. Reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşinde... Nefret ettiğimiz işlerde çalışıp, gereksiz şeyler alıyoruz... Bizler tarihin ortanca çocuklarıyız. Bir amacımız yada yerimiz yok. Ne büyük savaşı yaşadık nede büyük buhranı. Bizim savaşımız ruhani bir savaş. En büyük buhranımız hayatlarımız... Televizyonla büyürken milyoner film yıldızı yada rock yıldızı olacağımıza inandık ama olmayacağız. Bunu yavaş yavaş öğreniyoruz. Ve o yüzden çok çok kızgınız...
--spoiler--
hedef, mnatık ve yapılabilirlik etkenleriyle desteklenmiş ileriye dönük olgudur. bahsettiğiniz şey hedeflerin değil hayallerin küçülmesidir. bu hedefler hiçbir zaman küçülemez demek değildir tabi. imkan olgusu gerek kendi hatalarımız gerekse dış etkenlerden ötürü azalınca hedefler de küçülebilir ama bu, bu başlığın konusu değildir.
yaşla beraber insanın g*tüne giren şeylerin de büyümesinden kaynaklanır.
bu saatte okuyunca gözlerimi yaşartan gerçek.
çünkü yaş büyüdükçe göt korkun artar. hayallerini gerçekleştirebilen insanlar hep çocuk ruhlulardır, risk alabilenlerdir. aslında farketmezsin, hedefler küçülmez sen küçülürsün...
katılmadığım önerme. insan hayatı idealler, hayaller üzerine kuruludur. çocuk yaşta dahi hayaller kurar ve peşinden koşarız.
insan büyüdükçe hayalleri de büyür, büyümüyorsa yeteri derecede aktif bir hayat geçirmemiş demektir. yaşlı birinin dahi hayali vardır, torununun evlendiğini görmek gibi.