bugün

işte olduğum için yapamadığımdır. Çıkıp bir hava almak istiyorum. Saçma bir şeye kırıldım ve içimden atamıyorum. Aslında kırıldıktan sonra saçma demek de saçma. Buna mı kırıldın evet buna kırıldım napim yani özür dilerim elimde bu vardı.
zevk alamamaya sebep olur.
sis de varsa daha güzel olacaktır.
yağmur hafif yagiyorsa daha güzel olandir.
bir bisiklet sürmek kadar keyfi yoktur.
şemsiyesi olupta yağmur damlalarını gökyüzüne bakarak alnında hissedenler god is in the rain sözünü hatirlamalidir.
soğuk rüzgarlı olmadığı sürece iç ferahlatan mutluluk ve huzur veren durumdur. eğer soğuksa sevgilinin kanadına sığınılmalı.
(bkz: yağmurlu havada sevgiliyle gezmek)
hiç tavsiye etmem. sırılsıklam oluyorsun, ayaklarına su girince buz kesiyor, üstüne ıslandığın için üşüyorsun, nesi güzel lan yağmurda yürümenin! anca hasta olup burnunu silersin evde...
o toprak kokusunu içinize çeke çeke yürürsünüz yolda..
tüm stresi atarsınız.
ölmeden önce yapmak gerekenler listesinde ön sıralarda olması gereken hededir.*
havanın çok soğuk olmadığı, yağmurun da çok şiddetli olmadığı bir günde şıpıdık terliklerle yapılır ve yağmur çamur adamakıllı hissedilirse tadına doyulmayan eylemdir.
umuma açık ıslak bergen tirpleridir. bu hareketlere gerenk yok, zor da kalmadıkça öpüşmeyin.
vasıtaların sıçrattığı çamurlu sulardan sakınmak demektir.
istanbul da yağmur yağarken yapılamicak eylemdir. Acil kaçmalısınız ki yağmur sizi gezdirmesin.
dertlerin depreştiği, yaraların tedavi kabul etmediği zamanlarda faydalıdır.
(bkz: domuz gribi sözlükte)
-aşkııım ne kadar romantik değmi yağmurda el ele tutuşmuş geziyoğruzzz.
+sus lan manyak mısın nesin kızım yaaa götüm dondu burda 2 saattir karizma çizilmesin diye zor tutuyorum kendimi, ellerimi hissetmiyorum be hissetsem tutarmıyım o elleri!
-hayvansın rıza!
güneşli bir havada dışarı çıkmak kadar doğaldır.
" anne ben dışarı çıkıyorum "
" hayır oğlum güneş var "
" ne? "
gibi bir olayla karşı karşıya kalmak pek fazla mümkün olmadığından, rahatlıkla gezmek gerekir yağmurda. ama şemsiye alınmamalıdır buna karar verilmişse. ıslanmak her çocuğun hakkıdır. ama abartılı bir yağmurda da kontrol mekanizması şarttır.
bir sigarayla daha leziz hale gelir.
kulakta slow bir müzik, sırtta yağmurluk, ayakta çizmeler yani rahatsız edici hiçbir durumun olmaması halinde ve de mümkünse yalnız olunacak, kafa dinlemeye, düşünmeye bire bir ortam yahu. hatta müziğe bile ihtiyaç yoktur, o yağmur sesini dinlemek falan of of çok hoş.
genç çiftlerin romantizm* duygularını kabartan olay.
(bkz: yağmurlu havada hali saha maci yapmak)
her iki pantalon paçasının da ıslanmasının kaçınılmaz olması demektir.
"şemsiyem var bana bişey olmaz" diye avunurken, "kız sende şemsiye varmış neden söylemiyosun?" diye koluna aniden giriveren arkadaşın yüzünden yeni aldığın çantanın a.na konulması demektir.
yağmurlu havada gezilmez arkadaşım. yağmurlu havada pencere kenarına koltuk çekilir, perde sonuna kadar açılır, hafif bir müzik eşliğinde sıcak bir çay içilir.
yağmurlu havada gezilmez! sinemaya gidilir.
iyidir, hoştur; ama gezilmez.
yitip giden umutları yeşertmeye çalışmak. dert bastı ulan.
(bkz: yağmur süresince acılarını erteleyen insan)