bugün

yalnız yatıyorum.
cıvıl cıvıl.

(bkz: manuel)
Her taraf güller içinde.
kar gibi bembeyaz sımsıcak ve içten.
altında hidrofor var böle ötüyor gürüüül gürül pek güzel...
sağ tarafımda duvar, sol tarafımda masa, yatagın arkasında da lamba var.

duvarlar klasik türk evi motiflerine uygun, klasik beyaz renkte.

masanın üstü, ünlülerdeki gibi kitapla değil, tarakla, cep telefonuyla, peçeteyle * falan kaplı.
yatağımın sol tarafına monte ettiğim kitaplığa sürekli kafamı çarpıcam korkusuyla uyumaktan kaçıyorum. yatak odası mı warehouse mu belli değil.
yatağım çift kişilik. yanım bomboş.
yatağımın altında gergedan besliyorum.
2 kişinin bildiği sır değildir felsefesinden yola çıkarak paylaşmayacağım, benimle mezara kadar gelicek sırlardır. kimse ısrar etmesin, özelden kimse yanaşmasın bile hıh.*
Soğuk havalar da karın şişliğine bağlı kesif bir osuruk kokusuyla boğulurken kendimi dışarı zor attığım zamanlar oluyor.
1 başımın altında 1 duvar siperi ( kışın çok soğuk oluyor lan içinden su sayacı falan geçiyor ) 1 de sarılmalık olmak üzere 3 yastık ile uyuyorum. yalnızlık zor genşler bay kemal falan bilmez..
işler uzun zamandır kesat yatak bana ben yatağa bakıyorum. kazayla delik falan bulsam saplayacam o derece.