bugün

yaptığım en büyük yanlış imam hatip lisesine gitmekti... bunu son sınıfta fark ettim. fakat artık bir önemi yok. oldu, bitti, gitti. şimdide imamhatip mezunu olmanın cezasını çekiyorum. cezası dediğim lise hayatımı boşa geçirmek, yan gelip yatmak, saçma sapan işlerle uğraşmak. kendime yaptığım en büyük iyilik diyorsanız islam gibi saçma bir dini bırakıp Gök Tanrıcı inancına geçmek oldu.
bilinçsiz çocuk büyütmek dışında hiç bir pişmanlığım yok. bu konuda herkes eğitim almalı, almadan çocuk yapmamalı.
Gerçek manada kalplerini kırdığım insanlar. Belki de bugün yaşadığım sıkıntılar farkında olmadan ahını aldıklarım sebebiyledir. Farkında olmadan dedim çünkü o an benim için çok basitti herşey. Ama şu an düşünüyorum da karşı taraf için basit falan değildi. Geri dönüş şansım olsa kalbinizi kıracak kadar size yakınlaşmazdım.
Duygulara yenik düşmek.
annemin tanıştırdığı zabıta bi kız vardı, çok güzeldi. onu aramamak.
sonrasında Allah belamı verdi hiç bi kızla flört bile olmadı.
hangi birini yazsam, telafisi olmayan şeylerin izahı gereksizdir. eyvallah diyelim devam edelim.
iyi niyet göstermek herkese. Sonra suistimal edilince geri dönüşü olmuyor maalesef. Tepkini koyman lazım bazı şeylere.
görsel
Keşke zamanında mimarlık yazsaydım.
keske iyi dostlar biriktirecegime dolar biriktirseydim amk, şimdiye asure ağaoğlu idim.

edit: alttaki çokbilmişin (iyin komik yanı kendisi entry çalıyormuş nickaltına bakın) eleştirisini yeni gördüm. Otonuyormuş. Siktir git o zaman tutan mı var? Arkadaş günde 80 -90 entry giriyorum; bunların en az %80'i 90'ı kendi fikirlerim yazılarım, çoğu da zaten siyasi ekonomik. Ha onlar da ordan burdan okuduklarımın sonucu. Toplasan da iki üç tane komik bulduğum twit mesajını buraya taşıyorum. Onlar da atla deve şeyler değil, geyik geyik laflar. Bunu aldığım kişi de zaten başkasından alıp yazmıştı. Ne kadar meraklısınız ben Amerikayı keşfettim demeye. Twitter herkese açık bir ortam. Belki onun ilk kaynağı benim o kız veya adam benden yürüttü? Şimdiye kadar twitter'da birbirinin sözlerini paylaşıp da birbirinin tepesine aa benim sözümü çalmışsın diye binen kimseyi görmedim; o kadar fikir yazılıyor burada herkes mandıra filozofu mu da kendi fikirlerini evde ommm diye tasarlıyor? oradan buradan okuduklarını gelip sözlüğe konduruyor bir iki de kendi yorumunu katıyor.
Tek pişmanlığım çok ders çalıimamış olmam.
o gün keşke erkenden yatsaydım bütün bunlar yaşanmazdı.

edit: bunda artılanacak ne var ne anladınız çok merak ettim sjsjdjd.
Bu kadar kilo almadan önce gidip bi test yaptırsaydım niye bu kadar yiyorum duramıyorum diye...
düşünmeden ağızdan çıkan pek çok söz ve dikkatsizce yapılan ani davranış.
bir de liseye, hatta ortaokula başladığımdan beri matematiğin üzerine eğilip kolay kaynaklarla falan başlayarak geliştirmemiş olmak. (gerçi o zaman kolay kaynaklar ve fasiküllerle başlama fikri aklıma da gelmiyordu.) * ama yine de matematiğin isteklerimi çalmasına izin vermedim.
hani öyle tek bir iki pişmanlığım da yok elbet. şu anki bilince sahip olsaydım, eskiden de daha sağlıklı beslenirdim mesela en basitinden.
Söylenmesi gereken şeyleri o anda söylemeyip, aradan günler haftalar hatta bazen aylar geçtikten sonra söylemek istemem.

Bunu hep yapıyorum sanırım. Adına korkaklık mı desem bilemedim açıkçası. Ama hiç güzel değil.
Buradan memlekete yol olur. Az ama öz. Konsantre deterjan gibi...
En az bi 6 ay naberi gelmeyen adam hep mutlu ol diye mesaj atıyo pardon da musmutlu olacağı belirsiz yıllarımı ayrı bunun seni artık hiç ilgilendirmiyor oluşunu ayrı yapıyım diyemiyosun tabi. Sağol diyosun yine de. Ah işte keşke diyebilsen.
Müzisyen olamadım..
aslında pişmanlıklar gelecek korkusunun geçmiş versiyonlarıdır. gelecek nasıl henüz gelmemişse, geçmiş de zaten geçmiştir. ölenle ölünmez, gidenle gidilmez. kaldı ki pişmanlık insana bir öğreti aracından başka bir şey değildir. yaşadığınız o kötü olay veya yaşamadığınız o iyi olay her ne ise, sizi bir değişim sürecine itecektir. 'dönüşeceğiniz kendiniz' hakkında bir karar vermeniz gerekir. bunu kabul ederseniz süreç başlar. eğer kabul etmezseniz, kendine acı çektirmekten zevk alan yıpranmış insanlar kervanına katılırsınız.

pişmanlık bir sonuç değil sebeptir. bitiş değil başlangıçtır.
bunun bir vicdan rahatlatma operasyonu olmadığını da sürecin içinde anlıyorsunuz.
suyu dolaba koysaydım keşkem ılımış mübarek içilmiyor.
Açıkçası şuan hiçbir pişmanlığım yok. Bir tane söylemem gerekiyorsa o da şu olabilir: keşke onu en son gördüğümde ona açılsaydım (artık onu unuttuğum için pişmalık sayılır mı bilemeyeceğim.)
2006 yılı en büyük pismanligimdir..

hani keşke bir sene üniversitesiye hazirlansaydim
yada lanet olasi arkeoloji bölümüne gitmeseydim.
neden bilmiyorum ama yok.

olması istenen ama olmamasına sebebiyet vermek, yada olmasının istenmemesi ama olmasına sebebiyet veren sözlükteki kişilerin yanlış yaptığını düşündüğü davranışlardır.
En büyük pişmanlığım evlenmek oldu.
bugün bu gömleği giymek. ya da bu gömleğin bedenini yanlış almış olmak ama çok geç farketmek.