bugün

13 saat bilgisayarda oyun oynayacak kadar safsin.
Kafamı sikeyim yaptığım tüm hatalar için. Ayrıca hata yapmamda rol oynayan herkesinde amk.
Selam bok yığını. Neden üşengeç bir pislik olmaya devam ediyorsun?
Neden vücudunun çöktüğünü bile bile seni yok eden şeyleri yapmaya devam ediyorsun?
Kısa bir bakalım geçmişe ; 13-14 yaşında sigaraya başlamadan önce bile içki içiyordun, kaçıp kaçıp, yakalanmamak yanına kar kaldı ama bunlar sana zarar verdi ve bugün yatağında yatmış birilerine muhtaç kalacağın günlerin pazarlığını ediyorsun. Vazgeçmek asa kolay olmadı, olmayacak, hayata bu keçi inadıyla tutunuş belki de acıları sevmenin altında yatan sebep budur! Acıları sev! Onların da senin bir parçan olduğunun farkında ol ve onlarla yaşamayı öğren. Ah ne büyü hamallık! Oysa böyle devam eder mi bir yaşam, günden güne içine hapsolduğum vücüt iflas ederken.
Sabahları uyanmak en büyük ızdırap; bacaklarım, kalçam, dizlerim beni öldürüyorlar, sırtım sürekli ağrıyor, sigara içmeden uykumu açamıyorum bile. insanlarla aramda uçurumlar yarattım. Kendimi kendime mecbur bıraktım. insan kendine böyle acımasız olur mu? Oysa neler başarmıştım. Buz hokeyi takımı kurmuştuk  insanlığın umursamadığı biryerde insanların umursadığı bir görevle vatani hizmetimi delirmeyerek tamamlamıştım. Peki neden kendime bunu yapıyorum ki?
Sanırım artık vücudum kıkırdak dokuyu yenileyemiyor. Kimyadan oldum olası haz etmem ama bu ağrılar beni biraz araştırma yapmaya itti, ve böyle bir gerçek olduğunu gördüm.
Sabahları iki poğaça, öğlen fabrika yemeği akşamları da fast food ile insanın limitinde idmanlara girmek için bir altyapım olmadığını kabul etmemem nedendi ki?
insanların umarsızlıklarının binde biri bile bende olsa bugün bu kadar acı çekiyor olmazdım.
Herkesi kendimden bir şekilde uzaklaştırdım ve kalakaldığım yalnızlıkta hiçbir şeyden keyif almazken vücudumu tükettim.
Pekiyi ne yapmalı?
Ne yapmalı?
Ne?!
Bunu yapmamalı işte.
Kalk artık.
Kendini toparla ve olmak istediğin kişi olmaya devam et.
Her gün muhteşem şeyler yaparken kendine neden bunu yapıyorsun ki?
Kalk evini temizle, yemek pişir, erken uyu, sabah koşu yap!
işinde harikalar yarat, öğrenci mühendisini en az kendin kadar iyi yetiştir, ona bir iş hazırla!
Sevdiğin ama seni sevmeyen insanlardan uzak durmaya devam etmelisin. Hayatının hatırı sayılır bir yüzdesini işgal etmiş ve sana kasten zarar vermiş, duygularınla oynayıp özgüvenini yerle bir etmiş bir kişi için artık ‘neden olamadık’ diye üzülme! Kes şunu! Sen soğuk gecelerde avuntu bulabilmek için arka sokakların gölgelerinde ağlarken o ne yapıyordu? Seni ve seni aldattığı insanları aldatıyordu. Onun iyiliği için haddinden çok çok fazla uğraştın. Sonunda eline ne geçti? Kendi çöküşün.
Cidden otur ve hesapla; onun kendini iyi hissedebilmesi için kaç saat uğraştın? Senin zararına olduğu halde onun egosu okşansın diye kaç saat telefonda konuştun, onu uyuttun, uyandırdın, onun için kaç saat direksiyon saladın, kaç kere ayağına kadar gitmene rağmen, kaç kere planladığınız ve söz verdiği halde sana bağırarak seni görmeyi reddetti? Hemen akabinde kaç kez özür dileyip seninle yine temasını sürdürdü? Lanet olsun, bütün bu saflığa lanet olsun! Orleans’ta neden aldığını bile hatırlayamayan biri için saatlerce plak arayışın nedendi, o zaman hiç sormadın kendine. Şimdi kaçmak istediğinden -daha kolaydı ama- daha da iyi kaçtın. Neden bir kutuya hapsedilmiş bir anı parası için Eyfel Kulesi’ne merdivenlerden çıktın? Bir anı için efor sarfetme isteğin, bu enerjin nereden geliyordu? NEDEN KENDiNE BUNLARI YAPTIN? Ne için? Hayalin sadece mutlu olmaktı ve sana, seninle nasıl oynadığını defalarca göstermesine rağmen bu körlüğün nedendi? Aşk gerçekten insanın gözünü kör edermiş. O daha sağlıklı olsun diye neredeyse her iki günde bir ona motivasyon depolarken o biliyordu senin kendini şişelerde tükettiğini ve ne yaptı? Seni başka bir şişenin dibine batırdı. işte bu kadardı, dünyayı hiçbir zaman senin gözlerinle göremeyecek birisi için yaptın hepsini, hayallerine onu böyle ortak ettin. Haketmeyen insanlara değer vermeye başladığında, onlar için çabaladığında bunu artık hakları gibi görüp terbiyesizliklerini yaparken daha hoyrat oldular.
Artık beyaz çarşaflı yatağa –sarı kıvırcık saçlı, pek de mincare- kızınla kahvaltı tepsisini taşımanın hayalinin önüne yumruklarınla kıramayacağın bir buz perde çekti, donuk bir anın daha oldu, tebrikler!
Şimdi düşün neden bunlara göğüs gerdiğini...
Sevdiğinin en azından bir kısmı kadar sevilmek, olduğun kadar dürüstlükle karşılaşmak ve –her daim bizimle olacak- zorluklara beraber göğüs germek için yaptın bunları. Aferim lan. Ama olmadı aslanım. Kusura bakma hayat böyle adaletsiz, istediğin ve hatta uğraştığın şeylerin tersini sana veriyor. Bunları artık arkanda bırakma vakti geldi, şafak senin için doğacak, belki gerçekten bir gün maraton koşabileceksin, belki bir gün Paganini’nin 5. Kaprisini çalabileceksin, YAPACAKSIN! Ve yaptığında bunu hiçkimse senin gibi yapamamış olacak!
Şimdi kalk ve olman gereken gibi olmaya başla.
Efsanen ol!
olum saçmalama. lütfen saçmalama. kafanı topla.

sarhoş ozan güven'e dönüşüp kendime iyi bir fırça çekip iki tokat atasım var.

- "kaç yaşındasın sen? hayır kaç yaşındasın..? bana yaşını söyle!?"

- 23?.

- "daly***k....
görsel

Budur. (Not: bu görsele aşığım*)
görsel

Kendimden bıktım evet.
Başkaları için değil kendin için yaşa. Kimseyi memnun etmeye çalışıp kendini yıpratma. Bir de sigarayı az iç.
kendi kendinle konuşmasan özünde iyi çocuksun.

niye kendime bir şey söylemek isteyeyim olum? hangi paralel evrendeyiz amk.
"Ne diyon aq sen ya"

Bunu kendime sık sık söylüyorum. kendi kendimin kafasını nasıl açıyosam artık.
çok cesursun! bu kadar cesaret başa bela. unutma, korkak adam akıllı adamdır. seni yine de seviyorum.
güncel Önemli Başlıklar