bugün

tanımına minnet; özel mesajdır işte dahası var mı? leğen gibi bardağım olmasına rağmen kola şişesinde kola yok.
yaklaşık sekiz adım atıp su almaya gidebilirim, üşengeç düşüncelerimden fırsat bulup uyuyamıyorum bile.
özel mesaj hani bu, kimse görmüyor, rahat takıl lan lafı benliğimize olur ya. arada harfler karışır, formata rest çeker, hızlı olmaya çalışırız. yazdıklarımıza bi' anlam da vermeye çalışmayız. bugün gelen kutusundan çok gönderilenler kısmına baktım,
itiraflarımdaki yorucu yazılardan daha güzel geldiler, sanki daha bi gerçek, sanki daha bi ona söyler gibi.
birden fazla mesajın içinden çektiğim kelimeleri birleştirdim, hatta cümleleri. bu gece de itiraflara bayılacaktım sözlük,
kusuruma bakma, bi resital de bana kalsın mesaj kutumdan.
ee sonra demişin?
şey, nasıl desem, sen kendine aşık olsan, kendini nasıl severdin gibi bişey bu. ya da zeytinli poğaçanın yanında dometesi bırakıp zeytin yemek gibi bi'şey.karalama yapman şimdilik bile yanlış, ya yırt at, ya da hiç karalama. ama doğru, okursun karalarsın, yazarsın yırtarsın. değil mi? hadi ordan.
neyse;
haklısın, inan konular çok yorucu ve derin.
ve dediğimiz gibi insan kendine bakınca, başka şeyleri göremiyor.
bi hapsoluş gele geldi mi, tamamdır! günler, aylar, seneler de geçse,
ilaç olan o zaman hep ama hep kandırıyor bizi.
boşverelim, sigaramızı hiç söndürmeyelim,
ya da intihar edelim seviştiğimiz gecenin sabahında; sarılarak...
benimkisi belki biraz yeşil olur,
ne dersin, olur mu?
geleniyle, gideniyle gizemdir. bir gelir, bir gider. git-gel tadlar yaşatır.
domaltıp siktiğim yerdir özelim. gelen yaşayıp çıkarken masaya para bıraktığı mabedim'dir. gelenlere sorun..
çoktur.. severim, her gün bir mesaj atarlar. ama cevap verirmiyim tartışılır. sohbeti iyi olanla cehenneme giderim, asılana donuz+engel çakarım. işte benim, "alinon"...
Bazen kendimi, kendime yabancı biriymiş gibi açıp okuduğum mesajlardır. tavsiye ederim. yaptığınız birçok yanlışı bu şekilde anlayabiliyorsunuz.