bugün

göbeğin her milimetrik büyüyüşüne endişeyle bakmak yine de spor yapmamak, yarın başlayacağım ertesi gün başlayacağım derken bir türlü başlayamamak.. Önceleri imrenilen üçgen vucudun zamanlar çokgenler arasına girmesi ve iç acılara birde aşkın çekip gitmesi..
Yavaş yavaş..
şüphesiz yavaş yavaş kelleşmek kadar kötü değildir.
hissettirmeden sinsi sinsi bedeninize yayılır. yesem de kilo almıyorum denip devam edilen tempoyla, günler sonra çıkılan terazide o rakamlar birer birer artarken niye durmuyor diye düşünürken kendini gösterir. ama o aldığınız kilolar suratınızdaki hayal kırıklığı ifadesinin aksine size bakar bakar sırıtır. işte o an anlarsınız ki olaylar hiç de sizin düşündüğünüz gibi gelişmemiştir ama iş işten de geçmiştir. bir an önce o sinsi yılanın başını ezme yollarının peşine düşersiniz. olayın bundan sonrası ise tamamen sizin ve iradenizin arasında geçer. onu biz bilemeyiz. (bkz: yaşadım ordan biliyorum)
Tehlikenin farkinda misiniz? fenadir, önceleri anlasilmaz, sonra bir bakmissin kotlarin dügmeleri kavusmuyor. aglatir, aci dolu bir tecrübedir.
eğer hamileyseniz sevinçle izlersiniz.
genelde türk erkeğinde evlilik sonrası zuhur eden hadise.
vücudumuzun bize sinsice davranmasıdır. hissettirmeden alırsın kiloları sonra ne oldu bana yaa dersin. piskolojisini bozar insanın ama bir yandan da yemeğe devam edersin. bazen kadınlar için çok zor oluyor hayat.
Gece gece sucuklu yumurtaları anneden, eşten habersiz yendiğinde gerçekleşen hede.

Gerçi anne yasaklayıcı değil, gecenin 2'sinde zorla börek yedirendir.
benim kilo almam o kadar yavaş ki, zayıflıyorum. o derece yavaş yani düşünün. ilk önce git gide yavaşladı, yavaşladı ve durdu. sonra git gide zayıfladık.

öhöm. sağlıklı olan kilo alma şeklidir. ne kadar yavaş alınırsa vücut kendisini ona göre daha iyi adapte eder, uyum ve denge sorunu yaşanmaz hemde daha orantılı yani dengeli kilo almış olursunuz.