bugün

şans oyunları olsun spor bahisleri olsun hazırlanmış kuponun bir aksilik nedeniyle yatırılamaması durumudur. ve ne acıdır ki genelde bu yatırılamayan kupon tutar. ve ilk defa bir insan kuponu tuttuğu için üzülür.

(bkz: ahh bilyoner yaktın beni)
eğer yatırılmış olsa idi tek maçtan yatardı o kupon.

(bkz: murphy kanunları)
(bkz: atla gel saban)
yatırılan kuponun tutma ihtimalinden yüksek olan kupondur.
nedendir bilinmez ama öyledir işte*
(bkz: yatırılamayan kuponun tutmaması)
g.t s.ker!
şaka yapmıyorum, hem de defalarca...
zaten yatırırsanız yatar, yatırmazsanız yatmaz, tutar.
tutma ihtimali birçok olasılığı yıkıp geçmiş, tuttuğu zamanda yatırmamış olduğunuz için bu olasılağa dahil olamadığınız kupon türüdür.
haftalardır 1 misli oynanıp da daima yatan kupon, bir gün yazar tarafından "yatırmıyorum ulan!" denilerek evde bırakılıp da 1'e 233 kazandırırsa, işte o zaman intihar sebebidir.

allah, tanrı, enerji, madde... hepsi belanızı versin ulan. deplasman takımına oynarsın, kuponu yatırırsın, 3 kez öne geçtiği maçı 5-4 verir. fıstık gibi hibernian-glasgow'a handikaplı 2 demiştim, 3-1 olmuş ne güzel. oynasaydım ne olurdu? bu maçı hibernian 2-0 alırdı. ya.
neredeyse iki gün üst üste bende işe yaramak üzere olan durum.

29 eylül 2010 günü bir kupon yaptım, yatırmayı unuttum. 4 maçtan 30 lira kazanacaktım. hani fena para da değildi yani. 3'tür 5'tir, para havadan gelmiş oluyor sonuç olarak. glasgow öne geçti, içimi korku kapladı. inter 3. golü attı, siktir çektim. lyon 2-0 öne geçti ağlamak üzereydim. neyseki manchester united oyunun son bölümlerinde golü buldu da içim rahatladı.

ama hemen sonraki gün gerçekten yaraladı beni. o öylesine yaptığım bir kupondu. bir bakalım tutacak mı dercesine çiziktirmiştim bir şeyler. normalde de hiç 4-5 maçın üstüne çıkmam yatıracaksam. dedim, zaten yatırmıyorum, 7 tane maç yazdım. maçları hatırlamıyorum ama yatırmış olsaydım şimdi cebimde hiç yoktan 60 lira olmuş olacaktı. o da yaraladı be sözlük. gerçekten lan.
saç baş yolduran eylemdir.
sene 2001. at yarışının nasıl oynandığını öğrenip süprizleri yazmaya başlamamın 2.-3. haftası.

kız arkadaşım ankara'dan ziyaretime gelmiş, liseden arkadaşlarımın öğrenci evindeyiz. almışım a takımı'nı. kahvaltı masasında yaptım kuponu.

- yavrız ben ganyan bayii'ne gidip geliyorum hemen.
+ kaç liralık oynayacaksın?
- 12 milyon ( 2001 için iyi para)
+ ne kadar para var cebinde?
- 40 milyon.
+ oynama bugün. akşam bana teşekkür edeceksin. o 12 milyonla da bana ortaköy'de yemek ısmarlarsın.
- kızım bu kupon tutacak görürsün.
+ tamam tutarsa ben verecem parasını.

kuponu tutuşturdum sevdiceğin eline. yarım saatte bir tjk.com'dan sonuçlara baktım. ilk 4 ayak plase süpriz karışık atlar geldi. hepsi de bende var. 4te 4 giderken kupon şansıma talihime ve sevdiceğe sövüyorum içten içe. son iki ayak tek. hiç unutmam 5. ayak tomasino girl, son ayak köylü kızı. kupon tutmasa bile arıza çıkaracam. sonuçta yaşayacağım heyecanı aldı elimden.

5. ayak sonucu tjk'da tomasino girl olarak yazınca deliye döndüm. gözüm döndü. kulaklarımdan duman çıkmaya başladı. sevdicek korktu, dualar etmeye başladı son ayak tutmasın diye. tomasino girl inanılmaz bir biçimde 26 küsür ganyanla kazanmış hem de. altılı para yaptı ki ne para.

son ayağı izlemeye ganyan bayiine indim. 20 arap atı koşuyordu. hem de dişi arap kısrakları ve jokey yamakları biniyordu atlara. yani bomba bitmeye çok müsait bir koşuydu. benim köylü kızı ise 3. favori attı. diğer 19 attan herhangi biri gelsin diye dualar eşliğinde yarış başladı. ne yarışın başında ne de ortalarında köylü kızı'nın adı duyulmadı. son metrelerde spiker anırmaya başladı " en dış kulvardan da köylü kızı geliyor" diye.

3 at beraber bitirdiler yarışı. fotofiniş için beklemeye başladım. en dıştaki köylü kızı bana göre yarışı 3. bitirmişti. yanıldığımı fotofiniş görüntüsü gelince anladım. bizim köylü kızı dişini uzatmıştı ileri. bıyık farkıya kazanmış yarışı fallik.

ne kadar kaybettiğimi öğrenmek istemiyordum. beklemeden süklüm püklüm eve çıktım. benimki korku dolu gözlerle beni bekliyordu.

- kalk ortaköy'e gidiyoruz.
+ ( gözlerinin içi güldü) kazanamadı mı senin at?
- kazandı. gel sana 12 milyona yemek ısmarlayacağım.

tıpış tıpış yürüdü arkamdan. ortaköy yolu acayip bir trafikti gene. arabanın içinde ses çıkmıyordu. radyo bile açık değildi. sonra kendisini affettirmeye çalışmaya başladı bizimki.

+ ee sana borcum ne kadar şimdi?
- bakmadım altılının ne para verdiğine.
+ tahminen ne kadardır? okul bitince maaşlarımı biriktiricem.
- tahminen 8 milyar vermiştir. dur mesaj atayım sonuçlar gelsin.

eskiden mp altılı yazıp bilmem kaça gönderiyorduk. 2 dakka sonra cevap geliyordu şu atlar kazandı altılı bu kadar verdi diye. gelen mesajı görünce önce kafamı direksiyona vurmaya başladım. her kafa darbesiye korna çalıyordu. yanımızdaki otobüsün içindeki herkes beni izliyormuş sonradan öğrendim. daha sonra kafamı vurmayı bırakıp kendi kendime çiftetelli oynama başladım. arabada otururken, müziksiz.

kız cidden korkmaya başlamıştı. mesajı gösterdim ona. tam 82 milyar kaybettirmişti bana. daha doğrusu 82 milyar kazanmamı engellemişti.

ortaköy'de birkaç bira içtikten sonra sakinleştim. sevdiceğin bana olan borcunu öpücük yoluyla ödemesini bile kabul ettim. 82 bin öpücükte anlaştık tanesi 1 milyondan.

şimdi düşünyorum da nasıl öyle iki bira içip sakinleştim acaba? çünkü o zaman yeni başlamıştım altılıya. her ay böyle bir altılı bulacağımı düşünüyordum. bir daha yanından geçemedim öyle bir miktarın. hatta daha kötü etkisi oldu bu olayın bana. at yarışına çok bağlandım, derslere girmeyip ganyana gittim uzun bir süre. bağımlılık yaptı at yarışı 82 milyar yüzünden.

geçmişte kalan bir olay benim için yatırılmayan kuponun tutması. derin izler bıraktı ama.

bu arada o zamanki sevdicek hala sevdicek. hatta şu anda karşımda oturan bir sevdicek. borcu ne durumda derseniz 82 bin tane öpmemiştir heralde. saymayı bıraktım bir süre sonra.
güncel Önemli Başlıklar