bugün

son zamanlarda sıkça yaşadığım durumdur. 2 alternatif arasında sıkışıp kalıyoruz kızlar. sonuç olarak ortaya çıkan durum ise şu oluyor. ya o gece gerçekleri konuşacaksınız ve o seks ertelenecek veya hiç olmayacak ya da onun duymak istediği yalanları söyleyeceksiniz ve o gece seks olacak. siz olsanız hangisini seçerdiniz? önce vicdanınız ile hesaplaşın ve sonra bizi yalancılıkla itham edin.
kızlar kandırılmayı sever.
hep dürüstlüğümüzden kaybediyoruz azizim.
kendi olarak sevilmeyecek adamların başvurduğu yol.
ya da tek derdi seks olanların.
iki türlü de yolun sonunda kaybetmeye mahkumlar.
karakteri, kişiliği oturmamış, sadece yalanlarla kendini sevdirebilecek insanların beyanı. meğerse doğru düzgün bir karakterleri olsa, kültürlü olsalar, eğlenceli olsalar, tipsiz olsalar bile en azından bir tarzları olsa hiç kendilerini olmadıkları gibi davranmak zorunda hissetmeyecekler. ama herkeste olmuyor ne yazık ki.
kendi olarak sevilmeyecek adamların başvurduğu yol diye yapılan eleştirilere maalesef beklediği yanıtı veremeyeceğim çünkü kendim olduğum için konu o raddeye kadar geliyor ancak ben ilişkinin sürecini o gece yapılacak sekse bağlamak istemiyorum. ikisi çok farklı konular. ayrıca bence yalan söylemek daha iyi olabilir iki taraf içinde. üzüntü her zaman var mutluluk ise denizde bir inci. en azından o gece iki tarafta mutlu olsun sonrasına sonra bakarız bu ne acele. biz de mutlu değiliz yalan söylemekten ama mecbur kalıyoruz.
kalpleri, başka ne olacak.
yalan söyleyince de vermiyorlar, denendi ve onaylandı.
bir söz vardır. erkek gözleriyle sever kızların makyajına kanarlar , kızlar kulaklarıyla sever yalan tatlı söze kanarlar. kaybedeceğimi bilsemde yalan söylemem. varsın vermesin ister kalbini ister mesaja cevabı. durduk yere ah almanın günah almanın vebalin telafisi yok taklaya gelir insan.

ama yazar işi çözmüş. kızlar böyle kanarlar iki güzel söze dürüst erkekleri görmezden gelip üzerler. sonrada zırıl zırıl ağlarlar. iyi erkek yok hepsi aynı diye. demişler ya deveye diken insana seven yaranır diye.