bugün

gerçeğe dönmek. sizin yada karşınızda ki insan tarafından gerçekleşebilir bu olay. oysa farklı bi dünyada farklı insalarla kafanızda bir yaşam kurmuşsunuzdur ve bu rüyadan uyandırılırsınız. tam bir göt olma durumudr. ama yok be, yalan düş diye birşey yok. çünkü düşleri gerçekleştirebilme gücü içimizdedir. yalan olan gerçek dünyada ki insanlardır da haberimiz yoktur. sadece cesaretsizlik ve götü yememek vardır.
hemen hemen herkesin büyüdüğü oranda istemeden de olsa yapmak zorunda kaldığı, yapmaya mecbur edildiği durum. yine de düşler hiçbir zaman yalan değildir; zaten olmayan bir şey bir de nasıl yalan olabilir ki! fakat yalanmış gibi gösterirler, kendi hayallarini doğrulamamız için bizimkini yanlış çıkarırlar. hiç şüphesiz ki insanların şarkılara, yazmaya, masallara ve dine tutunmalarının, kendilerini bu gibi şeylerde bulmalarının en büyük nedeni budur; yalan(!) düşlerin ölmesi.

öldüremediğiniz zaman başınız bütün dünya ile dertte demektir; ailnizle, sevgilinizle, toplum ile ve kimi kez tanrı ile. yalan(!) hayal ölür ve geriye çatlamış bir duvardan, içine özlem sinmiş bir yoldan başka bir şey kalmaz.
düş kuramamak da vardır. bu, onun yanında yine iyidir. en azından insanın kaçabileceği güzel bir dünya vardır, yalan da olsa. düş kuramamak kadar kötüsü yoktur.
belki değişmişsinizdir ama, gökyüzü aynıdır hala. ruhun toprağa dolanmıştır ve ellerde kirli tasmalar vardır. keşke konuşmasaydım dersiniz; dilimi ah tutsaydım. kalbinin hiç duymamasını, kafesten çıkmamasını istersin. sarı güneş in seni alıp kurtarmasını, gelip içeri girmesini beklersiniz ama gelmez ve yalan düşler ölür. sonra bi bakmışsınız çok çok uzaklardasınızdır ve cebinizde kırık bir ayna vardır.
çok uçuk ve zararlı fikirler değilse özenle bakılıp korunması gereken düşleridr.
düşle gerçek ne kadar farlı ki?.
ikisinin de yaşandıktan sonra ardında bıraktıkları çok benzerdir.
umutlarını silmenin bir diğer şeklidir adı üstünde düştür gercek değildir ki yalan olsundur,varolmamıstır ki ölsündür ,sana aittir ayrımı yoktur ki yalan veya doğru olsundur.
öldürmek..
öldürmek..
acı veren düşleri..
unutmak istemek..
bir daha görmemek..
öldürmek..
öldürmek..
acı verdiği için herşeye..
acı verdiği için kalbine..
acı verdiği için..
bu nefret..
hiç yoktan bunalıma sokar insanı, yaptıklarınıza değmez bi insan; sizi kandırmıştır, umutlandırmıştır.. gelicem demiş gelmemiş veya bekliyecem deyip, beklememiştir. bunlar tabi insandan insana farklılık gösterir. işte sizlere farkında olmadan yalan düşler kurdurmuştur. ve tabi o "kişi" değmez olduğunu ortaya çıkarttığı vakit bu düşlerimiz ölür ister istemez.