bugün

ihsan oktay anar'ın hiyelkar kahramanıdır.
yâfes çelebi, kitab-ül hiyel’in olay örgüsünün ana karakteridir. romandaki bütün olayların bel kemiğini yâfes çelebi oluşturur. hikâye, yâfes çelebi azmi ve arayışlarıyla başlar. olay böyle ilerler. yâfes çelebi’nin arayışları olayın şekillenmesine sebep olur.

istanbul’un tophane semtinde demirciler çarşısında çırak olarak çalışan azimli bir gençtir. kılıç dövme sanatına merakı vardır. demirci çırağı olarak çalışmasının asıl sebebi de kılıç dövme merakındandır. bu merakını icra etmek amacıyla çalışır. yâfes çelebi’nin ön plana çıkan özelliği başarıyı yakalamak istemesidir. yâfes çelebi kısaca azim ve azimden doğan başarılı olma hırsının insan bedeninde vücut bulmuş halidir.

çok kısa zamanda demircilik alanında başarılı olduğunu herkese kanıtlar. bu namı, yâfes çelebi’nin yaptığı bir kılıcını kullanan kişinin düşmanını kolayca öldürmesiyle duyulur. başta yaptığı basit savaş aletleri zamanla gelişecekler, geliştikçe iktidar olma hırsı da büyüyecekti. silahlarının düşmanları kolayca öldürdüğünü görenler savaş olmasına fırsat vermediğini, bu icatların silah değil, hile olduğunu öne sürerler. “çelebi’nin gürültüye pabuç bırakmadığını, dik kafalılık edip yine bildiğini okuduğunu gördüklerinde küplere bindiler.” (sayfa 13’den) alıntısı da bu düşüncelerini pekiştirir. böylece yâfes çelebi esnaflar loncasından kovulur. kovulmasına rağmen bunu hayal kırıklığı olarak görmez. azimle çalışmaya devam eder. zekeriya usta adlı bir demirci ustasının yanında çalışmaya başlar. sonra osmanlı donanmasına bağlı olan mühendishane-i bahrî’de çalışmaya başlar. eğitimini burada sürdürür. çalıştıkça başarır. bu başarılarıyla iktidar olma hırsına sahip olur. her defasında daha fazlasını elde etmek ister. gün geçtikçe bu hırs katlanır. asıl gücün tabiatta gizli olduğunu keşfeder. buradan anlaşılacağı üzere güç bilekte değil tekniktedir. yâfes çelebi’nin hayatı çoğunlukla icat düşünüp yapmakla geçer. ileriye dönük bir bakış açısına sahiptir. o, toplumsal gerçeklikle çağın gerçekliği arasındadır. canı sıkıldıkça meyhaneye gider. meyhanede ona ilham gelir ve para kazanmasını sağlayacak kişilere rastlar. yaşadığı sıkıntıların kaynağını toplumsal sorunlar oluşturur. ancak o sorunlara takılmadan sürekli icat düşünüp, yapar. bu icatlarını topluma kazandırmak için uğraşır. bu uğraşılar, bu azimler sonucu yâfes çelebi’nin zamanla acımasız, düşüncesiz bir kişiliğe bürünmesine sebep olur. böyle olmasının sebebi bu yoldaki emeller ve şartlardır.

mekanik ilmi yâfes çelebi gibi acımasızlaşır, hiyel adını alır. o da bu yolda, zencefil çelebi’nin bütün parasını kaybetmesine ve sevdiği kızın başkasıyla evlenmesine sebep olur. mühendishane-i bahrî’de hiyel yoluyla kendisine sorun çıkaran bir frenk mühendisini öldürür. ayrıca hiyel ilmini arkasına sığınabileceği bir cesaret olarak görür: kendisini haraca bağlayan bir eşkıyayı toplum içinde rezil etmiş ve debbabe adlı icadını onaylamayan padişahın hiyel nazırı uzun ihsan efendi’nin oğlu davud’u şantaj için kaçırtmıştır. tüm bunları yapabilmesinin temel sebebi, hiyelin ona verdiği cesarettendir.