bugün

insanı hasta eden kasetlerdir. kitaptan ve kitaptaki alıştırmalardan bağımsız, ne dediği belli olmayan kasetlerdir. sancılı dil öğrenme süreci ve lise yıllarının yedi bela hüsnü'sü.
genelde giriş ve gelişmesi bir kadın sesiyle şöyle devam eden kasetlerdir.

tape one. cassette one. part one. section one. bla bla bla one.
Zamanla üzerine sevilen şarkıların kaydedilerek daha faydalı amaçlar için kullanılabilecek kasetlerdi. Böylece bir sürü boş kasediniz varmış gibi olurdu.

Mesela ben oxford englishin kasetlerini birer birer böyle harcamıştım. Hala da saklarım kasetleri amadinleyecek kaset çalarım yok.
artık cd olarak kullanılanlardır. ama unutulmaz efendim bu kasetler.
bireysel olarak insana çok az şey katarlar. çünkü dil tek başına öğrenilebilen bir şey değildir. tozlu kitap raflarının arasında kaybolup giderler.
kıraçla yapılmış bir röportajı barındıranını okumak zorunda kaldıgım kitaplardır *, kıraç hayranı ingiliz kızlar havaalanında yakalarlar bunu falan. ardıdan koyu bi sohbet. agzımızın suyu aka aka dinlerdik tabii.
(bkz: new brigde to success)