bugün

kitapları bazı önyargılarımızın bulunduğu insanlardan (gay, lezbiyen, kürt vs) oluşan, barışarockta tanıdığım süper şey.

http://www.yasayankutuphane.org
'Yaşayan Kütüphane ile normal bir kütüphane arasında tek bir fark vardır:
Yaşayan Kütüphanede kitaplar insanlardır. Ve kitaplar ile
okuyucular kişisel bir diyalog içerisine girerler.' gibilerinden
muğlak bir tanımlama yapmışlar. bir dahaki festivale belki.
internet sitesinin tarihi geçmiş bu arada. barışarock sonrasına
dair bir şey görünmüyor gibi.
gençlik çalışmaları birimi ve toplum gönüllüleri vakfıtarafından organize edilen, temelde önyargılarla yüzleşilmesini gerçekleştiren projedir.

Yaşayan Kütüphane normal bir kütüphane gibi çalışmaktadır. Okuyucular gelirler ve bir kitabı belirli bir zaman süresi için ödünç alırlar. Kitabı okuduktan sonra kütüphaneye iade ederler ya da isterlerse kitabın süresini uzatabilirler. Dilerlerse başka bir kitap ödünç alabilirler. Yaşayan Kütüphane ile normal bir kütüphane arasında tek bir fark vardır:

Yaşayan Kütüphanede kitaplar insanlardır. Ve kitaplar ile okuyucular kişisel bir diyalog içerisine girerler.

gay, lezbiyen, kürt, laz, ermeni, yahudi, barmen, psikolog, ... diye uzar gider kitaplar.

en son 25-25 Eylül Sivil Sesler Festivalinde kuruldu.
31 Ekim-1 Kasımda Tüyapta
4-5-6 Kasım yine Tüyapta kurulacak.
2010 istanbul etkinliklerinde yer alacağını öğrendiğim proje.
hızla yayılan proje.
http://www.ntvmsnbc.com/id/25056553/

--spoiler--
Gelen okuyucu katalogdan başlıklara bakıyor. Transseksüel, HIV pozitif, Ermeni, Kürt, Yahudi…vs gibi başlıklar var. Altında da ön yargılar yazıyor. Okuyucu hangi kitabı istiyorsa kütüphaneciden onu istiyor. Eğer o an o kitap boşta ise - bazı kitaplara fazla talep olduğu için birden fazla bulunduruyoruz.- okuyucunun kaydı yapılıyor, bir okuyucu kartı veriliyor. Daha sonra o kitapla, okuyucu buluşturuluyor. Süre yarım saat ama okuyucunun isteği ve kitabın da onaylamasıyla 15 dakika uzatılabiliyor.
--spoiler--
13, 14 mayıs 2010 tarihinde garajistanbulda ziyaret edilebilinecektir.
22 mayıs 2010 tarihinde* eskişehir de okuyucularıyla buluşacak olan proje..
http://eskisehiryasayankutuphane.blogspot.com/
23- 24 temmuz sun day sky festivali kapsamında santral istanbul içerisinde yer alan etkinlikti. Muhteşem bir fikir ile insanların ön yargıları olduğu etnik kökenler ve cinsel tercihleri konu alan bir yaşayan kütüphane oluşturulmuştu. Katılmak isteyen herkes öncelikle kitap (kitap burada bir insan) isimlerinin yer aldığı bir çadıra giriyor ve katalogda yer alan bir kitabı seçiyor. Örneğin; HIV + ,biseksüel, lezbiyen, gey, yahudi, ermeni, kürt, sivil toplum kuruluşu çalışanı vs. Seçtiğiniz kitap o anda birileri tarafından okunmuyorsa size bir kart veriliyor ve bir arkadaş sizi o kişinin bulunduğu alana götürüyor ve yarım saat süresince o kişiyle sohbet edip bilgi alıyor soru soruyor, bazı sahip olduğunuz ön yargıları kırmalarına izin veriyorsunuz.

Son derece yararlı bir proje ve daha fazla yer de karşımıza çıkmasını temenni ediyorum. Hazırlayanların ellerine sağlık.
son derece iyi bir proje.
insana çok şey katan etkinlik.

garaj istanbul'daki etkinliğe katılmıştım. insana kitap okumayı, empati kurmayı öğretiyor. 6-7 kitap okumuştum ve hepsinin hayatıma bir çok katkısı oldu. insan hayatından 2-3 saat ayırarak, dünyaya bambaşka açılarla bakabiliyor bir anda.

önyargıların kırılması açısından çok önemli. giderken benim zaten ön yargım yok ki sadece sohbet etmeye gidiyorum demiştim. dönerken aa ne kadar çok ön yargım varmış lan dedim. önemli olan o yargılara sahip olmak değil tabii ki. onlardan kurtulabilmek.

aslında toplayacaksın bütün ırkçı, cinsiyetçi zihniyetleri götürüp zorla kitap okutacaksın. bir iki nöron harekete geçse yeter. fazlasını bekleyen de yok zaten.
19.02.2012 - 20.02.2012 tarihlerinde ghetto'da yapılan etkinlik. ön yargılarını kırmak ya da "karşı-kimlik"in toplumdaki yerini kendisinden dinlemek isteyen bireyler için vazgeçilmez bir fırsat.

bu seferkinde * yer alan kitaplar:
baş örtülü
ermeni
eski seks işçisi
gey
kürt
lezbiyen
şizofren
transerkek
yahudi
''nerede o x'' diye bodoslama dalıp tokalaşarak ayrılınan, önyargıları kırma anlamında en somut sonuçların elde edildiği güzel bir etkinlik.

hayatınızda belki bir daha hiç karşılaşmayacağınız kesimden insanlarla oturup konuşma, merak ettiklerinizi sorma, çekincelerinizi anlatma ve akabinde karşı tarafın cevaplarıyla yanlış bilinenleri temizleme yolu.

bir çok yaşayan kütüphane'ye denk geldim ancak öyle ağır kavga, tartışma, darp vs.. hiç bir şey olmadı. demek ki istenildiğinde oturulup güzelce konuşulabiliyormuş.
(bkz: hıncal uluç)
11.si geçtiğimiz cumartesi ve pazar (16-17 Şubat 2013) günü Beyoğlu Cezayir'de yapılan etkinlik.

Önyargıları kırmak ve farkındalık yaratmak amaçlı yapılan etkinlikte kişilerin vurup kırmadan "insan gibi" oturup konuşabileceğine tanık olmak oldukça keyifliydi. Gördüğüm kadarıyla Okuyucuların ilgileri daha çok şizofren, eski seks işçisi, gay ve lezbiyen kitap üzerineydi.

Kataloglar içinde önyargılı olduğum tek kitap biseksüel kitaptı *. Seçtim ve konuştum. Ha önyargım ortadan kalktı mı? Hayır! Zira bence kendisi bile kendi içinde çözememişti bu durumu! Ama bir biseksüelle konuşmak, en azından anlamaya çalışmak, kafamdaki soru işaretlerini gidermeye çalışmak açısından güzel bir deneyimdi.

Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz efenim. *
içinde birkaç kez gönüllü ve okuyucu olarak katıldığım etkinlik. Şöyle anlatayım günümüzde toplumsal kutuplaşma ve nefret dili söylemleri hızla artmış durumda. Böyle bir ortamda birbirimizi özellikle de ötekileri anlamak, dinlemek için iyi bir fırsat. Yaşayan kütüphanede farklı cinsel yönelim, etnik köken, dinsel köken, hastalık, meslek gibi sebeplerden dolayı yanlış anlamalara ve önyargıya maruz kalan kişilerden oluşuyor. Ötekilerle konuşup onları anlamak, önyargıları ve yanlış anlamaları kırmak gerek. Örnek
HIV+=aids hastası değil
-Feminizm erkek düşmanı değil.Çoğunu erkeklerle cinsel ve aşk hayatı var.
-Şizofrenlerin hepsi saldırgan değil

Bir süre sonra insanlara karşı önyargı falan kalmıyor insanda çünkü etten kemikten insanlar olduğunu anlıyorsun. Kürt ve başörtülü konusunda hala önyargılarım var, onları kırmak için bir kaç okuma daha lazım.
asla kaçırılmaması gereken etkinlikler biri.

haberini aldığınız an 1-2 saat bile olsa vakit ayırıp katılmanızı tavsiye ediyorum. bu etkinlikleri genellikle bazı belediyeler ve toplum gönüllüsü öğrenciler düzenliyorlar. öğrencilerin etkinlikleri için o bölgedeki örgütlenme ile iletişime geçip bilgi alabilirsiniz. eminim ki bu etkinlerin size katacağı şeyler çok fazladır. günlük hayatta karşılaştığımız ama hakkında fikir sahibi olmadığımız ya da yanlış fikir sahibi olduğumuz bireylerle iletişime geçmeyi son derece kolaylaştıran bir ortama sahipler.

lütfen gidin, konuşun, dinleyin. ön yargı duvarlarınızı yıkmakta size faydalı olabilecek en güzel ortamlardan birinde birkaç saat geçirin ve insanlara karşı bakış açınızın değiştiğini hissedin.

yaşayan kütüphane hakkında kısa bir tanıtım yazısını da buraya bırakıyorum.
"Yaşayan Kütüphane Nedir?
Kütüphanemiz normal bir kütüphane gibi çalışır: Kitapları, kitapların katalogları, okuyucuları, üye kartları ve kütüphanecileri vardır. Okuyucular kütüphane kataloğundan seçtikleri kitapları alıp okur ancak Yaşayan Kütüphane’nin diğer kütüphanelerden tek farkı kitapların insan olmasıdır. Kitaplarla okurlar kişisel bir diyaloğa girerler. Yaşayan Kütüphane’deki kitaplar, toplumun kalıplaşmış ön yargılarına ve ayrımcılığa maruz kalan grupların birer üyesidir. Kendi önyargılarını kırmayı amaçlayan ve bilmediklerini öğrenmek isteyen herkes Yaşayan Kütüphane’ye okur olabilir. Yaşayan Kütüphane’de kitaplar ve okurlar sürekli bir iletişim halindedir. Okurlar gibi kitaplar da karşı tarafa soru sorabilir ve paylaşımlarda bulunabilirler.

Yaşayan Kütüphane Neyi Amaçlar?
insan haklarına ve insanlık onuruna hizmet etmeyi, ayrımcılığa yol açan ön yargılarla ilgili olarak farkındalık yaratmayı, günlük hayatta pek fazla bir araya gelme fırsatı bulamayan insanları, kişisel deneyim paylaşımına dayalı bir düzlemde buluşturmayı amaçlar."