bugün

Kesinlikle diş Ağrısı diyebilirim.
(bkz: regl sancısı)
(bkz: kalp ağrısı)

şaka lan şaka. şunun edebiyatını parçalayanlara da ayrı şaşırıyorum.
dişin ağrısında görelim kalp ağrısını *
Kalbimde hiç dinmek bilmeyen bir acı var sanki.
Edit: ha bir de ameliyattan sonra narkozun etkisinden çıktığımdaki acı.
Nasıl katlanıyorum bilmiyorum.
ben bir tekme ile nefesimin kesildiği bir anı hatırlayabiliyorum.
böyle bir acı yok. göğüs kafesime kadar her yerimin uyuştu.
sonrasında bir süre yerde yattım ve zor bela doğruldum..
Karın bölgemde, Lokalle uyuşmayan yere dikş attırmıştım, zevkliydi.
Ama daha beteri; bilgisayar kasasını 15 cm kadar yükseklikten ayak küçük parmağımın üstüne düşürmüştüm, tam köşesi geldi, hem ezildi hem delindi, resmen uu beybi’lik bir acıydı, evin içinde ooooo Kamboçyaaaa diye bağırdım.
Halı sahada top oynarken maçın en atraksiyonlu zamanında sol bacağımı ters basmam neticesinde menisküsümün yırtılması sırasında ki kitlenme ve acı durumudur. He bide çocukken parkta kovalamaca oynarken ayağım takılıp düşmem sonucu düştüğüm yerdeki cam kırıkları avuç içime batmıştı atılan dikiş hala canımı yakar.
Halısahada seken topu havada tutmak için tek ayağımın üstünde topu almaya çalışırken yerin hafif ıslak olmasından dolayı feci şekilde kalçamın üstüne düşerken hissettiğm acı diyebilirim. Olaydan 10 dakika sonra bile gözlerim kararıyordu, arkadaşlarım anlamasın diye değişik değişik hareketler yapıyordum.
Küçükken sandalyeye çıkıp betona zıplamıştım kafa üstü tabi denize balıklama atlar gibi kafam baya bi acımıştı, dikiş izleri hala duruyor nasıl kafa attıysam artık.
şüphesiz ki, ameliyattan sonra, kaynamaya başlayan etin içinden çekip çıkarılan dren acısı idi.
yaşadığım en büyük acı maç ortasında sırt üstü düşüp, omurilik zedelenmesinden oluşan ağrıdır.
(Allah düşmanımın başına vermesin,kalkamadım aylarca)
1. Doğum yapmak
2. Doğumdan sonra ilk ayağa kalkıp yürüdüğün an. Böyle iki acı yok, kesin bilgi.
ilkokul birinci sınıfa yeni başladığım zamanlar yer sofrasında kahvaltı yaparken pipime çayın dökülerek bütün takım taklavatın yanması. Acısını hala hissedebiliyorum. Neyse ki kalıcı bi hasar oluşmadı ayol...
Ben deniz doğa tutkunudur, dağ tepe trekking yapar ağaçlara tırmanmayı çok severim. Yine vurmuşuz kendimizi doğaya tam tırmanmalık olduğunu düşündüğüm bir ağaç gördüm ve başladım tırmanmaya. ilk adım güzel, tutunacak o kadar çok dalı var ki her adımda her dalı tutuşta zevk alıyorsun. Bi baktım baya yükseklerdeyim artık inme vaktidir diyip başladım inmeye anlaşılan ağaç beni bir an önce üstünden atmak için baya çabaladı. Bir anda kendimi ağacın dalı elimde yerde buldum sevgili sözlük; baygınlık geçirmeme mi yoksa hala geçmeyen belimin ağrısına mı yanayımyanayım bilemedim.
Bu zamana kadar merdivenden düştüm,araba çarptı, elimi ve kolumu yaktım ama hiç biri sol dizimi düşerek yardığım kadar acıtmamıştı..
güncel Önemli Başlıklar