bugün

Nedendir bilinmez, insanın aklına bazen bir Nasreddin Hoca fıkrası geliverir.işte onlardan biri:

Nasreddin Hoca gece uykusunda birden bağırmaya başlamış:

- Kıvııır kıvır, diye...

Karısı uyanıp dürtmeye başlamış Hoca'yı:

- Hişt Hoca, aç gözlerini...

Hoca sürdürüyormuş bağırmasını:

- Kıvııır, kıvır...

Nihayet Hoca'nın karısı ite sarsa uyandırmış Hoca'yı.

Nasreddin Hoca, gözlerini ovuştura ovuştura şöyle bir doğrulmuş yatağın ortasında. Karısı:

- Niye öyle bağırıp duruyorsun, demiş; kıvııır, kıvır diye?

Hoca, anlatmaya başlamış:

- Fena bir kâbus gördüm. Delinin biri, beni bir minarenin şerefesine çıkarıp, parmağını arkama sokarak aşağı doğru sarkıtıverdi. Şayet deli, arkama soktuğu parmağını kıvırmazsa, yere doğru düşüp parçalanacaktım; onun için bağırıyordum:

"- Kıvııır, kıvır, diye...

Ne politikayla, ne politikacılarla, ne AB ilişkileriyle; ne onca vatan millet bayrak aşkına karşın, Türk vatandaşlarının "yaşam düzeyi" açısından Yunanistan'dakinin 60 basamak altında kalmış olmasıyla; ne Çankaya seçimlerinde kimin kimi kafakola alacağı sorunuyla, hiç mi hiç ilgisi olmayan bir fıkra işte...

Üstelik "Uzay çağı"nın kulağı da, önce kendisinin işitebileceği böyle bir sesin, Ankara'dan yükseldiğini hiç duymamış:

- Kıvııır, kıvır...

Gerçek bir vatansever neleri görmezden gelmelidir:

1- 2007 bütçe yasa tasarısında, sadece faizlerinin ödenmesine 50 milyar YTL'den fazlasının ayrılmış olduğu, iç ve dış borçların nerelere harcanmış olduğunu...

2- Son 80 yılda alınmış resmi arabalarla bakımlarına kaç yüz milyar dolar ödenmiş olduğunu...

3- Mithat Bereket'in Paris'ten yaptığı yayınlarda şöyle bir gösterdiği, Ermeni diasporası tarafından çoğaltılıp caddelerde dağıtılan eski tarihli bir Amerikan gazetesinin başlığını...

4- Son 80 yılda kaç kez "dün yine yağmurla sele teslim olduk" başlığının kullanıldığını...

5- iktidara gelen siyasal liderlerden kaçının, "bir enkaz devraldık, ülke çıkarına hiçbir iş yapılmamış" dediğini...

6- Avrupa Konseyi insan Hakları Mahkemesi'nde Ankara hakkında verilmiş mahkûmiyet kararlarının kaç bini geçtiğini...

Vatan, millet, ırk ve din sevgisinin bir kanıtı olarak; her vatansever, daha da uzatabilir bu listeyi. Unutmamak gerekir ki Türkiye laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir ve her vatanseverin böyle bir özgürlüğü vardır ülkemizde.

Özgürlüklerimizi kullanalım ve görmezlikten gelinmesi gereken konuların listesini elbirliğiyle çoğaltalım arkadaşlar... Ayrıca, görmezlikten gelinmesi gereken konuları da görmeye kalkanları "Türk düşmanı" ilan edelim arkadaşlar...

incili Çavuş'a sormuşlar:

- Çavuş, sıradan bir politikacıyla, üst düzey bir politikacı arasında ne fark vardır?

incili Çavuş şöyle demiş:

- Sıradan bir politikacı, gitgide daralıp küçülen bir konuda, konuşması gitgide uzayıp büyüyen kişidir.

- Ya peki üst düzey bir politikacı?

- Darala darala küçülüp kaybolmuş bir konuda, konuşması asla bitmeyen kişi...

Ahmet Haşim'den bir şiirle bitirelim yazıyı:

Süvari

Şu bakır zirvelerin ardından

Bir süvari geliyor kan rengi.

Başlıyor şimdi melûl akşamda

Son ışıklarla bulutlar cengi!

Bir bakır tasta şimdi havuz,

Suya saplandı kızıl mızraklar.

Açılıp kıvrılarak göklerde

Uçuyor parçalanan bayraklar!

çetin altan