bugün

emre aydın'ın 10 eylülde .çıkacak olan afili yalnızlık albümündeki 10. şarkısı

Çocuktun hep sen , elinde balonla ... Engel miydim ben ? iğne miydim ?
Bir bakmışım ki ben , elmalar düşmüş , tükenmişiz , kepenkler inmiş ...

Ve uğraşmak anlamsız
Yüzündeki yabancı
Her geçen saniye bana daha yabancı .
Ve böyle olmasın bildiğim gibi kal sen
Her geçen saniye daha da zorlaşmasın
Ve gülümse şimdi .......

Haklıydın hep sen , acılar bedava , mecburduk hep uzaktan bakmaya
Çok yorgunum ben , eski bir saat gibi ... hırpalandım Istanbul gibi ..

Bebeğim ...

Oyunun en güzel yerinde zil çalınca üzülürdük ya ... öyleyim .
Aşmış şarkıdır. Emre Aydın ne kadar usta bir yorumcu olduğunu daha ilk solo albümünde sadece bu şarkıyla bile kanıtlayabilmiştir. ŞArkıyı hissederek söylüyor. Bu tarz güçlü yorumu yabancı solistlerde rastlar hayran olurduk çok şükür türk bir yorumcu daha çıktı ve bebeğim dedi.*
"oyunun en güzel yerinde zil calinca üzülürdük ya... öyleyim." kismiyla icinize isleyen harika emre aydin sarkisi.
bir insan bu melodiyi bu sözleri nasıl böyle birleştirir de yazarı çıldırtır şarkısı. demek hissettiklerimizi şarkılayacak bir sanatçıya ihtiyacımız varmış..
nasıl bir bebeğim deyiştir bu ,dediğim şarkıdır.
Sakın ağlama, tanıdık yalnızlık, evvel allah tanıştık
Evvelden
Kokunu bırakma, çok sevdim kokunu, bilemezsin al götür Kokunu
Çocuktun hep sen, elinde balonla
engel miydim ben iğne miydim
Bir bakmışım ki ben, elmalar düşmüş, tükenmişiz, Kepenkler inmiş
Ve uğraşmak anlamsız
Yüzündeki yabancı
Her geçen saniye bana daha yabancı
Ve böyle olmasın bildiğim gibi kal sen
Her geçen saniye daha da zorlaşmasın
Ve gülümse şimdi
Haklıydın hep sen, acılar bedava, mecburduk hep uzaktan Bakmaya
Çok yorgunum ben, eski bir saat gibi
hırpalandım Istanbul gibi
Bebeğim
Oyunun en güzel yerinde zil çalınca üzülürdük ya
Öyleyim
çok güzel olan şarkı, ama öyle böyle degil adı güzel degil sözü güzel degil müzigi degil, kendisi güzel olan şarkı. anlattıgı şey güzel olan şarkı insanı kendine baglayan bıraktırmayan şarkı.
"Ve böyle olmasın bildiğim gibi kal sen."
her ayrılık sonrasının en birinci düşüncesi ama kaç kişi de hep aynı kalır ki, kaç kişi için de değişmeden saklar sırtını dönüp gideni ve kaç kişi o bir zamanlar benliğini kaybettiren gülüşü ve gözleri ilk anki gibi hatırlar...
SEVGiLiNiN AĞLAMASI ÖNLENDiKTEN SONRA, SÖYLENECEK OLAN SÖZDÜR.
tekrar tekrar dinleyeceğim şarkılardandır.
bebeğim derken insanın ruhunu oksayan emre aydın ı tekrar tekrar tebrik ettiğim şarkısıdır.
bu herif lügatteki en damar sozcukleri seciyor dedirten sarkidir ki kanımca emre aydini emre aydin yapan guzel sesi degil adamın duygularını paramparca eden kanatan tecavuz eden sozleridir.
emre aydın'ın klip çekmeyerek heba ettiği şarkıdır.
şu son bir yılda dinlediğim şarkılar içinde en güzel müzik ve düzenlemeye sahip olanı kuşkusuz.
acilen klip çekilmesi ve daha fazla bünyeye ulaştırılması gereken şarkıdır..
işte budur, bir insan bu kadar güzel bebeğim der, karşısındakini bu kadar güzel iyi hissettirir.
emreaydın* şahsiyetinin belki de en güzel şarkısı.
bir $ey söylemeye gerek var mı?

''oyunun en güzel yerinde zil çalınca üzülürdük ya
öyleyim.''
emre aydın ın ağlatası şarkılarından sadece biri.son cümlesi insanın tüylerini diken diken ediyor.
garden state adlı filme soundtrack yapılmış doğrusu pek de yakışmış.
ve boyle olmasın bildigim gibi kal sen
her gecen saniye biraz daha zorlasmasın
ve gulumse simdi...

aglarken gulumsemenin saflıgıdır, cabasıdır, acısıdır...
mükkemmel ötesi güzel bir şarkı.
"Haklıydın hep sen, acılar bedava, mecburduk hep uzaktan Bakmaya
Çok yorgunum ben, eski bir saat gibi
hırpalandım Istanbul gibi.."

insanı alıp götüren sözlere sahip muhteşem ötesi bir şarkı.
söz olsun, müzik olsun, yorum olsun; bütünüyle mükemmel bir şarkıdır. ama emre aydın'ın "bebeğim" değişi ve ardından yükselen müzik daha bir bitiriyor insanı.
çaresizliğin şarkısı.
insanı uzaklara daldıran beynini patlatan şarkı yapmayın lan böyle şarkılar ühühü.
insanın elinden sadece bir sigara yakıp, geçmişi, güzel birşeyleri hatırlatan şarkı. sıcak bir istanbul akşamı kafasını omza koyan, sonra da hiç olunmamış gibi giden...