bugün

ve zaman geldi geçti, büyüdüm ben.. hani şu büyüklerin "düşe kalka" diye tabir ettikleri şekilde.. düştüm çok, kalkmasını bildim ama her seferinde. sancımaktan yorulmuş her yanım, gözlerim bakmaktan yorulmuş, ben durmaktan yorulmuş.. en zoru "zaman" kavramına alışmak.. geçmek bilmeyen, kanırtan öylece.. ve sessizlikler her taraftayken, çığlıklara boğmak karanlıkları.. yazmak durmadan, inadına yazmak.. ışığa koşar gibi yazmak.. yalansız ve dahi öyle saf yazmak.. eller yorulmak bilmez, hep yazmak, dur durak bilmeden yazmak.. inandırıncaya kadar değil, inanıncaya kadar yazmak.. ve susmak sonra.. sessizliklerde kaybolmak.. ne varsa eskiye dair içine atmak..

ve günler gelip geçti, bekledim ben.. neyi beklediğimi hiç bilmeden.. sonunda ne olacağını bilmden ya da.. gömülüp kendime ve evet bir de hayallere, durdum öylece.. durmak bazı şeyleri getirmeye yetmiyordu ama, yeni öğrendim.. ve bir çok şey daha öğrendim, beklerken günlerce.. gelip geçen zamanın, insanı nasıl acıttığını.. dizlerin üzerine düştüğünde nasıl yavaş yavaş kalkılacağını ya da.. ve yazmadan asla durulamayacağını da..

ve saatler geldi geçti, seni gördüm ben.. terminaller buz keser birer insan gibi ve en çok hüznü/sevinci onlar taşırlar bünyelerinde.. ya biri el sallar arkadan, sımsıkı kenetlenmiş vücutlar ayrılır, gözlerde yaş.. ya da daha durmadan otobüs, bekleyen görülür, ilk inen olmak için delice bir çaba, yüzlerde kocaman gülümsemeler.. ilk karşılaşma olmamasına rağmen karşılaşılan ilk an.. komik bir gariplik duygusu, eller ne yana gideceğini bilemez o anlarda hiç.. sözler havada uçuşur, çarpışmazlar havada hiç.. ve yanaklar dokunur birbirine, soğumuş iyice.. kimse yok mu acaba etrafta, bir biz.. akıldan geçenler dile ulaşamadan erir ağızda.. ve benzetme bulmak öyle zor içinde bulunulan duruma..

ve dakikalar geldi geçti, sen oldum ben.. hani içime işleyen bir soğuk vardı, bir de yalnızlık, anlatırdım ya hep.. öyle içime işlenen bir sen oluyor işte şimdi.. bilinmezlikler hala yer yanda.. her yanda ölümler, hava soğur birden.. uzatamam ellerimi, korkmam ya gerçi, nedenini bilmesem de uzatamam ellerimi.. belki de gel al diye beklerim, kurulan cümleler saçma, ben saçma.. bakamam yüzüne, gözlerin hangi gözlerde, bilemem hiç.. susarım öylece..

ve bir hayat geldi geçti, hiç oldum ben.. hiçbir şey aldım, hayallerimi hiçbir paradan satıp, hiçbir şey vererek.. yanıbaşımda dururken öylece sen, uzak oldum ben, uzaklarda sarıldım sana.. uzaklara kaçtım, kurtulamadım sessizliklerden.. ilk defa olarak korktum, çocuk oldum, sustum.. bakamadım yüzüne, cümle kuramadım, saçma oldum.. bir de ara sıra sinir sahibi oldum, insanım ya nasıl olsa.. sakladım kahkahalarımı bir başka zamana, sabır oldum, bekledim yine, bekler oldum.. ve en sonunda dayanamadım ben de, vurdum kendimi, katil oldum sessizce..

ocak-07, ankara